20 Eylül 2024 Cuma

Diyarbakır ve Hakkari'de kayıplar için adalet istendi

Diyarbakır ve Hakkari'de "kayıplar bulunsun failler yargılansın" eylemleri bu hafta da devam etti. Diyarbakır'da 800. kez kayıp yakınları yan yana gelirken Hakkari'de 126. buluşma gerçekleşti. Kayıp yakınları mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti. 

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği Amed Şubesi'nin (İHD) 31 Ocak 2009'da başlattığı "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemi, 800. haftasında. Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde toplanan kayıp yakınları ve hak savunucuları bu haftaki eylemde 1 Haziran 1994'te Kulp İlçesine bağlı Comar kırsal mahallesinde gözaltına alınarak, helikopterle götürülen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Vasıf Öztürk'ün hikayesi okundu.

Öztürk'ün hikayesi İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi tarafından okundu. Öztürk'ün kaybedilme hikayesi şöyle: "Evli ve 7 çocuk babası olan Vasıf Öztürk Amed'in Pasur ilçesine bağlı Cumar köyünde ikamet ediyordu. 1 Haziran 1994 tarihinde Bolu Tugayına bağlı operasyon yürüten askerler Salkım mezrasında bulunan Vasıf Öztürk, Cembeli Tuncer ve Efendi Şen isimli köylüler gözaltına aldı. Aynı gün civardaki birkaç köye daha askerler tarafından baskın yapılır. O gün gözaltına alınanlar bir gece köyün okulunda tutulur. Vasıf Öztürk'ün teyzesinin oğlu Cembeli Tuncer ve Efendi Şen, sabah serbest bırakılır fakat Vasıf Öztürk ise elleri ve gözleri bağlanarak, askeri helikoptere bindirilerek Pasur'a götürüleceğini söylenir. Daha sonra aynı dönemde gözaltında tutulan bazı görgü tanıkları Vasıf Öztürk'ün Lice Jandarma Karakolu'nda olduğunu ve kendisine işkence edildiği belirtilir. Yine görgü tanıklarının beyanına göre Lice Jandarma Komutanlığı'nda 25 gün gözaltında tutulur. O tarihten bugüne Vasıf Öztürk'ten bir daha haber alınamaz.

Ailesi olaydan sonra Kulp Jandarma Komutanlığı, Lice Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır Merkez Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi, Diyarbakır Valiliği ve OHAL Bölge Valiliği'ne başvuruda bulunarak Vasıf Öztürk'ün akıbetini sorar. Ancak ailenin yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kalır. Diyarbakır Valiliğine bağlı OHAL bürosu, ailenin başvurusuna 14 Ekim 1994 tarihinde yanıt olarak; 'Olağanüstü Hal Bölge Valiliğine vermiş olduğunuz ve Valiliğ'imize intikal eden, 26 Eylül 1994 tarihli dilekçenizde Vasıf Öztürk'ün Kulp ilçesi Uzunova köyünde bir arkadaşıyla Jandarmaca gözaltına alındığı ve kendilerinden bir daha haber alamadığınızdan bahisle, konu ile ilgili olarak yaptırılan tahkikat neticesinde; Oğlunuz Vasıf Öztürk'ün herhangi bir nedenle gözaltına alınmadığı, aranan şahıslardan olmadığı anlaşılmıştır' der."

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı.

HAKKARİ
Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağında bir araya gelen İHD ve kayıp yakınlarına bu hafta Barış Anneleri, DEM Parti ve DBP ilçe örgütü ve çok sayıda kişi destek verdi. Eylemde, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" ve "Failler belli kayıplar nerede?" pankartı, kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.

Eylemin 126. haftasında, Cumartesi Ailelerinin Diyarbakır'da 800 haftadır sürdürdüğü eyleme dikkat çekildi. Açıklama metnini Pınar Zengin Şen okudu. Türkiye topraklarının 100 yıldır acı ile yorulduğunu belirten Şen, ülke sınırları içerisinde binlerce faili meçhul bırakılmış cinayet işlendiğini ve yetkinler tarafından işlenen cinayetler için hiçbir somut bir adım atılmadığını belirtti. Şen, "Annelerin özür istekleri, katledenlerin gerçek bir yargı anlayışı karşısında yargılanmasını beklemesi hukuk dışı yöntemlerle ötelenmeye ve sindirilmeye çalışıldı. Halbuki annelerimizin tek isteği evlatlarının akıbetini öğrenmekti. Bugün bu meydanda evladının akıbetinin ortaya çıkarılmasını bekleyen annelerimiz için yan yanayız. Bir mezar yerine hasret bırakılmış ebeveynler, babasının, annesinin akıbeti için adliye koridorlarında, alanlarda durmadan haykıran bizler, bu zulmün biran önce son bulmasını talep ediyoruz" dedi. 
 
Şen 1994 yılında gözaltına alınarak evli ve 7 çocuk babası olan Vasıf Öztürk'ün gözaltında kaybedilme hikayesini anlattı, mücadelede edeceklerini belirtti. Açıklamanın ardından bir süre oturma eylemi yapıldı.