20 Eylül 2024 Cuma

'Cumartesi Anneleri'nin protesto hakkı güvence altına alınmalı'

Uluslararası Af Örgütü, Cumartesi Anneleri'nin 700. haftasına yönelik polis saldırısına dair yaptığı açıklamada "Cumartesi Anneleri'nin barışçıl protesto hakkı güvenceye alınmalı" dedi.
Uluslararası Af Örgütü, Cumartesi Anneleri'nin 700. haftasına yönelik polis saldırısına ilişkin yazılı açıklama yayınladı.
 
25 Ağustos 2018 Cumartesi günü Cumartesi Anneleri'nin gerçekleştirdiği eylemi engellemek için gereksiz ve aşırı güç kullanıldığı ifade edilen açıklamada, "Her hafta düzenlenen bu barışçıl protesto, Beyoğlu'nda 1995'ten beri gerçekleştirilen ve 'Cumartesi Anneleri' olarak bilinen protestonun 700. haftasına işaret etmek için düzenlendi. Uzun zamandan beri gerçekleştirilen barışçıl protesto, 1980'ler ve 1990'lardaki yüzlerce zorla kaybetme vakasına karşı kayıp yakınlarının protestosu olarak başladı. Zorla kaybedilen yüzlerce kişinin akıbeti ve nerede olduğu da dahil olmak üzere zorla kaybetme vakalarının birçoğunun tam olarak hangi koşullar altında gerçekleştirildiği hala bilinmezken, sorumlular da hala adalet önüne çıkarılmadı" denildi.
 
Polisin, gözaltında kaybedilenlerin yakınlarına, insan hakları savunucularına ve milletvekillerine ve protestoyu takip eden gazetecilere yönelik biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi kullandığı belirtilen açıklamada, "Orada bulunan avukatların bildirdiğine göre protestoya katılan 47 kişi kötü muameleye uğradı ve gözaltına alındı; ancak ifadeleri alındıktan sonra aynı gün serbest bırakıldı" diye kaydedildi.
 
GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR
 
Uluslararası Af Örgütü açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye yetkililerine, polis memurlarının zorla kaybetmelerle ilgili hesap verilmesi talebiyle toplananlara karşı gereksiz ve aşırı güç kullanımına başvurduğu ve bu kişilere kötü muamele uyguladığı iddialarına yönelik tarafsız, bağımsız ve etkin bir soruşturmayı derhal başlatması çağrısında bulunuyor. Yetkililer, Galatasaray meydanında her hafta toplanan Cumartesi Anneleri'nin barışçıl protesto hakkını güvence altına almalıdır.
 
Polis, 25 Ağustos 2018'de 700. protestoyu gerçekleştirmek üzere toplananlara, toplantının İçişleri Bakanlığı'nın yetki alanı altındaki Valilik tarafından yasaklandığını, bu nedenle dağılmaları gerektiğini söyledi. Protestoya katılanların dağılmayı reddetmesi üzerine polis, kalabalığı zorla dağıtmak üzere müdahale ederek biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi kullandı.
 
Protestoya katılan üç kişinin Uluslararası Af Örgütü'ne anlattığına göre polis, protestocuları darp etti ve yerlerde sürükledi. Kaydedilen video görüntüleri de tanıklıkları doğruluyor. Gözaltına aldığı kişilerin ellerini 'plastik kelepçe& olarak bilinen kablolarla arkalarından bağlayan polis, daha sonra bu kişileri üç ayrı polis otobüsüne bindirdi. Uluslararası Af Örgütü'ne konuşan üç kişi, polis memurlarının darbeleri nedeniyle protestoya katılan bazı kişilerin vücutlarında derin yaralar ve kesikler oluştuğunu söyledi.
 
Gözaltına alınan kişiler, ifadeleri alınmadan önce yaklaşık yedi saat boyunca elleri kelepçeli bir şekilde polis otobüslerinde tutuldu ve sonrasında ifadeleri alınmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
 
Şimdiye dek, gözaltına alınanlardan 12 kişi, bağımsız doktorlar tarafından yaralanmalarının değerlendirilmesi ve belgelenmesi için Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (TİHV) başvurdu. Uluslararası Af Örgütü'ne konuşan TİHV doktorları, polisin aşırı güç kullanımı nedeniyle bir kişinin parmağının, başka bir kişinin ise bileğinin kırıldığını söyledi. Protestoya katılan 12 kişinin tümü, uzun süre ellerinin kelepçeli tutulması sonucunda yaralandı, bazıları ise darp edilmeleri sonucunda ağır şekilde yaralandı. Avukatlar Uluslararası Af Örgütü'ne, yaralananların gerekli sağlık raporlarını aldıktan sonra uğradıkları ihlal nedeniyle polis memurlarından şikayetçi olacağını söyledi.
 
Avukatlar Uluslararası Af Örgütü'ne gözaltına alınan kişilerin ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na karşı gelmek' ile suçlandığını aktardı. Sınırlandırıcı niteliği ve keyfi olarak uygulanması nedeniyle bu kanun, Türkiye'de barışçıl toplanma hakkının kullanımını engellemek için kullanılıyor. Uluslararası Af Örgütü yetkililere Cumartesi Anneleri protestosuna katılan ve yalnızca ifade özgürlüğü ile barışçıl toplanma hakkını kullanan kişiler hakkında kovuşturma yürütülmemesi çağrısında bulunuyor.
 
İşkence ve diğer kötü muamele hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk uyarınca kesin olarak yasaktır. Türkiye yetkilileri, polis memurlarının 25 Ağustos 2018'de gerçekleştirilen Cumartesi Anneleri protestosuna katılan kişilere yönelik gereksiz ve aşırı güç kullanımına başvurduğu ve bu kişilere kötü muamele uyguladığına ilişkin iddiaları zaman kaybetmeksizin soruşturmalıdır. Cezai sorumluluk taşıdığından şüphe edilen herkes, adil yargılamalarla adalet önüne çıkarılmalıdır.
 
Cumartesi Anneleri, Mayıs 1995'ten beri 699 barışçıl toplantı gerçekleştirdi. Bu süre içinde protestolara katılanların birçoğu gözdağı, taciz, aşırı güç kullanımı, keyfi gözaltı ve adil olmayan yargılamalarla karşı karşıya kaldı. 1999'da protestoyu düzenleyenler her hafta gerçekleştirilen protestoları durdurmaya karar verdi. 2009'da ise tüm zorla kaybetme vakaları için hakikat, adalet ve onarım taleplerinin sürdürülmesi için protestolara kaldığı yerden devam edildi.
 
Uluslararası Af Örgütü, İçişleri Bakanı'nın her hafta düzenlenen protestonun gelecekte yasaklanabileceğine ilişkin 27 Ağustos'ta yaptığı açıklamalardan kaygı duyuyor. Zorla kaybedilenlerin yakınları ve 25 Ağustos'taki protestoya katılmak için toplanan diğer tüm kişiler hem iç hukukun hem de uluslararası insan hakları hukukunun güvencesi altında olan ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını barışçıl bir biçimde kullanıyordu. Uluslararası Af Örgütü, yetkililere, protestoya katılanlar da dahil olmak üzere herkesin ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakkının, 1 Eylül'de yapılması planlanan bir sonraki protestoda ve ondan sonraki protestolarda korunması ve bu haklara saygı gösterilmesini güvence altına alma çağrısında bulunuyor. Uluslararası Af Örgütü, 1 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirilmesi planlanan protestoya gözlemcilerini gönderecek.