6 Ekim 2024 Pazar

ESP: Çete, mafya düzenine karşı antifaşist mücadeleyi yükseltelim

Çete lideri Peker'in açıklamalarıyla kirli ilişkilerin bir kez daha ortaya serildiğinin altını çizen ESP GM, İçişleri Bakanı Soylu'nun halklara yönelik tehditleriyle gerçeğin üstünü örtemeyeceğini vurguladı. ESP GM, "Bu çeteci düzene karşı birleşik antifaşist mücadeleyi yükseltelim" dedi. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, çete lideri Sedat Peker'in konuşmaları sonucu bürokratlar, milletvekilleri, çeteler, emniyet amirleri, askeri komutanlar ve medya kuruluşları ile faşist rejimin kirli mali-siyasi ilişkilerinin yeni kesitlerinin ortalığa saçıldığını kaydetti. 

Peker'in sarf ettiği sözlerin faşist şeflik rejiminin bütünleşmiş olduğu karanlık sermayenini, mafya ve kontrgerilla ağının bir boyutuna tekabül ettiğine dikkat çekilen ESP GM açıklamasında, "Bu kokuşmuşluk, bu çürümüşlük aynı zamanda Saray rejiminin ayyuka çıkmış yolsuzluklarının, kayırmacılık ve vurgunculuğunun, lüks ve sefa düşkünlüğünün bir boyutudur sadece! Alaattin Çakıcı'nın Erdoğan-Bahçeli anlaşmasıyla hapishaneden çıkarılışından, faşist kontrgerilla şefi Mehmet Ağar'ın, Alaattin Çakıcı, Korkut Eken, Engin Alan'la Yalıkavak Marina'da çektirdiği fotoğrafa, Mehmet Ağar ile damat Berat'ın Pelikan grubu arasındaki ilişkiden Ağar'ın kontrolündeki milyarlarca dolarlık uyuşturucu trafiğine, gizli mali anlaşmalardan siyasi suikastlere uzanan bir pislik yığını bu" denildi. 

'HİÇBİR KAMUSAL ORTAMDA ÇEKİNMEYEN ERKEK EGEMENLİĞİ BU'
Saray'ı arkasına alan büyük müteahhitler çetesine tüm finansal kaynakların sınırsızca sunulduğu, Limak'ın patronunun dünyanın en zenginleri listesine sokulup, büyük sermayedarlar için art arda aktisadi-mali kıyak paketlerinin açıklandığın bir sömürü düzeninin olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Mehmet Agar'ın oğlu Tolga Ağar'ın Yeldana Kahraman'a tecavüzü ve katledilmesini, Nadira'nın AKP vekili Şirin Ünal'ın evindeki 'şüpheli ölüm'ünün üstünü kapatması gibi kapatan, Gülistan Doku gibi 'kayıp' sessizliğinde silmeye çalışan kadın düşmanlığı; birbirleri ile hesaplarını kadın bedenini aşağılama temelinde görmekten hiçbir kamusal ortamda çekinmeyen cinsiyetçilik, erkek egemenliği bu" ifadeleri kullanıldı. 

'YASAKLARA KARŞI ÇIKMA EĞİLİMİ GELİŞİYOR'
Soylu'nun tehditleri ile gerçeğin üstünün örtülemeyeceğinin altı çizilen açıklama, şöyle devam etti: "Her gün 300'e yakın esnafın iflas ettiği, işsizlik, yoksulluk ve borç girdabındaki emekçi intiharlarının yıllık sayısının 100'ü geçtiği, Aşılanma hakkından halen yoksun tutuldukları halde, üç haftalık 'tam kapanma' sahtekarlığı boyunca toplu taşıma araçlarına, fabrikalara, işletmelere tıkılan milyonların sermayenin karı uğruna ölüme sürüldüğü bu yağmacılık artık dikiş tutmuyor! Günden güne büyüyen insanca bir yaşam isteği faşist rejimin tüm kitle tabanını eritiyor. Büyük bir politik gerilim birikiyor. Giderek daha geniş kesimlerde, rejimin yozlaşmışlığına, yağmacılığına, adaletsizliğe, cezalar ve yasaklara karşı çıkma eğilimi gelişiyor."

'BU ÇETECİ  DÜZENE KARŞI BİRLEŞİK ANTİFAŞİST MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM'
Çete lideri Peker'in ağzından dökülenlerin de Soylu'nun gayri nizami harp açıklamasının da tek bir odağı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, faşist şeflik rejimine karı direnenlere göz dağı vermek olduğu kaydedildi. Açıklamada, "İşçilerin, yoksulların, kamu emekçilerinin, kadınların, öğrencilerin, Kürtlerin, Alevilerin, ezilen ulusal topluluklardan ve inançlardan emekçilerin, LGBTİ+'ların, yaşam tarzı özgürlüğü isteyenlerin, ekoloji savunucularının, aydın ve sanatçıların, bilcümle ezilenlerin birleşik direnişi bu çeteleşmiş, çürümüş faşist şeflik rejimini yere serecek tek devrimci hamledir! Bu çeteci düzene karşı birleşik antifaşist mücadeleyi yükseltelim" denildi.