22 Eylül 2024 Pazar

Erdoğan: Sesleniyorum; o petrol kuyularında bulunan petrolü gelin beraber çıkaralım

BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen 1. Küresel Mülteci Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Sesleniyorum; o petrol kuyularında bulunan petrolü gelin beraber çıkaralım" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde düzenlenen 1. Küresel Mülteci Forumu'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

-Türkiye aynı zamanda insani yardımlarda milli gelire oranla dünyanın bir numaralı ülkesidir. Hiçbir ülkenin günümüzde mülteci konusuna yakınlık merciinden bakma lüksü yoktur. Dünyanın devasa bir köye dönüştüğü bir dönemde hepimizin kaderi ortaktır. Bugünkü toplantımızın mülteci konusuna insani bir bakış açısıyla yeniden bakılmasını diliyorum.

-Ülkemize sığınan hiç kimseyi geri göndermedik. Biz ırk, din, dil ayrımı yapmadan herkese kucak açtık. Birkaç münferit hadise dışında hamdolsun mültecileri ötekileştirecek hiçbir üzücü olay yaşanmadı. Devlet olarak vatandaşlarımıza hangi imkanları sağlıyorsak ülkemize sığınanlara da aynısını sağlıyoruz. Varil bombalarından kaçan insanlara biz kapımızı kapatamazdık. Suriyeli kardeşlerimizin kendi kendilerine yeter konuma gelmesi için gereken her türlü çabayı gösteriyoruz.

-Bugün ülkemizdeki birçok Suriyeli kendi ayakları üzerinde durabilir konuma geldi .Türk Kızılay'ı AFAD ve STK'larımızla ülkemizdeki bir milyonu aşkın Suriyeliye geçim yardımı ve psiko-sosyal destek sağlıyoruz. Hassas durumdaki mültecilerin korunmasına ve tespit edilmesine özel önem veriyoruz. BM'nin hassasiyeti doğrultusunda Suriyelilerin sorunlarına hızla etki edebilmek için masalar kurduk. Dışarıdan ülkemize gelen yardımlar ise kısıtlıdır. AB'nin bize verdiği söz vardır, 3.3 milyar Avro destek vereceklerdi. Ne yazık ki bu gelen destek 2 milyar Avro'ya ulaşmıştır. Üçüncü 3 milyar Avro'dan ses yok. Bu vesileyle BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne teşekkürleri bir borç biliyorum.

-Vicdanları yaralayan bu konunun sürdürülebilir düzeyde çözülmesi küresel düzeyde atılacak adımlara bağlıdır. Arzu edilen seviyenin çok uzağında olduğumuzu görüyorum Geçen yıl kabul edilen Küresel Mülteci Mutabakatı'nın uygulanmasına önem veriyoruz. Hükümlerin hayata geçirilmesinin önemli bir adım olmasını temenni ediyorum. Çözümün tek yolu mültecilerin bizim sınırımızda bulundurulması olarak gösterilemez. Bu sorumluluğu diğer ülkeler paylaşmakla mükelleftir.

-Parası en çok olanlar sadece bize gülücük atıyorlar. Destek vermeye gelince destek ne yazık ki yok. Şu anda Afganistan'dan Yunanistan üzerinden gelip Avrupa'ya gidenler var. Onları tekrar Afganistan'a göndermek durumunda kalıyoruz. 

-İleride utançla anılacak önerilerle karşılaştık. Bu botları şişleyerek batırdılar, o insanları Akdeniz'in sularına gömdüler. Kimi siyasetçilerin mülteci siyaseti üzerinden oy yarışına girdiğini gördük. Sınır illerimize saldıran terör örgütlerine destek verildi. Suriye'de 9 yıldır yaşanan insanlık dramını Halep'teki şu duvar yazısı çok net anlatmaktadır: Suriye'de ölen çocuklardan kan yerine petrol aksaydı dünya anında müdahale ederdi. Petrol kuyularını koruma amacına harcanan hiçbir çaba varil bombalarından kaçan çocuklara harcanmamıştır.

-Sesleniyorum; o petrol kuyularında bulunan petrolü gelin beraber çıkaralım, ondan sonra o terör bölgesine şu projeleri uygulayarak şu anda mülteci halinde olan bu insanları o yaptığımız evlere yerleştirelim. Ama buna yanaşmıyorlar. Çünkü petrol onlara daha çok lazım.