EHB: Kaybetme saldırılarının failleri yargılansın
Ezilenlerin Hukuk Bürosu, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ve Hüseyin Toraman ile ilgili müdahil oldukları Susurluk-JİTEM davası kararının istinaf mahkemesi tarafından bozulmasının ardından açıklama yaptı. EHB, "Katletme ve kaybetme saldırılarının tüm failleri ve siyasi sorumluları yargılansın" dedi.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu, gözaltında katledilen Hasan Ocak ve gözaltında kaybedilen Hüseyin Toraman ile ilgili müdahil oldukları Susurluk-JİTEM davasına ilişkin bozma kararının ardından açıklama yaptı.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin Susurluk-JİTEM davasına ilişkin verilen kararı bozmasının ardından yapılan EHB açıklamasında, faşist mafyacı Sedat Peker'in videoları hatırlatıldı, "Faşist rejimin ve bu rejimin bürokratından vekiline tüm kirli ilişkileri bir kez daha ortaya saçılıyor" dedi.
EHB, paramiliter çetelerinden dizayn edilen medyaya; uluslararası ticaretten üzeri kapatılan tecavüz, katliam ve kaybetmelere kadar uzanan insanlığa karşı işlenen sayısız suçun yürüttükleri adalet mücadelesinin haklılığını bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti. "Bu suçlarla hesaplaşmanın yakıcılığını gösteriyor" diye belirtti.
Sedat Peker'in barış akademisyenleri için "kanlarında yıkanacağım"; HDP'liler için "ortadan kaldıracağım", CHP'liler için "ağaçlarda sallandıracağım" şeklindeki sözlerini hatırlatan Ezilenlerin Hukuk Bürosu, "Sedat Peker'in bugün ağzından çıkan her söz; gelenekselleşmiş devlet politikası haline gelmiş kontra faaliyetlerle emekçilere, ezilenlere, tüm faşist yasa ve yasaklara rağmen direnenlere gözdağı verme amacını taşıyor" diye kaydetti.
Susurluk'tan, Şemdinli ve Ergenekon'a kadar süren yargılamalarda tanık oldukları faşist rejim yönteminin şimdi de varlığını devam ettiğini belirtilen EHB açıklamasında, devletin kaçırma kaybetme politikasına değinildi: "Kaçırma ve kaybetme politikasının, yakın zamanda müvekkilimiz Gökhan Güneş'in kameralar önünde iş yerinin önünden kaçırılması, 6 gün boyunca sistematik işkence görmesi ve kaybedilmeye çalışılmasından, müvekkilimizi kaçıranların ve işkence uygulayanların kendisini 'Görünmeyenler' olarak tanıtmasından biliyoruz. Kaybedilme saldırısına karşı yıllardır adalet arayan cumartesi annelerine Galatasaray meydanının yasaklanmasından biliyoruz."
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da yargılandığı Susurluk-Jitem davasına gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ve Hüseyin Toraman yönünden 2009 yılında müdahil olduklarını hatırlatan EHB, insanlığa karşı sayısız suç işleyenlerin yargılandığı ve cezasızlıkla sonuçlanan davanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından bozulduğunu belirtti.
Bir kez daha adalet çağrısında bulunan EHB açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"■ Katletme ve kaybetme saldırılarının tüm failleri ve siyasi sorumluları yargılansın!
■ Hürmüz Diril, Mehmet Bal, Galip Küçüközyiğit ve Gülistan Doku başta olmak üzere hala kayıp olanlar bir an önce bulunsun! Kaçırılıp devlet işkencehanelerinde tutulan insanlar serbest bırakılsın"! Kaçırılıp katledilenlerin yerlerini açıklansın!
■ Müvekkilimiz Gökhan Güneş'i kaçıranlarla ilgili devam eden ve tek bir işlemin yapılmadığı soruşturma dosyasının sürüncemede bırakılmasından vazgeçilsin. Güneş'i kaçıran ve işkence eden herkes ve tüm bu süreç içerisinde tek bir açıklama dahi yapmayan siyasi sorumluların tamamı yargılansın!
■ Yeldena Kahraman'a tecavüz eden ve öldüren Mehmet Ağar'ın oğlu Tolga Ağar, Nadira Kadirova'nın ölümünden sorumlu AKP'li milletvekili Şirin Ünal yargılansın!
■ Cumartesi insanlarının başta toplanma ve gösteri yapmak özgürlüğü olmak üzere adalet arayışının önündeki engeller kaldırılsın!"