12 Kasım 2024 Salı

ESP Esenyurt Temsilciliği açıldı: Bu kurum mücadele etmek isteyenlerindir

Esenyurt'ta temsilcilik açan ESP, yalnızca bir kurum açmadıklarını devrimci mücadele yürütmek isteyen herkesin birlikte mücadele edecekleri; strateji ve taktik çalışmaları yürüterek faşizme karşı sokakları kuşatacakları bir alan olacağını vurguladı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Esenyurt İlçe Temsilciliği açıldı. Çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen açılışta tasfiyeci saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde Esenyurt'ta devrimci bir kurum açmanın önemine dikkat çekildi, birleşik mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.

Açılışa, ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Müslüm Koyun, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Bilim, Eğitim, Estetik, Kültür, Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Eşbaşkanı Ahmet Uçar, As Plastik direnişçileri, Partizan, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Yeni Dünya İçin Çağrı katıldı. 

Açılış etkinliği, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.

AKTAŞ: SALDIRILARI ZAYIF OLDUKLARININ GÖSTERGESİDİR
Söz alan ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş, Esenyurt'ta bir devrimci kurumun açılışının önemine vurgu yaptı. Kayyum darbesiyle halkların iradesini gasp etmek isteyenlere karşı diz çökmeyeceklerinin altını çizen Aktaş, "Saray rejimi burada ve Kürdistan illerinde halkın iradesine kayyum atayarak, baskı politikalarıyla irademizi yok sayıyor, baskı politikalarıyla yönetmeye çalışıyor. Zannetmeyin ki bu güçlü olduklarını gösteriyor. Tam da güçsüz oldukları için bu saldırılara devam ediyorlar. Kürt halkının, işçilerin, emekçilerin, kadınların iradesini yok sayıyorlar. Yok saymaya çalışıyorlar. Ancak örgütlü mücadelenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz" dedi.

'DİRENİŞLER NASIL MÜCADELE EDECEĞİMİZİ GÖSTERDİ'
Esenyurt'ta örgütlü mücadeleye yönelik saldırılara da dikkat çeken Aktaş, çürütme politikalarıyla devletin halkı, gençleri yozlaştırmaya çalıştığının altını çizdi. "Çeteler eliyle çürütmeye çalışıyorlar Esenyurt halkını" diyen Aktaş, Esenyurt halkının tasfiyeci saldırılara diz çökmediğini hatırlattı. Devletin bu nedenle daha çok saldırdığını dile getiren Aktaş, "Halkımızı örgütlülükten uzaklaştırarak teslim alınacağını sanıyorlar. Ama bugüne kadar direnişler nasıl kazanacağımızı, nasıl mücadele edeceğimizi çok iyi gösterdi" diye konuştu.

'BU KURUM MÜCADELE ETMEK İSTEYENLERİN KURUMU'
Devrimci bir kurumun açılışında olduklarını vurgulayan Aktaş, "Sosyalist mücadeleyi yükseltmenin önemli olduğu bir dönemdeyiz. 'Ya barbarlık ya sosyalizm' sözünün ne kadar gerçek olduğunu gördüğümüz zamanlardan geçiyoruz. Bugün burada olmak birleşik mücadeleyi yükseltmek bizim için önemli bir yerde duruyor. Bu kurum hepimizin kurumu. Bu kurum burada mücadele etmek isteyenlerin kurumu. Emeğin, kayyumlara karşı mücadelenin de yükseldiği bir kurum ve mücadele merkezi olacak. Hepimize kolay gelsin" dedi.

ERÖZSOY: BİRLEŞİK MÜCADELE ZORUNLU BİR İHTİYAÇTIR
ESP Esenyurt Temsilcisi Cafer Erözsoy da, faşizmin saldırılarının arttığına dikkat çekti. AKP-MHP faşist iktidarının işçilere, emekçilere, kadınlara, çocuklara, LGBTİ+'lara yönelik saldırılarını hatırlatan Erözsoy, "Birleşik mücadele zorunlu bir ihtiyaçtır" vurgusu yaptı. Birleşik mücadeleyi daha güçlü şekilde yürütmek gerektiğini söyleyen Erözsoy, Esenyurt'un sorunlarını dile getirdi. Esenyurt'ta uyuşturucunun bilinçli şekilde devlet tarafından kullanıldığını söyleyen Erözsoy, "Bugün Türkiye devrimci hareketinin, Türkiye'de emekçi solun Kürt özgürlük mücadelesiyle aynı zeminde mücadele etmesi gerekli" dedi.

İktidarın kayyum darbesine de dikkat çeken Erözsoy, Van halkının iradesine sahip çıkışının örnek alınması gerektiğini söyledi.

ARINA: BU SİSTEMİ BİRLEŞİK MÜCADELEYLE ALT ETMELİYİZ
DEM Parti Esenyurt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Arına da, "Türkiye'nin tamamına yakını şikayetçiyken bizim çalışma alanımız bu kadar hazırken şikayet etme hakkımız yok. Biz hem Kürt özgürlük hareketi hem de Türkiye devrim hareketi olarak bir bütün yan yana birlikte durmalı; ortak mücadele, birleşik mücadele hattını oluşturmalıyız. Bu temelde Kürt özgürlük hareketi olarak bize düşen neyse hazırız. Önümüzdeki süreçte de kayyum darbesinin, uyuşturucunun, fuhuşun sebebi bu sistemdir. Bu sistemi alt etmeliyiz. Devrimci mücadeleyi gerçekleştireceğiz. Buna inancımız sonsuzdur" ifadelerini kullandı.

KOYUN: BU KURUMU AÇAN EZİLENLERİN İRADESİDİR
SGDF Eşbaşkanı Müslüm Koyun, Esenyurt'ta sosyalistlerin, ezilenlerin, kadınların, işçilerin, Kürt halkının, LGBTİ+'ların uğrak noktası olacak bir alan açıldığını dile getirdi.

Böylesi bir dönemde emek için, özgürlük için kullanılan tek sözün dahi polis fezlekelerinde örgüt üyeliği sayıldığını, Esenyurt gibi bir yerde böyle bir mekan açmanın büyük bir irade taşıdığını kaydeden Koyun, "Bu sözün sahibi hepimiziz. Bu sözün sahibi Asplastik işçisidir. Kürt özgürlük mücadelesinde sadece son 6-7 güne bakarsak bile güya 'bitti' diyenler, 'onları sildik' diyenler, 'Kürt halkının gençleri mi kaldı, onları uyuşturucuyla yok ettik, onları yurt dışına gönderdik' diyenlerin dönüp Batman'da geceyi gündüze çevirenlere bakması lazım. İşte bu kurumu açanlar onlardır. Bu kurumu açanlar sadece 8 Martlarda, 25 Kasımlarda sınırlı kalmayan, kadın özgürlük mücadelesinin bütün kazanımlarını, her şeye rağmen polisine, devletine, bütün mekanizmalarına rağmen ileriye taşımanın bütün cüretini kuşanan kadın özgürlük mücadelesinin kazanımıdır. Kendi var oluş haklarını her şeye rağmen, erkek sistemin içinde var olma mücadelesini canları pahasına veren LGBTİ+'ların var oluş mücadelesidir burayı açan. As Plastik işçisiyle Fernas Madencilik işçisiyle, gündemimize sıklıkla giren ama tarihin her anında varlığıyla, cüretiyle, iradesiyle, inadıyla ileriye atılan işçi sınıfının, emekçilerin bütün kazanımlarıdır burayı açan. Kürt halkının asimilasyon politikalarına rağmen her yerde direniş çanlarını faşizmin üzerine çalan Kürt halkının iradesidir burayı açan" dedi.

'BU KURUMLARDA STRATEJİ, TAKTİK TARTIŞACAK, SOKAKLARA ÇIKACAĞIZ'
Esenyurt'ta böylesine bir dönemde bu kurumu açmanın, tasfiyeci saldırılara rağmen, faşizme karşı "biz buradayız" demek olduğunu vurgulayan Koyun, "Ezilenler için her zaman bir alternatif oluşturmak, ancak ama ancak bahsettiğim tüm ezilenlerin birleşik mücadelesiyle örülecek bir zemindir. Şimdi buradayız. Açtık ve gittik değil mesele. Bir yeri açmanın cüreti, o yeri nasıl anlamlandırdığınız ve sonraki süreçte nasıl ilişkilendiğinizle ilgilidir. Bu kurumu açtık yüzlercesini daha açacağız. Aslolan bu kurumları birer mevzi olarak kullanıp kullanmamaktır. Böyle kullanmanın tek yolu birleşik mücadele zeminini bu kurumlarda mayalamaktır. Sokaklara buralardan çıkmak, stratejiyi, taktiği buralarda tartışmak, faşizmin karşısına çıkmaktır" ifadelerini kullandı.

'BİZİM ELİMİZ EZİLENLERİN ELİDİR'
Faşist MHP lideri Devlet Bahçeli'nin uzattığı ele işaret eden Koyun, "Biz bu eli bizi işkenceyle gözaltına alanlardan biliyoruz, iyi tanıyoruz. Kadınları Taksim Meydanına çıkmak istediğinde işkenceyle alan bu elle uzlaşacak değiliz. Bu eli, tarihinde katliamlarla işkenceyle tanıdık biz. Tutacağımız tek el işçi sınıfının elidir. Kürt ulusal mücadelesinde bedel ödeyenlerin elidir. Bugün geleceksizlik, yoksulluk, sefalet içinde mücadele edenlerin elidir. Zindanları direniş alanına çevirenlerin elidir. Bundan sonra da mücadeleyi yürütecek olan bu eldir. Bizim elimiz ezilenlerin elidir. Hiçbir güç bu eli yenemeyecek" vurgusu yaptı.

DÜZGÜN: DEVRİMCİ GÜÇLERE İHTİYACIMIZ VAR
EMEP Esenyurt Temsilcisi Umut Düzgün Bulut, işçilerin ve emekçilerin yaşam koşullarını hatırlatarak, "Yaşadığımız bu ülkede, devrimci güçlere, işçi ve emekçilerin mücadelesini sırtlayanlara, yan yana mücadele edenlere daha çok ihtiyacımız var" dedi. Böylesi dönemde ESP'nin Esenyurt'ta kurum açmasının son derece önemli olduğunun kaydeden Düzgün, birleşik mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.

GÜNDOĞDU: BİRLEŞİK MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM
TİP Esenyurt adına söz alan Kaya Gündoğdu da, Atılım gazetesinin 30. mücadele yılını kutlayarak konuşmasına başladı. ESP'nin kongresini "Atılım'ı yükseltelim" çağrısıyla gerçekleştirdiğini hatırlatan Gündoğdu, "Biz de şöyle diyelim Atılım'ı yükseltelim, birleşik mücadeleyi büyütelim" dedi.

AS PLASTİK DİRENİŞÇİLERİ: HER ALANDA MÜCADELE VERMEYE ÇALIŞIYORUZ
Açılışta son olarak direnişlerinde 53. gününde olan As Plastik işçileri söz aldı. As Plastik direnişçisi Savaş Çakmak, direnişlerini kazanımla sona erdirmek için mücadele ettiklerini belirterek, kazanımın sadece As Plastik işçilerinin kazanımı olmayacağına vurgu yaptı.

2 buçuk yıllık sendikalaşma mücadelesi içinde, işçi sınıfının ne kadar bilinçli olduğunu gördüklerini ve 53 günlük grevlerinde mücadele kararlılığını ortaya çıkardıklarını kaydeden Çakmak, grevin işçilerin kendilerini daha iyi ifade ettikleri ve bilinçlerini açığa çıkardıkları bir okul olduğunu vurguladı. Her alanda nasıl mücadele edeceğimizi, birleşik mücadelenin ne kadar önemli olduğunu işçiler olarak farkındayız. Buradaki açılışı çok önemli, değerli görüyoruz. İşçi sınıfı açısından bu tür örgütlenmeler ve sınıf bilincine kavuşmak için her alanda mücadele vermeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Yürüttüklerinin sadece bir hak mücadelesi olmadığını söyleyen Çakmak, "Her alanda verilen mücadelenin bir parçasıyız artık. Burada olduğumuz için çok mutluyuz. Yanımızda sizi gördüğümüz, As Plastik işçisinin sesi olduğunuz için teşekkürler" diye ekledi.

Konuşmaların ardından açılış, halay ve horonla devam etti.