Erdoğan: Putin ile Esad'a davetimiz olabilir
Geçtiğimiz günlerde Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşebileceklerini söyleyen Erdoğan, Astana dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Suriye ile normalleşme" adı altındaki tartışmalar kapsamında değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Bizim Sayın Putin ile Beşar Esad'a bir davetimiz olabilir" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rojava ve Suriye'de çok sayıda kenti işgal altında tutarken Suriye'de "normalleşme"den bahsetti. Şanghay İşbirliği Örgütü 24'üncü Devlet Başkanları Zirvesi için gittiği Kazakistan'ın başkenti Astana'dan dönüşte gazetecilerin soruların yanıtlayan Erdoğan, "Suriye ile yeni bir süreci başlatabileceğimizi cuma günü, cuma namazı çıkışında zaten söylemiştim. Bizim sayın Putin ile Beşar Esad'a bir davetimiz olabilir. Sayın Putin Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirebilirse, bu yeni bir sürecin başlangıcı olabilir" diye konuştu.
'İSTİKRARSIZLIĞIN SON BULMASI ELZEM'
"Altyapısı yok olmuş, halkı darmadağın hale gelmiş Suriye'nin yeniden ayağa kalkması ve istikrarsızlığın son bulması elzemdir" diyen Erdoğan, 2023 yılının sonunda Rojava'nın altyapısına yönelik saldırılar gerçekleştirdikleri gerçeğinin üstünü örtmeye çalıştı. Rojava- Kuzey ve Doğu Suriye'de elektrik santralleri, barajlar, hastane vb. alanlara yönelik gerçekleştirilen saldırılar, halkı haftalarca elektriksiz bırakmış, yaz aylarında ciddi su sıkıntısı yaşanmasına neden olmuştu.
Rojava'ya yönelik saldırılarını belediye seçimleri sürecinde de sürdüren, tehditler savuran, savaşın temel sorumluları arasında yer alan Erdoğan'ın, "Sahada son zamanlarda sağlanan sükunet, akıllıca politikalar ve önyargılardan uzak ve çözüm odaklı yaklaşımlarla barış kapısını aralayabilir" sözleri dikkat çekti.
ERDOĞAN MÜLTECİLERİ SURİYE'YE GÖNDERMEK İSTİYOR
Erdoğan konuşmasında, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik tehditlerini de sürdürdü. PKK/PYD/YPG'yi terör örgütü olarak tanımlayarak, bölgedeki istikrarsızlığın nedeninin bu örgütler olduğunu öne süren Erdoğan, "Suriye'nin demokratik altyapısının inşası, kapsayıcı ve onurlu bir barışın sağlanması ve tüm bunlara Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde yaklaşılması önemlidir. Suriye'de esecek barış rüzgarları ve bütün Suriye'de hayat bulacak barış iklimi, çeşitli ülkelere dağılmış milyonlarca insanın ülkelerine geri dönmeleri açısından da gereklidir" dedi.
Erdoğan, Efrîn ve Serêkanîyê'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kenti işgal altında tutarken, "Biz komşumuz Suriye'ye dostluk elimizi daima uzattık ve uzatırız" iddiasında bulundu. Erdoğan "Adil, onurlu ve kapsayıcı yeni bir toplum sözleşmesi temelinde kucaklaşan, müreffeh, bir ve bütün Suriye'nin her zaman yanında oluruz. Yeter ki Suriye, bu büyük kucaklaşmayı başlatsın ve her alanda toparlansın" diye konuştu.
'KAYSERİ'DE DEVLETİMİZ ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIŞTIR'
Kayseri'de başlayıp pek çok kente yayılan ve Antalya'da 17 yaşındaki mülteci genç işçinin katledildiği pogrom saldırısının devletin denetiminde örgütlendiği şeklinde yorumlar yapılırken, Erdoğan, "Türkiye'de de ırkçı, akımlar oluşturup kardeşlik iklimini bozmayı amaçlayanlar, karanlık odaklardan aldıkları talimatları yerine getirme gayretindeler. Fakat biz bu oyunları da, nasıl bozacağımızı da çok iyi biliriz. Alçakça bir hadise üzerinden kaos planlayanlara da, istismarlara da müsaade etmeyiz. Kayseri'deki hadisede devletimiz üzerine düşeni yapmıştır, yapmaktadır. Bu ülkede kimsenin kendini devletin kolluk kuvvetlerinin, yargısının, hükümetinin yerine koymasına izin vermeyiz. Onlar kendi sinsi planlarının güçlü olduğunu zannedebilir, ancak bizim kardeşliğimiz, birliğimiz ve beraberliğimiz tüm oyunları bozmaya muktedirdir" dedi.
İki gün boyunca süren evlerin, işyerlerinin ateşe verildiği saldırısının polisin süratli müdahalesiyle yatıştığını öne en Erdoğan'ın, "Ülkemizde kısa süreli bu tür durumlar ortaya çıksa bile bunların uzamasına zaten müsaade etmeyiz" dikkat çekti.
PUTİN İLE ARABULUCULUK GÖRÜŞMESİ
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile yaptıkları görüşmede, Ukrayna-Rusya savaşı üzerine konuştuklarını söyledi, "Nitekim, bugün de yine Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ile yaptığım görüşmede arabuluculuk konusunu ele aldık. Özellikle Karadeniz Tahıl Koridoru konusunda çok iyi bir başlangıç yaptık. Biliyorsunuz koridordan 30 milyon ton tahıl nakli gerçekleştirdik. Burada yeni bir süreci başlatmayı, kendilerinin ısrarla üzerinde durduğu gibi Batı'ya tahıl sevkıyatını bir kenara bırakarak, Afrika ve diğer gıda güvenliği bakımından hassas bölgelere Türkiye üzerinden bir koridor oluşturma fikrine nasıl yaklaştıklarını sordum. Sayın Putin, 'Ben, bu konuda İstanbul Tahıl Girişimi hedefini aynen koruyorum' yanıtını verdi. Bunu geliştirmemizde fayda var. Çünkü Putin'in Avrupa'ya karşı bir bakışı var. Bu süreçte Avrupa Rusya'yı hedefe koyduğu için, Rusya'da Avrupa'ya ve Batı'ya olumsuz bakıyor. Biz bu çerçevede görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Şimdilik koridorun Rusya ayağında 'nasıl bir mesafe alabiliriz, onların bize ne gibi desteği olur?' bunu çalışacağız. Bu konuda da alacağımız neticeyle inşallah Karadeniz Tahıl Koridoru'nu yeniden işler hale getireceğimize inanıyorum. Bu savaş ne Rusya'ya ne Ukrayna'ya kazandırıyor. Savaşın tek kazananı kan ve ölüm tüccarlarıdır. Ben artık tansiyonun düşürüleceğine ve barış zemininin inşa edilebileceğine inanmak istiyorum. Biz o zemini oluşturmak ve korumak noktasında, bugüne kadar olduğu gibi, üzerimize düşeni yapmaya hazırız" dedi.
Güney Kürdistan'a yönelik operasyon olasılığına ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Şu an itibariyle bunu bölgedeki olayların akışı belirleyecek. Gelişmeler olgunlaşmadan, belli bir noktaya gelmeden şu anda böyle bir adımı atacağız demek yanlış olur. Fakat gelişmeler ışığında eğer böylesi bir adım atmak gerekiyorsa bu yapılır. Teröre aman vermeyiz. Çünkü oralarda da münasebetlerimiz iyi. İlişkilerimiz iyi olduğu için gerek Irak'ta gerek Suriye'de bu adımları her an atarız" sözleriyle bölgedeki Kürt düşmanı işbirlikçi güçlere işaret etti.