23 Kasım 2024 Cumartesi

Esenyurt Kadın Platformu: Koruma, aklama, yargıla

Beylikdüzü'nde katledilen Erva Raziye Asar için eyleme geçen Esenyurt Kadın Platformu, cadde boyunca sloganlarla yürüdü. Kadın düşmanı politikaların kadın cinayetlerini körüklediği belirtilen eylemde, erkek şiddetine, yoksulluğa, ayrımcılığa, savaşa karşı örgütlü mücadele çağrısı yapıldı.

Beylikdüzü'nde 19 Haziran'dan bu yana kayıp olan Erva Raziye Asar, 23 gün sonra bir inşaatın asansör boşluğunda bedeni altı parçaya ayrılmış halde bulundu. Sosyal medya üzerinden iş arayan Asar'ın, iş görüşmesi için evine gittiği ve daha önce de bir insanı katledip adli kontrolle serbest bırakılan Fetih Dağlı tarafından katledildiği ortaya çıktı.

Esenyurt Kadın Platformu, cinayete tepki göstermek için Depo Kapalı Caddesinde yan yana geldi.

CADDE BOYU YÜRÜYÜŞ
Üzerinde son günlerde katledilen kadınların fotoğraflarının olduğu, "3. sayfa haberi olmak istemiyoruz" pankartı açan kadınlar, cadde boyunca sloganlarla yürüyüş düzenledi. "Kadın cinayetleri politiktir", "Münferit değil, erkek şiddeti", "Yaşasın kadın dayanışması", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Koruma, aklama, yargıla" sloganlarıyla yürüyen kadınlar, iktidarın kadın düşmanı söylemleri ve cezasızlık politikalarıyla kadın cinayetlerine zemin hazırladığını vurguladı. Tüm kadınlara kadın cinayetlerine karşı örgütlenme çağrısı yapılan yürüyüşte, etraftaki pek çok kadın da alkışlarla destek verdi.

Eylemde, "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Jin, jiyan, azadî", "Kadınlar için adalet", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" dövizleri taşındı.

'KADIN DÜŞMANI POLİTİKALAR KADIN CİNAYETLERİNİ KÖRÜKLÜYOR'
Yürüyüşün ardından basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını okuyan Dilara Su Kalpak, Erva Raziye Asar'ın ev işçisi olduğunu belirterek, Asar gibi binlerce kadının güvencesiz koşullarda, her türlü şiddete açık şekilde çalıştığını ve bu çalışma koşullarının derhal düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

İktidarın kadın düşmanı politikalarının kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini körüklemeye devam ettiğini belirten Kalpak, 2024'ün ilk 6 ayında en az 205 kadının erkekler tarafından katledildiğine dikkat çekti. "AKP-MHP iktidarının kazanılmış haklarımıza karşı saldırıları sonucu kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve erkek şiddeti her geçen gün artıyor" diyen Kalpak, LGBTİ+'ların da hedef gösterilerek nefret söylemi ve cinayetlere maruz kaldığına işaret etti.

'HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Her 3 kadından birinin şiddetin en az bir biçimine maruz kaldığını söyleyen Kalpak, iktidarın şiddeti önlemek yerine İstanbul Sözleşmesi'ni feshettiğini, 6284 sayılı kanunu tartışmaya açtığını belirtti. "Erkek şiddetini önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler tartışmaya açıldıkça Erva'yı katleden Fethi Dağlı gibi, biz kadınlara, bedenlerimize ve yaşamlarımıza karşı gösterilen bu cüret güç kazanıyor. Kadın katillerini koruyan, cezasızlık politikasıyla katilleri serbest bırakan AKP iktidarını uyarıyoruz: Biz kadınlar haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok" ifadelerini kullanan Kalpak, "kutsal aile"nin dağılmasını engellemek isteyen iktidarın, kadınlar şiddete ve istismara uğrasa da ses çıkarmayacakları bir çaresizliği yüceltmeye çalıştığını belirtti.

'SAYILARDAN İBARET DEĞİLİZ'
6284 sayılı kanundan taviz vermeyeceklerini, krizin bedelini ödemeyeceklerini, mücadeleyle elde ettikleri hakların gasbına izin vermeyeceklerini dile getiren Kalpak, şöyle devam etti: "Bizler biliyoruz ki; yasalar etkin uygulansa ve caydırıcı önlemler alınsaydı, bugün Erva Raziye gibi öldürülen birçok kadın aramızda olacaktı. Bizler sayılardan ibaret değiliz. Her birimiz kendi hayatlarımızın öznesiyiz. Giydiğimiz etekten, attığımız kahkahaya, sokaklarda olduğumuz saatlerden, atacağımız adımlara, yatak odamızdan, çalışacağımız işlere kadar hayatımıza müdahil olan patriyarkanın bize yaşattığı tek gerçek; bir kadın arkadaşımızı daha yitirmek oldu. Ataerkil düzenin tüm dayatmalarına, tüm engellerine rağmen bizler buradayız; sokaklardayız, alanlardayız, işte, okulda, metrobüste, görüp görebileceğiniz her yerdeyiz."

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDEN BAŞKA BİR YOL YOK'
Kalpak, "Biz kadınlar; başta erkek şiddeti olmak üzere, baskıya, ayrımcılığa, yoksulluğa, pahalılığa ve savaşa karşı iktidarın tüm baskılarını püskürtmek için örgütlü mücadeleden başka bir yolun olmadığı biliyoruz. Bunun için iş yerlerinde, mahallelerde, okullarda bulunduğumuz her alanda örgütlü mücadelenin zeminlerini yaratıyoruz. Yaratacağız" ifadelerini kullandı.

Eylem boyunca, "Kadın cinayetleri politiktir", "Yaşasın kadın dayanışması", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Koruma, aklama, yargıla" sloganları atıldı.