24 Kasım 2024 Pazar

ESP: Cengiz Holding Kazdağları'ndan defol

Cengiz Holdin'in Kazdağları'nı talan projesine karşı bugün başlayan eylemlere ESP'de ses verdi. "Cengiz Holding Kazdağları'ndan defol" başlıklı açıklamada, ulusal ve uluslararası sermaye ve devletin işbirliğinde ormanların, ekosistemin yok edilmek istendiği vurgulandı. Ormanlar ve nehirlerin sermayeye ait olmadığı vurgulanan açıklamada, "Kazdağları'nı birleşik mücadelemizle savunalım" çağrısı yer aldı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Cengiz Holding'in Kazdağları'ndaki katliamına tepki gösterdi. Saray rejiminin gözde sermayedarlarından Cengiz Holding'in, 31 Ekim'den bu yana Kazdağları'nda yeni bir katliama imza attığına vurgu yapan ESP, Çanakkale'nin Bayramiç ilçesindeki Hacıbekirler Köyüne, ÇED alanı 6 bin, ruhsat alanı 51 bin dönüm olan Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi yapılmak istendiğini hatırlattı.

'BÖLGENİN HAVASI, SUYU, TOPRAĞI ZEHİRLENECEK'
Cengiz Holding'in Truva Bakır Maden adlı şirketinin gözü dönmüş bir şekilde her gün binlerce ağacı kestiğini, orman eksosistemini katlettiğini vurgulayan ESP, "1 milyonu aşkın ağacın kesilmesi planlanan proje ile alanda açılacak dipsiz cehennem çukurları, ağır metalli atık pasa yığınları, kimyasallarla dolu atık sular bölgenin havası, suyu ve toprağını zehirlerken İliç'teki facianın benzerleri için zemin hazırlayacak" uyarısında bulundu.

'MADEN PROJESİ MEŞRU DEĞİLDİR'
"ÇED olumlu kararı"nın iptali için açılan davanın Danıştay'da henüz bir karara bağlanmadığını hatırlatan ESP, buna rağmen ağaç kesimlerinin devam ettiğini, engel olmaya çalışan halkın polis ve jandarma şiddetiyle bastırılmaya çalışıldığını belirtti. Devletin bir kez daha şirketin özel güvenliği rolünü oynadığı vurgulanan ESP açıklamasında, "AKP-MHP iktidarının yönetim aygıtına bağlı Danıştay'dan çıkacak karar ne olursa olsun bu maden projesinin hiçbir meşruiyeti, toplumsal yararı yoktur. 2020'de İngiltere'de IcoNiChem adlı şirketi satın alarak yeni nesil batarya üretim işine giren, İngiltere ve Kanada tarafından fonlanan Cengiz, emperyalist efendilerine memleket topraklarını peşkeş çekerek, işçileri köle koşullarında çalıştırarak karlarını sıçratma derdindedir" denildi.

"Daha önce Kirazlı'da yaşanan sürecin deneyimleri hafızamızda. Orada da son sürat ormanı katlettiler; ama toplumsal direniş güçleri madene geçit vermedi, Kanadalı Alamos Gold alandan defedildi. Deneyiminden güç alan ekoloji örgütleri ve demokrasi güçleri bir kez daha doğa savunmasında bir araya geliyorlar" denilen açıklamada, Kazdağları'nın yüzde 79'unun metalik madencilik için ruhsatlandırıldığı bilgisi yer aldı.

'ORMANLAR, NEHİRLER SERMAYEYE AİT DEĞİLDİR'
Türkiye'de, emperyalist kapitalist sistemin ihtiyaçları doğrultusunda, devlet-sermaye işbirliğiyle girişilen yağmacı madencilik kuşatmasını kırmak için tüm mücadele güçlerine yaşamı, doğayı savunma; faşist saray iktidarının aç bırakan, yaşam alanlarını yağmalayan programını geri püskürtme çağrısı yapan ESP, "Çevre eylemlerinde yükseltildiği gibi 'ormanlar, nehirler sermayeye ait değiller' demek için Kazdağları'nı birleşik mücadelemizle savunalım" diye vurguladı.