21 Eylül 2024 Cumartesi

Eğitim-Sen: Yeni eğitim-öğretim yılı çözüm bekleyen sorunların gölgesinde açıldı

Eğitim-Sen üyeleri, yeni eğitim-öğretim yılının açılması dolayısıyla, öğrenci, öğretmen ve velilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde taleplerini dile getirdi.
Sultanahmet'te bulunan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Eğitim-Sen üyeleri, kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilde eğitim önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Eğitimde özelleştirme, MEB'in bütçesinden kesinti yapılması, binlerce köy okulunun kapatılması, atanamayan öğretmenler ve görevinden ihraç edilen eğitim emekçilerinin sorunları gibi bir çok konu kamuoyunla paylaşıldı.
 
"Öğrencilerimizin geleceği için laik, demokratik, bilimsel, anadilinde, parasız ve karma eğitim istiyoruz" yazılı pankart açan Eğitim-Sen'liler, Mehmet Akif Ersoy Parkı'ndan Milli Eğitim Müdürlüğü kapısına kadar sloganlarla yürüdü.
 
Burada Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri adına açıklamada bulunan Zeliha Baksi, karma eğitimin sonlandırılmasına olanak veren yönetmelik değişikliğine vurgu yaparak AKP'nin gerici eğitim anlayışına dikkat çekti. Baksi, eğitimdeki sorunları sıraladığı konuşmasında, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında kesintiye gidilirken Diyanet İşleri Başkanlığı'na ek bütçe ayrılmasını eleştirdi.
 
ÖĞRETMENLER İŞSİZ ÖĞRENCİLER ÖĞRETMENSİZ
 
17 bin köy okulunun kapatılmasına vurgu yapan Baksi "Öğrencilerimiz, Aladağ'da ve daha binlerce köyde, yerleşim yerinde okul olmadığı için cemaat yurtlarına gitmek zorunda bırakılarak, eğitim ve yaşam hakları açık tehdit altında bırakılmıştır" dedi.
 
Okul ve öğretmen gereksiniminin, ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade eden Baksi, "Yeterli miktarda öğretmen ataması hiçbir dönem yapılmamış ve 'ataması yapılmayan öğretmenler' adında sayıları neredeyse yarım milyonu bulan bir mağdur grup oluşmuştur. Ataması yapılmayan öğretmen arkadaşlarımız kamu okullarında güvencesiz, asgari ücretin dahi altında ücretlerle ya da özel okullarda esnek, düşük ücretlerde çalıştırılmakta, fabrikalarda, inşaatlarda iş cinayetlerinde yaşamını yitirmekte, geleceğe dair umutlarını kaybettikleri için yaşamlarına son vermektedirler" diye belirtti. Baksi ayrıca sendikal faaliyetleri nedeniyle ihraç edilen ve mahkeme kararlarıyla suçsuzlukları kesinleştiği halde görevlerine iade edilmeyen on binlerce eğitim emekçisinin öğrencileriyle buluşmasının engellendiğini söyledi.
 
OKULLAR EĞİTİM KURUMU OLMAKTAN UZAKLAŞTIRILIYOR
 
Açıklamanın devamında "Okulların eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştırıldığı, öğrencilerin yarış atı gibi sınavdan sınava koşturulduğu, öğretmenlerin mülakat sınavı ile sözleşmeli istihdam edilerek esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın arttığı, eğitimde farklı dil ve kimliklerin dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin ülkemize ve çocuklarımıza olumlu bir katkı yapması mümkün değildir" denildi.
 
"Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine, sınıf mevcutlarından eğitimin karma,laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda verilmesine kadar her alanda eğitimin demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir" diyen Eğitim-Sen üyeleri, "Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir" diye belirtti.