Doğan: Siyasi bir yumuşama için Kobanê kumpas davasında verilecek karar önemlidir
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MYK toplantısının ardından parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'ın "siyasette yumuşama" sözlerini hatırlatarak, 16 Mayıs günü Kobanê kumpas davasında verilecek kararın bu açıklamalar bakımından önemli olacağına işaret etti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi.
Almanya'da yaşamını yitiren gazeteci Celal Başlangıç'ı anarak konuşmasına başlayan Doğan, dün gerçekleştirilen MYK toplantısında yaptıkları tartışmaları aktardı.
1 Mayıs'ta işçi ve emekçilere, gençlere, kadınlara, devrimcilere Taksim Meydanının yasaklandığını, milyonlarca insanın yaşadığı İstanbul'un ablukaya alındığını hatırlatan Doğan, gözaltı ve tutuklama saldırılarına değindi. AYM kararlarına rağmen anayasal hakkın kullanılamadığına işaret eden Doğan, Gezi Davası, 16 Mayıs'ta görülecek Kobanê kumpas davası, Can Atalay, Cumartesi Anneleri gibi uygulanmayan AYM ve AİHM kararlarını hatırlattı.
19 milyon öğrenciyi, 1 milyonun üzerinde eğitimciyi etkileyecek yasakçı müfredatla ilgili değişikliğe değinin Doğan, adı Ayşe olarak değiştirilen 9 yaşındaki Êzidî çocuğun DAİŞ tarafından kaçırılmasına ilişkin davanın 4'üncü duruşmasının dün Ankara'da görüldüğünü hatırlattı. Duruşmanın kapalı görüldüğüne ve hiç tutuklu sanık olmadığına dikkat çeken Doğan, "9 yaşındaki kız çocuğunun gerçek ailesini bulmak için herhangi bir çaba da yok. Aksine bu çocuğun ve diğer mağdurların hak arayışları engelleniyor ve sesleri duyulmuyor. 2014 yılında binlerce Êzidî çocuk ve kadın IŞİD tarafından kaçırıldı ve esir alındı ve bu çocuklardan biri de dün Ankara'da, Türkiye'nin başkentinde davasının 4. duruşması görülen bu çocuk. Biz duruşmayı takip ettik, bu olayı da yakından takip ediyoruz" dedi.
Kadın cinayetlerinin kırıma dönüştüğünü, 2024 Nisan ayında en az 30 kadın ve iki çocuğun öldürüldüğünü, kadınlara ve çocuklara yönelen şiddetin devlet tarafından olağanlaştırılmaya çalışıldığını vurgulayan Doğan, şiddetin eğitimcilere yöneldiğini belirterek, eğitim emekçilerinin bugün iş bırakma eylemi yaptığını hatırlattı.
74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Okutan'ın emekli olduktan sonra çalışma zorunda kaldığını ve öğrencisi tarafından öldürüldüğünü söyleyen Doğan, "74 yaşında emekli bir öğretmen neden çalışmak zorunda kalıyor bu ülkede? Bu sorunun yanıtını kim verecek? Kimler bu olay karşısında sorumluluk hissedecek? Eğitimcilerin ve aslında pek çok insanın can güvenliği olmayan bir ülkede yaşadıklarını hissetmesinin müsebbibi kimler? Aslında kimler olduğu aşikar. Ancak bu iktidar bütün bu yaşananlar konusunda herhangi bir sorumluluk hissettiğine ilişkin bir emare ortaya koymuyor" diye konuştu.
Urfa'nın Hilvan ilçesindeki yerel seçimleri kazanmalarına rağmen seçimlerin yenilenmesi kararı alındığını ve 2 Haziran'da yenilenecek seçim için iki gün önce çalışmalarının startını verdiklerini söyleyen Doğan, partisinin Birecik ilçe binasına iki gün üst üste silahlı saldırı düzenlendiğini hatırlattı. Doğan, "Birecik'te yaşanması muhtemel olayların sorumlusu tüm bu yaşananlara göz yumanlar, seyirci kalanlar, seç çıkarmayanlar ve ortak olanlardır" dedi.
'ANAYASANIN TOPLUMSAL UZLAŞMAYA DAYANMASINI ÖNEMSİYORUZ'
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Anayasa tartışmalarına da değindi. MYK toplantısında, yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin değerlendirmeler yaptıkları bilgisini paylaşan Doğan, onlarca yıldır sivil anayasa, demokratik bir anayasa mücadelesi verdiklerini söyledi. Anayasanın sivil olmasının yeterli olmadığını, demokratik olması gerektiğini de kaydeden Doğan şunları söyledi: "Bunun olması için de toplumsal bir sözleşme niteliği taşıyabilmesi gerekir."
'KOBANÊ KUMPAS DAVASINDAKİ KARAR ÖNEMLİ'
Anayasanın yeni olması için eskiden tamamen vazgeçtiğini göstermesi gerektiğini vurgulayan Doğan, 16 Mayıs'ta görülecek Kobanê kumpas davasında verilecek kararın "yumuşama" tartışmaları bakımından önemli olacağını söyledi.
Doğan konuşmasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "siyasette yumuşama" açıklamalarına da değindi.
Erdoğan'ın Özgür Özel ile görüşmesindeki "yumuşama" tanımının siyasette "otoriterleşme" olarak tarif ettikleri sertlik yaşandığının kabulü anlamına geldiğini kaydeden Doğan, "Yine Meclis'te AKP'den bazı yetkililer, bizim yıllardır söylediğimiz Türkiye'deki ekonomik kriz ile demokrasi ve özgürlükler dengesinin birbirini nasıl desteklediğini anlatan açıklamalar yaptı. Doğru orantılı bir şekilde ilerlediğini söyleyen açıklamalardı bunlar. Fakat bu konulara dair atılacak adımlara ilişkin, eğer varsa böyle bir niyet, henüz ortada bir emare olmadığını söylüyor ve bu davaları hatırlatıyoruz. Diyoruz ki hiçbir normalleşme, hiçbir yumuşama girişimi Türkiye'de yaşayan ezilen halkları, farklı kimlikleri, dilleri ve inançları dışında tutarak gerçek ve sahici olmaz" diye ekledi.