23 Eylül 2024 Pazartesi

ESP Şeyh Bedreddin'i andı: Daha fazla sorumlulukla, davayı büyüteceğiz

Yeni yaşamı kurma iddiasında olan Şeyh Bedreddin'in kendisinden sonraki kıyamlara da ışık tuttuğunu kaydeden ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, Bedreddin'in mücadele tarihinin köşe taşlarından olduğunu kaydetti. "Nasıl şehitlerimizin her birini anıyor, mezarlarına sahip çıkıyorsak, köklerimize de sahip çıkacağız" diyen Tümüklü, Spartaküs'ten bu yana süren davayı büyüteceklerinin sözünü bir kez daha Şeyh Bedrettin huzurunda yineledi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Şeyh Bedreddin'i Sultanahmet Meydanında bulunan Türk Ocağındaki mezarı başında andı. Üzerinde Bedreddin'in fotoğrafının yer aldığı, "Şeyh Bedreddin ölümsüzdür" pankartıyla bir araya gelen sosyalistler, Bedreddin şahsında ölümsüzleşenler anısına saygı duruşunda bulundu.

Söz alan ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Bedreddin'in sadece bir tarihsel kişilik ya da tarihsel bir anın isyancısı olmadığını söyledi. Tümüklü, "Şeyh Bedreddin, aslında büyük insanlık davasının çok özel köşe taşlarından. Belki bu coğrafyada tanınması, Nazım Hikmet'in yazdığı bir destanla oldu. Ve sonrasında yaptığımız araştırmalar, incelemeler de bize bir şey gösterdi; bu coğrafyanın çok büyük bir geleneğinin taşıyıcısı bir önderle, bir aydınla, bir devrimciyle, bir yöneticiyle, bir alimle karşı karşıya olduğumuzu" dedi.

'BEDREDDİNİ HAREKET, VERİLİ DÜZENDEN KOPUŞTUR'
Babek'ten Baba İlyas'a Bedreddin'in çok büyük bir isyan geleneği, köşe taşı olduğunu belirten Tümüklü, Şeyh Bedreddin'in aynı zamanda Osmanlı devletinin o güne kadar yetiştirdiği çok büyük bir hukuk alimi olduğunu da hatırlattı ve devam etti: "Aynı zamanda düşünüşüyle, o dönem ki yazdığı şerhleriyle İslam dünyasının felsefe anlayışına ve yöntemine de çok özel bir katkı yapan, özel bir aydını, özel bir alimini anıyoruz. Anarken de hep aynı şeyi söylüyoruz. Şeyh Bedreddin büyük bir sarayda, büyük bir odada rahat bir yaşam sürdürebilecekken İznik'de kendi rahatını bozup başka bir dünyayı kurmak için yoldaşlarıyla aynı anda ayaklanıyor. Saruhan Sındırgı'da Torlak Kemal'i, Karaburun Aydın'da Börklüce Mustafa'yı, Selanik'te İzmirli Cüneyti, Eflak'ta Mircauh'u, Amasya'da Ahmet'i görüyoruz. Aynı anda bu beş coğrafyada Bedreddini hareket, harekete geçiyor. Bedreddini hareket, aslında tarih içinde bir kopuş ve sıçrama, aynı Bedreddin gibi. Verili düzenden kopuşmayı, kendi içerisinde aydın olarak bir devrimciye, bir kıyamcıya dönüştüğünü görüyoruz Bedrettin'in. İznik'ten çıkıp önce Kastamonu'ya oradan Eflak'a geliyor ve en son aşamada yakalanıyor."

'BEDREDDİN'İN YENİ YAŞAMI KURMA İDDİASI VARDI'
Bedreddin'i anarken "bizim için ne ifade ediyor" sorusunun son derece önemli olduğunun altını çizen Tümüklü, Şeyh Bedreddin'in büyük bir nehrin içinde büyük bir direnişi besleyen damarın içinde, "büyük insanlık davası" denilen çok özel bir köşe taşı olduğunu kaydetti. "Spartaküs gibi Şeyh Bedreddin de insanlık tarihinde çok özel bir yere sahip" vurgusu yapan Tümüklü, yazdığı eserlerle o dönemin ağırlığını, fikrini, duygusunu çok özel veren, kendisinden sonra da bu geleneği sürdüren Şah Kulu, Kalender Çelebi kıyamına zemin oluşturan bir kıyamcı olduğunu ekledi. Tümüklü, "Sadece isyancı değil çok büyük bir kıyamcı. Çünkü yeni yaşamı kurma iddiası var. Kadın-erkek eşitliği, halkların eşitliği, inançların eşitliği ve birliğini savunan bir aydın, bir lider, bir  devrimci. Kendisinden sonra gelen Atçalı Kel Mehmet'in Aydın'da Karaburun'da Kula'daki isyanlarında çok özel bir bayrak taşıyıcısı. Biz Bedreddin'i geleneğimizin bir parçası olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

'BEDREDDİN'İN HUZURUNDA BİR KEZ DAHA SÖZ VERİYORUZ'
Türk Ocağı'nda bulunan çok sayıda Osmanlı aydınının süslü mezarlarını işaret eden Tümüklü; ezilenlerin, emekçilerin, yok sayılan halkların temsilcisi Şeyh Bedrettin'in mezarını göstererek, "Tarihimizin bir parçası Şeyh Bedreddin'in yeri, yere ne kadar yakın. Şeyh Bedreddin'den Matteos Sarkisyan'a, Maria-Mustafa Suphi'den Ethem Nejat'a, Mahir Çayan'a, Deniz Gezmiş'e, Mazlum Doğan'a ve birçok devrimciye... Onların düşünüşünü, yöntemini, devrimci iddia ve cüretlerinin taşıyıcıları olarak onun huzurunda bir kez daha söz veriyoruz, bu kavgayı büyüteceğiz. Çünkü çok büyük bir insanlık ailesinin üyeleriyiz, bunların taşıyıcılarıyız. Daha fazla sorumluluk almaya, öne çıkmaya şeyh Bedreddin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz" dedi.

'ŞEHİTLERİMİZE SAHİP ÇIKTIĞIMIZ GİBİ KÖKLERİMİZE DE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Direniş tarihini anlatırken, mücadele edenlere mücadele tarihinin köşe taşlarını, köklerini, pınarlarını kavratmak zorunda olduklarının altını çizen Tümüklü, son olarak şunları söyledi: "O nedenle her yıl Bedreddin'in mezarı başında olmak, onun huzurunda bir kez daha söz vermek çok önemli. Unutmayacağız yoldaşlar, değerlerimize sahip çıkacak, büyüteceğiz. Nasıl şehitlerimizin her birini anıyor, mezarlarına sahip çıkıyorsak, köklerimize de sahip çıkacağız. Baba İlyas'a Spartaküs'e Babek'e sahip çıkmak hepimizin boynunun borcu. Çünkü çok büyük bir davanın parçası olarak Spartaküs'ten bugüne Bedreddin'den Şengül Boran'a çok büyük bir tarihin parçası olarak her birimiz bu davayı büyüteceğimizin hepinizin huzurunda söz veriyorum ve bu bize bir görevdir. Şeyh Bedreddin ölümsüzdür ve tarihimizde çok önemli bir yerdedir."

Anma, okunan şiirle son buldu.