24 Eylül 2024 Salı

ESP, SKM ve SGDF açlık grevine başladı

ESP, SKM ve SGDF tecride karşı açlık grevinde olan tutsakların sesine ses olmak için açlık grevine başladı. Yapılan basın açıklamasında tecridin insanlık suçu olduğu vurgulanırken, tutsakların sesine ses olmanın demokrasi isteyen herkesin görevi olduğu belirtildi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri(SKM), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) tecride karşı süren direnişe destek için "Tecride son ver Leyla'ya el ver" şiarıyla açlık grevi eylemine başladı. Konuya ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Açıklamaya DİSK/Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, SKM İl Sözcüsü Ezgi Bahçeci, ÖTSP, tutsak yakınları ve birçok kişi katıldı.
 
Basın açıklamasını aynı zamanda ağabeyi açlık grevinde olan Helin Yılmaz, okudu. Yılmaz, Leyla Güven'in öncülüğünde başlayan "Tecrit kaldırılsın" talepli açlık grevlerinin bugün 163. günü olduğunu anımsattı, Güven dışında Diyarbakır vekili Dersim Dağ ve Van vekilleri Tayyip Temel ve Murat Sarısaç'ta aynı taleple açlık grevinde olduğunu aktardı. Dünyanın birçok yerinde aynı taleple açlık grevi sürdüğünü kaydeden Yılmaz, "Onlarla birlikte hapishaneler de yüzlerce siyasetçi, yurtsever ve komünist tutsak da 'Tecrit kaldırılsın' talebi ile direniyorlar. Tahliye olduktan sonra evlerinde de açlık grevine devam eden İhsan Sinmiş, Mahsun Şen, Bilal Özgezer, Sedat Akın, Gurbet Ektiren, Hicran Ürün, Güven Pınar, Sevican Yaşar, Salih Tekin'de milyonlara aynı şeyi söylüyor; 'Tecrit kaldırılsın' " dedi.
 
'EN İNSANİ TALEP İÇİN AÇLIK GREVİNDELER'
 
Tecridin bir insana verilebilecek en büyük ceza olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Avukat ile görüşememek, aile bireyleri ile görüşememek, yakınları ve vasisi ile görüşememek hiçbir insana dokunamamak anlamına gelir. Telefon edememek, mektup yollayamamak, mektup alamamak dışarıdan tamamen yalıtılmak ve dışarıdan soyutlanmaktır. Leyla Güven, Nasır Yağız, Hülya Gerçek, Sabahat Tuncel, Ali Haydar Saygılı, Selma Irmak, Muhabbet Kurt, Dersim Dağ, Aydın Akyüz, Tayyip Temel, Hatice Duman, Hiyem Yolcu, Soner Çiçek, İsa İpekli, Ercan Görtaş… isimler böyle uzayıp gidiyor. Dile kolay binlerce insan dünyanın en insani  ve hukuki talebi yerine getirilsin diye açlık grevinde" şeklinde konuştu.
 
Açlık grevi bedenine zarar vermek, yahut ölmek için yapılan bir eylem biçimi olmadığının altını çizen Yılmaz, "Açlık grevi bir talebi en güçlü ve çarpıcı biçimde dile getirmek için yapılan uluslar arası meşruiyeti olan bir protesto biçimi ve hakkıdır. 5 ayı aşkın süredir gündem de olan açlık grevlerine duyarsız kalmak, ölümlere davetiye çıkartmaktır. Bugüne kadar 8 kişi talepleri yerine getirilmediği için yaşamlarına son verdi. Daha önceki açlık grevleri deneyiminden de biliyoruz ki, aylar geçtikçe insanlarda ağır hasarlar meydana geliyor. Geri dönüşü mümkün olmayan fiziki tahribatlara yol açıyor" dedi.
 
'TECRİDE SON LEYLA'YA EL VER'
 
Bu direnişin kadın iradesi öncülüğünde başladığına dikkat çeken Yılmaz, "Bugün de tutsak yakını annelerin hapishane önlerindeki nöbetleri ile farklı bir boyuta geçen tecrit karşıtı mücadele yalnızca Kürt halkının bir gündemi değildir. Bizler ESP, SKM ve SGDF olarak ilk günden beri 'Leyla Güven Haklıdır Tecrit Kaldırılmalıdır' diyoruz. Bulunduğumuz her alanda onların sesi olmaya ve bir insanlık suçu olan tecridin son bulması için mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
 
'İNANIYORUZ, BAŞARACAĞIZ'
 
Bugün de onların açlığına ortak olmak için dönüşümlü açlık grevine başladıklarını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kalbi özgürlükten, kardeşlikten ve insan haklarından yana atan, bir arada yaşam umudunu güçlendirmek isteyen herkese şu çağrıyı yapmak istiyoruz; 'Tecride son Leyla'ya El Ver' Leyla Güven ve açlık grevi yapan insanların elini daha sıkı tutar, taleplerini daha gür haykırırsak tecridi kaldırabiliriz. İnanıyoruz ve başaracağız!" 
 
'TECRİDE KARŞI MÜCADELE, İNSAN OLMA MÜCADELESİ'
 
ESP Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, sözün bittiği, konuşacak çok şeyin kalmadığı zamandan geçtiklerini söyledi. En temel hakkın üzerine tecrit uygulandığını vurgulayan Tümüklü, "Bu coğrafyada insanların yaşamlarına, kadınların bedenlerine tecrit uygulanıyor. Çünkü; bu coğrafyada en temel hak için bile bedel ödemek zorunda kalıyorsunuz. Yoldaşımız Leyla Güven'in açtığı bu yolda binlerce tutsak bedenini açlığa yatırdılar. Bu mesaj faşizme karşı mücadele etme dışında bir çağrıdır. Bu bir politik mücadeleden insan olma mücadelesine geçiyor. Bizim için bu tutumu büyütme, bu tutumu sürdürme görevi ile karşı karşıyayız" dedi.
 
Bu süreci büyütmeyi kendilerine görev olarak gördüklerini vurgulayan Tümüklü, şöyle devam etti: "Aynı zamanda insan hakları demokrasi ve özgürlük isteyenlere bir çağrı yapıyoruz; tecride karşı mücadele aynı zamanda insan olma mücadelesi. Tecridi kırmadığımız her durumda demokrasi istediğimiz, işçilerin örgütlenme ve temel hakkını kazanma şansımız yok. Bu direnişi büyütmek her birimizin görevi bu anlamda daha fazla birleşmeli daha fazla yan yana gelmeyiz. Bütün özgürlük ve demokrasi isteyenleri açlık grevleri ekseninde büyütmeye çağıyoruz."
 
'ONLARIN AÇLIĞINI PAYLAŞIYORUZ'
 
ESP üyesi Mesut Çeki, tecridin en ağır insanlık suçu olduğunu vurguladı ve devam etti: "Ben 12 senedir hapishanede kaldım. Şu an hapishanedeki olan tutsakların hangi duygularla açlık grevi yaptıklarını, günlük işleyişlerini biliyorum. Şu anda yoldaşların gözü kulağı dışarıda. Dışarıda da taleplerin daha gür bir taleple sahiplenmesinde bizzat tecridin nasıl bir şey olduğunu bizzat biliyorum. Bundan dolayı dışarıda eylem ve etkinliklerle tutsakları  taleplerini dile getirmeye çalışıyoruz. Bugünden itibaren de onların taleplerini daha fazla insanın gündemine nasıl sokarız diye kurum kurum gezeceğiz. 1 Mart'tan beri açlık grevinde olan Muhabbet Kurt yoldaş benimle şekerlerini paylaşmıştı. Ben şekerlerimi cebimde taşıyorum, onların açlığını paylaşıyorum, zaferi de onlarla paylaşacağız."
 
'LEYLA'NIN DİRENİŞİ KADIN DİRENİŞİ'
 
SKM adına söz alan Gülcan Taşkıran ise şunları kaydetti: "Kadın özgürlük çizgisinde öne çıkan Leyla Güven'in, sesine ses olmak için açlık grevine girdik. Leyla'nın, Hülya'nın, Muhabbet'in yoldaşı olarak da bu sürecin en önemli öznesi olmak sosyalist kadınların üzerine düşüyor."
 
SGDF: KAMPÜSLERDEN SOKAKLARA DİRENİŞİ HER YERE TAŞIYACAĞIZ
 
SGDF Üyesi Yücel Yavuz, tutsakların sesi olmak için direnişe başladıklarının söyledi, "Sosyalist gençler olarak bu çağrıyı kampüslerden sokaklara duyurmak adına açlık grevine başladık" dedi.
 
YILDIZ GERÇEK: BİRBİRİMİZE DESTEK OLALIM
 
Açlık grevindeki komünist tutsak Hülya Gerçek'in annesi Yıldız Gerçek ise şunları söyledi: "Leyla Güven direnme düşüncesiyle devam ediyor, benim kızım Hülya da ona destek vermek için, onun inancını yerine getirmek için açlık grevinde. Birbirimize destek olalım, tüm tutsaklar için, Leyla Güven'e destek olmak için, tecrit kaldırılması için tutsakların talepleri kabul edilsin diye."