23 Eylül 2024 Pazartesi

ETHA emekçileri Şahin ve Gayıp tahliye edilmedi

ETHA editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp'ın üçüncü duruşması görüldü. Savcı esasa ilişkin mütaala verirken, Şahin ve Gayıp bir kez daha tahliye edilmedi.
Etkin Haber (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp'ın 'örgüt üyeliği' ve 'örgüt propagandası' iddiasıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın üçüncü duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Savcı, esas hakkındaki mütalaasında Semiha Şahin'e 'örgüt üyesi olmak' ve 'orgüt propagandası yapmak', Pınar Gayıp'a ise 'örgüt üyesi olmuk' iddiasıyla cezalandırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamını istedi. Bir önceki duruşmada tahliye edilen Gülsen İmre ve Ferhat Harun Pehlivan hakkında da 'örgüt propagandası', 'örgüt üyeliği' ve '2911 sayılı gösteri ve yürüyüşleri kanununa muhaliefet etmek'ten cezalandırılmalarını istedi.
 
'BU GAZETECİLİK KİMLİĞİME SALDIRI'
 
ETHA editörü Semiha Şahin savunmasına basın emekçilerini selamlayarak başladı. İddianamede yer alan tüm belgelerin hukuksuz olduğunu, bahsi geçen eylemlere gazeteci olarak gittiğini, yaptığı paylaşımların yaptığı haberlerin paylaşımı olduğunu dile getirdi. "Gazetecilik yapmak suç değildir. Biz sosyalist gazetecileriz, bu gazetecilik kimliğime bir saldırıdır" diyerek tahliyesini talep etti.
 
'POLİS FEZLEKESİ İDDİNAME OLMUŞ'
 
ETHA muhabiri Pınar Gayıp ise 9 aylık tutukluluğun cezalandırmaya dönüştüğünü söyledi. Sosyal medya paylaşımlarının propaganda olarak lanse edilmeye çalışıldığını dile getiren Gayıp, ETHA'nın kendileri için yaptığı haberlerin de suç olarak gösterilerek dosyaya konulduğuna dikkat çekti. Gayıp, "Biz sosyalist gazetecileriz. Bugün burada gazetecilik yargılanıyor. Yapmış olduğum haberleri elbette sosyal medyada paylaşacağım. Bir diğer ironik olan durum ise ETHA'nın gözaltına alınmamıza dair yaptığı haber örgüt propagandası olarak dosyaya konulmuş. Polis fezlekesi olduğu gibi davaya konulmuş. Yüzden fazla meslektaşımız bugün tutuklu durumda. Gazetecilerin görevi gerçekleri halka anlatmaktır. Ben bu ülkenin en kanlı katliamlarından biri olan Suruç katliamının tanığıyım. Tutuklu iken görülen duruşmalarda yerimi alamadım" dedi. Gayıp, tahliyesini talep ederek konuşmasını sonlandırdı.
 
'DELİLLER HUKUKSUZ'
 
Hukuka aykırı deliller bulunduğuna dikkat çeken Av. Özcan Karakoç, savcının mütalaası ile hukuka aykırılığın devam ettiğini kaydetti, bütün delillerin eksiksiz toplanması gerektiğini söyledi. Karakoç, suçun oluşup oluşmadığının da araştırılmadığını belirtti. Ara kararların ironileştiğini ifade eden Karakoç, daha önce adli kontrol şartıyla tahliye edilen müvekkilleri hakkında savcının ceza istemesine atıfta bulunarak ara kararların 'kopyala-yapıştır' yöntemiyle verildiğini vurguladı. Karakoç, müvekkillerinin adli kontrol ile tahliye edilmelerini talep etti.
 
Av. Kader Tonç, mütalaada istenen cezaların gerekçelerini göremedikleri için esasa ilişkin savunmalarını şimdi yapamayacaklarını, zaman isteyeceklerini dile getirerek müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Tonç, "Müvekkilim Pınar Gayıp'ın kilitli, yani kapalı olan Instagram profilindeki paylaşımların hukuka aykırı şekilde dosyaya eklenmiş. Ayrıca Semiha Şahin'in üzerine ifade veren tanık da dinlendi ve aleyhte bir ifade olunmadığı görüldü" şeklinde konuştu.
 
Taleplerin değerlendirilmesi nedeniyle verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkında savunma için talebi kabul ederken Gayıp ve Şahin'in tutukluluğunum devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 27 Mart 2019 tarihine erteledi.