Diyarbakır'da nöbet eylemi sona erdi

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle 94 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ve hapishanelerdeki tutsaklara destek için  Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin Diyarbakır'da başlattığı Nöbet Eylemi'ni son gününde Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ile Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü devraldı. DTK binasında devam eden eylem, 31 Ocak'ta başlatılmıştı.

 

Gün içinde çok sayıda kurum temsilcisi ile halkın ziyaret ettiği eylem, yapılan açıklama ile sona erdi. Açıklamada konuşan milletvekili Ayşe Acar Başaran, Leyla Güven'in 94 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatarak, açlık grevi eylemcilerinin meşru taleplerini kararlı bir şekilde sürdürdüğünü söyledi.

 

Açlık grevi eyleminin başarıya ulaşacağını kaydeden Başaran, "Siyasi tutsak ve grevde olan siyasetçilerin, yurttaşların ve gazetecilerin tek talebi olan Sayın Öcalan'ın üzerinde bulunan tecridin kaldırılmasıdır" dedi.

 

'DEVLETİN ÖLÜME HAZIRLIĞIDIR'

 

İmralı Adası'nda uygulanan sisteminin bugün Ortadoğu'ya yayıldığının altını çizen Başaran, şunları söyledi: "Bugün demokratik siyaset, kadınlar, çocuklar, gençler ve toplumlar tecrit altındadır. Sayın Leyla Güven'in çığlığı ile başlayan eylem, 300'ü aşan tutsak ve diğer yoldaşlarımızın ses yükseltme duruşu, kararlılığıdır. Günlerdir bu çığlığa ses olmaya çalışırken, bunun tek muhatabı olan siyasi iktidar ve Adalet Bakanlığı'ndan ses çıkmıyor. Oluşabilecek bütün kötü sonuçların sebebi siyasi iktidar ve Leyla Güven'in üyesi olduğu meclistir. Ayrıca siyasi tutsaklara yönelik yoğun bir baskı söz konusudur. Cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklar, disiplin cezaları ile karşı karşıya kalıyor. Edirne'de, Elazığ'da tutsaklar tek kişilik hücrede tutuluyorlar, tek başına bırakılıyorlar. Bu da devletin ölüme hazırlığıdır." 

 

'O GÜN BUGÜNDÜR'

 

Başaran, partilerinin tüm girişimlerine ve yaptıkları görüşmelere rağmen hükümetin sessiz kalmasını da eleştirdi. Başaran, "Leyla Güven kritik bir aşamayı çoktan geçmiş durumdadır. Cezaevinden çıktığından beri iki kilo, toplamda ise 12 kilo verdi. Bir dakikanın ve saniyenin bile önemi var. Bugün bu eylemi sonlandırırken, önümüzdeki günlerde sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Yazarlara, sanatçılara, aydınlara ve insan hakları aktivistlerine çağrımızdır; O gün bugündür, yarın çok geç olabilir. Bugün değil de ne zaman, bu çatışmalı ortamlarda ses çıkarmayacağız da ne zaman ses çıkaracağız? O gün bugün değilse ne zamandır? Bu mutlak tecridin önünde set olacağız. Siyasi iktidara ve Adalet Bakanlığı'na sesleniyoruz; bu talepler Türkiye'de ortak yaşamın garantisi olan taleplerdir. Kendi kanunlarınıza uyma çağrılarıdır. Çok geç olmadan siyasi iktidar, derhal tutsaklarla görüşerek taleplerini yerine getirsin" çağrısında bulundu.