24 Eylül 2024 Salı

Dünyanın bir çok kentinde 'nefes alamıyorum' eylemleri yapıldı

ABD'de George Floyd'ın polis tarafından öldürülmesi Almanya, Avusturya, Fransa, İsviçre ve Avustralya'nın bir çok kentinde yapılan eylemlerle protesto edildi.

ABD'de George Floyd'ın polis tarafından öldürülmesinin ardından dünyanın bir çok kentinde protesto eylemleri düzenlendi.

BERLİN
Berlin'deki Alexander Meydanı'nda toplanan binlerce kişi, polis şiddetini ve ırkçılığı protesto etti.

Çoğunluğu siyah giysi giyen eylemciler, "Nefes alamıyorum", "Siyahilerin hayatı önemli", "Irkçılığa hayır", "Polis şiddetini durdurun", "Irkçılık öldürür" ve "Adalet olmadan barış olmaz" yazılı dövizler ile Floyd'un fotoğraflarını taşıdı.

Eylemciler, polisin George Floyd'un ensesine uzun süre diziyle bastırdığı ve nefessiz kaldığı süreye atfen 8 dakika 46 saniye boyunca oturarak sessiz kaldı.

Eylemde yapılan konuşmalarda, Almanya'da da siyahilerin ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz bırakıldığına işaret edilerek, artık ırkçılığa karşı sessiz kalınmaması gerektiği vurgulandı.

Eylemde, Almanya'da ırkçılık sonucu öldürülen siyahilerin isimleri de okundu.

Meydanın dolması nedeniyle giriş çıkışları kapatıldı ve eylemciler çevredeki caddelere taştı.

KÖLN
Amerika'da George Floyd'un polis tarafından katledilmesi Almanya'nın Köln kentinde büyük bir eylemle protesto edildi.

Deutzer Werft'te öğlen saatlerinden itibaren on binler toplanmaya başladı. ANTİFA tarafından düzenlenen eylemde organizatörlerin talebi üzerine bayrak taşınmadı, eyleme katılanlar siyah giyindi. Eylemcilerin büyük çoğunluğu gençlerden oluştu. Eyleme Köln, Bonn ve çevresindeki Demokratik Toplum Merkezi ve Kadın Meclisi üyeleri de kendi pankartları ile katıldılar.

Yapılan İngilizce ve Almanca konuşmalarda ırkçılığın coğrafya tanımadığına vurgu yapıldı. Devlet ve polis şiddeti sık sık alkışlarla protesto edildi. Faşizmi ve ırkçılığı deşifre eden rengarenk dövizler dikkat çekti.

Eylemde polisin Floyd'un boynuna dizi ile bastırarak onu nefessiz bıraktığı süreye atfen oturma eylemi yapıldı. Eylemciler 8 dakika 46 saniye boyunca sessiz kalarak Floyd'u andı.

STUTTGART
Almanya'nın Stuttgart kentinde de Schlossgarten'da bir araya gelen devrimci örgütler, Floyd'un öldürülmesini protesto etti.

DTKM bileşenleri de hazırladığı bildirileri dağıtılarak Hanau'daki ırkçı saldırı ve Türkiye'de Barış Çakan'ın öldürülemesine dikkat çekildi.

15 binin üzerinden kişinin katıldığı ırkçılığa karşı eylemde sık sık "Hoch die İnternationale Solidaritet" sloganı eyleme damgasını vurdu.

FREIBURG
Almanya'nın Freiburg kentinde de Amerika'daki ırkçı saldırı ve Türkiye'de Barış Çakan'ın öldürülmesi protesto edildi. Binlerce kişi ırkçılığa ve rejimlerin faşist politikalarına karşı alanlara aktı. Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Jinên Ciwanên Azad aktivisti gençlerin hazırladığı George Floyd ve Barış Çakan pankartı dikkat çekti.

MÜNİH
Almanya'nın Münih kentinde bir araya gelen devrimci örgütler, dünyada birçok ülkede etnik kimliklere yönelik gelişen ırkçılığa karşı "dur" dedi. Amerika'daki ırkçı saldırı ve Türkiye'de Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar ve Barış Çakan'ın da katledilmesi protesto edildi.

HAMBURG
ABD'de George Floyd adlı siyahinin ırkçı polis tarafından katledilmesine karşı Almanya'nın Hamburg kentinde protesto edildi.

Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı yürüyüşte gençler çoğunluktaydı. Rathaus-Jungferstieg semtinde bir araya gelen binlerce kişi, Floyd'un yanı sıra Ankara'da öldürülen Barış Çakan'ı da andı.

Yürüyüşte sık sık "Kahrolsun faşizm, yaşasın devrimci dayanışma", "Korona değil, ırkçılık öldürüyor" şeklinde sloganlar atıldı.

Almanya'nın, Frankfurt, Dresden, Nürnberg, Düsseldorf kentlerin de birlence kişi alanlara çıktı.

 

GRAZ
Avusturya'nın Graz kentinde de ırkçılığa karşı yaklaşık on bin kişinin katıldığı bir eylem düzenlendi. Mariahilferplatz'da düzenlenen eyleme Avusturyalıların yanı sıra Kürdistanlılar da kendi pankart ve dövizleriyle katıldı.

ABD'deki polis şiddeti ve AKP-MHP darbesinin protesto edildiği eylem yürüyüş ardından sona erdi.

PARİS
Fransa'nın başkenti Paris'te ABD'de George Floyd'ın polis tarafından öldürülmesi ile Türkiye'de Barış Çakan'ın katledilmesi ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve HDP Milletvekili Musa Farisoğulları'nın vekilliklerinin düşürülerek tutuklanması protesto edildi.

Paris'te örgütlü bulunan Türkiyeli ve Kürdistanlı örgütler République meydanından Strasbourg Kemeri'ne yürüyüş düzenledi. ACTIT, SKB, CDK-F, Dersim Derneği, ODAK, Partizan, Bir-Kar'ın bayrak pankartlarıyla katıldığı eylemde Amerika başta olmak üzere Türkiye ve Kürdistan'daki ırkçı saldırılar protesto edildi.

 

République Meydanında bir araya gelen kitle sloganlarla Strasbourg Kemeri önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Burada yapılan açıklamada Amerika'da George Floyd, "Türkiye'de Barış Çakan aynı ırkçı, şöven saldırılarla katledildiler. Faşist Türk sömürgeciliğ saldırılarını Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekillerini düşürerek ve tutuklayarak sürdürüyor. Bizler tüm bu saldırılara karşı mücadele edeceğiz" denildi.

Açıklama sırasında polis kitleye saldırma girişiminde bulundu.

Paris'te ırkçılık karşıtı ikinci eyleme birlerce kişi katıldı. Fransa'da Covid-19 krizi nedeniyle uygulanan OHAL kapsamındaki eylem yasaklarına karşın polis şiddetine ve ırkçılığa karşı halk sokağa çıktı.

Valiliğin eylem yasağına karşı onbinlerce kişi Concorde Meydanında, ABD Büyükelçiliği önünde ve Eyfel kulesi yakındaki Champ-de-Mars  alanında kitle toplandı. Siyah Afrika Savunma Birliği (LDNA) ve polis şiddetine maruz kalanların aileleri tarafından ABD Büyükelçiliği önüne yapılan eylem çağrısına ACTİT, SKB ve Türkiyeli, Kürdistanlı diğer göçmen kurumlarda katılarak destek verdi.

Eylemde "Adalet yoksa barış ta yok", "George ve Adama için adalet", "Katil polis", "Tüm halk polislerden nefret ediyor", "Gerçek virüs ırkçılıktır", "Polis beni öldürdü", "Siyah insanları öldürmeyi durdur", "Siyah hayat önemli" sloganları atıldı ve dövizleri taşındı.

Elçiliğe doğru yürüyüşe geçmek isteyen eylemcilerin önünde polis TOMA'larla barikat kurdu. Eylemciler diz çökerek George Floyd için saygı duruşunda bulundu.

Concorde Meydanında bir araya gelen eylemciler polis barikatı önünde diz çöküp "George Floyd için adalet" istedi. Aynı zamanda Fransa'daki polis şiddetinin kurbanları olanlar içinde adalet istediler. Eylemde Fransa'da yaşanan ırkçılık ve polis şiddeti ile ilgili sloganlar atıldı. Sarı Yelekliler eyleminde polis şiddeti nedeniye bir gözünü kaybeden Jerome Rodrige'de polislerin yüzüne adalet olmadığı ve sizler yargılanmadığınız için göz çıkarmaya insan öldüremeye devam ediyorsunuz. Elinizde benim gözüm ve insanların kanı var. Nasıl uyuyabiliyorsunuz merak ediyorum" diyerek polis şiddetine karşı öfkesini dile getirdi.

Bir eylemci ise "Fransa'da kurumsallaşmış bir ırkçılık var. Siyahilere yönelik ırkçılık var bu inkar ediliyor. Bugün buradaysak sadece George Floyd için değil, aynı zamanda Adama Traoré için (Val-d'Oise'deki jandarmalar tarafından tutuklandığı sırada hayatını kaybetti), Lamine Dieng (Paris'teki bir polis aracında hayatını kayetti), Amadou Koumé (Paris'teki bir karakolda hayatını kaybetti) ve diğerleri için" dedi.

Aynı gün Fransa'nın Rennes, Lyon  Brdeaux, Metz, Nancy, Béziers, Strasbourg ve Clermont-Ferrand kentlerinde de ırkçılığa karşı kitlesel eylemler yapıldı.

LONDRA
ABD'de George Floyd'ın polis tarafından öldürülmesinin ardından İngiltere'deki ırkçılığa karşı eylemler devam ediyor.

Başta Londra olmak üzere birçok kentte eylemler düzenlendi. Londra'da Parlamento Meydanı'nda toplanan onbinlerce kişi ırkçılığı bir kez daha lanetledi.

Londra'nın onlarca mahallesinde de ayrı eylemler düzenlendi. Türkiyelilerin yoğun yaşadığı Hackney ve Haringey'de de kitlesel protestolar yapıldı.

Parlamento Meydanı'da toplanan onbinlere yönelik yapılan konuşmalarda, ırkçı saldırılar karşısında susmayacakları söylendi.

"Adalet yoksa barış da yok" sloganlarının atıldığı eylemde, Johnson ve Trump aleyhine de sloganlar atıldı. Çoğunluğunu beyaz gençlerin oluşturduğu eyleme katılanlar Parlamento Meydanı'nda ABD elçiliğine yürüyor.

ZÜRİH
ABD'de Georg Floyd'un polis tarafından öldürülmesi İsviçre'nin Zürih kentinde protesto edildi. Binlerce kişinin katıldığı eylemde, ABD'de yaşanan ırkçı cinayet vesilesiyle dünya genelinde yaşanan ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadele çağrısı yapıldı. 2018 yılında Lozan kentinde polis kontrolü sırasında polisin attığı tekme ve 6 dakika boyunca dizle göğsüne bastırılması sonucu geçirdiği kalp krizi ve iç kanama sonrasında hayatını kaybeden Nijeryalı Mike Ben Peter olayı hatırlatılarak, İsviçre'de ki ırkçılığa ve polis şiddetine dikkat çekildi.

Antifaşist gençlik gruplarının ve bireysel inisiyatiflerin çağrısını yaptığı eylemlere gençlerin katılımı ağırlıklı olurken, Zürih'te polis yürüyüşe müdahale ederek güzergâhı kapattı. Sık sık gösterinin izinsiz olduğu ve dağılması gerektiği çağrısını yapan Zürih Kanton Polisi, gösteriyi organize ettiği gerekçesiyle de bir kişiyi gözaltına aldı. Irkçılık karşıtı gösteriler bu hafta da çeşitli kentlerde devam edecek. 

BASEL
İsviçre'nin Basel kentinde George Floyd'un öldürülmesi binlerce kişinin katılımıyla protesto edildi.

Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu eylemde ırkçılığa karşı dövizler ve sloganlar ön plana çıktı. "Adalet yoksa huzurda yok", "Siyahlarında yaşamı önemlidir", "Irkçılığa karşı sokağa ve faşizmi durduralım" sloganları atıldı.

İGİF, SKB, ZORA ve Young Struggle'ında katıldığı eylemlerde George Floyd'un "I can't breathe" (Nefes alamıyorum) sözü sık sık yapılan konuşmalarda tekrarlandı.

Young Struggle adına yapılan konuşmada "Kederimiz çok büyük. Ancak öfkemiz artık kelimelere dökülemez. Yanan binalarınız kalbimizdeki ateşe kıyasla hiçbir şey değil! Georg Floyd, siyah olduğu için öldürüldü. Ancak ırkçı şiddet sadece ABD de değil İsviçre'de kullanıldı. ABD'de polisler renklerinden dolayı insanlarını öldürüyorken, dünyada her saniyede bir ırkçılık yaşanıyor, İsviçre'de göçmenler de iltica merkezlerinde dövülüyor. Bu ırkçı şiddet sistematik olarak gerçekleşiyor. İsviçre'deki göçmenler her gün ırkçı saldırılarla karşı karşıya. Bugün birçok insan günlük yaşamında yaşadığı ırkçı şiddeti protesto etmek için buradayız. Kökenimiz, dilimiz, ten rengimiz, cinsiyet veya cinsel tercihimize dayalı ayrımcılık bu toplumda bir gerçektir" diye belirtildi.

Konuşmanın devamında "Örgütlenmek onların gözüne batan bir dikendir, çünkü onlar birlikte örgütlendiğimizde ve birlikte hareket ettiğimizde ne tür bir güce sahip olduğumuzu biliyorlar" diye kaydedildi.

Eylem, Üçgül (Dreirosenmatte) parkında yapılan oturma eylemi, konuşmalar ve müzikler eşliğinde sona erdi.

MELBOURNE
Avustralya genelinde düzenlenen eylemlerde, hem Avustralya'daki hem de ABD'deki ırkçı ve ayırımcı politikalara tepki gösterildi.

Melbourne'daki Victoria Eyalet Parlamentosu önünde başlayan ve yaklaşık 4 saat süren gösteride yapılan konuşmalarda, Avustralya'da 1991'den bu yana 432 Aborjin'in gözaltında hayatını kaybettiği hatırlatıldı.

Covid-19 tedbirleri kapsamında açık alanlarda 50'den fazla kişinin bir araya gelmesini yasaklayan kurallara rağmen caddeleri dolduran yaklaşık 30 bin kişi, "Nefes alamıyorum" ve "Siyahların yaşamı önemli" şeklinde slogan attı.

Konuşmaların ardından Melbourne kent merkezine doğru yürüyen eylemciler, "Aborjinlerin yaşamı önemli" ve "Adalet yok, barış yok, ırkçı polise hayır", "Yeter artık", "Polisleri durdurun", "Sizinle beraberiz" yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.

Avustralya'da gözaltındaki ölümleri araştırmak için kurulan Kraliyet Komisyonu, 1991'den bu yana 432 Aborjin'in gözaltında hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

Avustralya'da Aborjinler, yetişkin nüfusun yüzde 2'sini ancak cezaevindeki mahkumların yüzde 27'si oluşturuyor.