GÜNCEL
Cumartesi Anneleri Mecit Baskın'ın akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri'nin 705. hafta eylemleri engellemeye rağmen İHD Şube binası önünde, 2 Ekim 1993 tarihinde Ankara Kızılay'dan gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mecit Baskın'ın akıbetini sordu.
İçişleri Bakanlığı tarafından 700. haftadan beri oturma eylemleri yasaklanan Cumartesi Anneleri'ne 705. haftada Galatasaray Meydanı'nda eylemlerini yapmalarına yine izin verilmedi.
Polis, İHD İstanbul Şube binasının bulunduğu sokağa ablukaya aldı. Kalkanlarla Cumartesi Anneleri'nin önünü kesen polis gazetecilerin görüntü almasını engellemeye çalıştı. Ellerinde karanfiller ve kayıpların fotoğrafını taşıyan Cumartesi Anneleri ve polis arasında arbede yaşandı.
Tartışmalar devam ederken Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını Besna Tosun okudu. Tosun, Cumartesi Anneleri'nin eyleminin 6. kez engellendiğini belirterek bu uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu söyledi. Gözaltında kaybedilişinin 25. yılında Mecit Baskın'ın akıbetini soran Tosun, "AİHS'in her türlü kötü muameleyi yasaklayan 3. Maddesi, Anayasa'nın 17. Maddesi'nde ve Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine aykırı bir biçimde sokakta işkenceye tabi tutuluyoruz" dedi.
MECİT BASKIN'IN KAYBEDİLME HİKAYESİ PAYLAŞILDI
"Gözaltında kaybedilişinin 25. yılında Mecit Baskın dosyasını kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz" diyen Tosun, "41 yaşında 3 çocuk babası olan Mecit Baskın, Ankara Altındağ Nüfus Müdürüydü. 2 Kasım 1993 tarihinde Ankara'da kendilerini polis olarak tanıtan, polis yelekli, telsizli bir ekip tarafından gözaltına alındı. 2 gün sonra cansız bedeni, Ankara Gölbaşı mevkiinde bir köylü tarafından bulundu. Mecit, Milli İstihbarat Teşkilatı Genel Koordine Merkezi'ne 200 metre mesafedeki metruk bir binanın arkasında elleri arkadan bağlanmış ve ateşli silahla vurularak öldürülmüştü" diyerek Mecit'in katledilme sürecini anlattı.
Tosun, ailenin tüm başvuruları etkin bir soruşturma yapılmadan "kovuşturmaya yer olmadığı" kararıyla sonuçsuz bırakıldığını söyledi. Tosun, "26 Mart 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadede; 1993 yılında Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin'in emriyle, Mecit Baskın'ı gözaltına aldıklarını ve Mecit Baskın'ın Ziya Bandırmalıoğlu ile Ayhan Akçay tarafından öldürüldüğünü detaylarıyla anlattı. Ayhan Çarkın'ın anlattıkları, olay yeri tutanakları ile karşılaştırıldı. İfadeler ile yer gösterme tutanaklarının 'örtüştüğü' savcılık dosyasına eklendi" dedi.
2011 yılında Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedilemediğini belirten Tosun, mahkemenin aile avukatlarının taleplerini geri çevirirken sanıklar için "can güvenlikleri olmadığı" gerekçesiyle duruşmadan vareste kararı verdiğine dikkat çekti. Tosun, "Mecit Baskın'ın gözaltına alınışının 25. yılında adil bir yargılama sonucunda dava dosyasında isimleri bulunan sanıkların cezalandırılmalarını istiyoruz" diye konuştu.
HANİFE YILDIZ İSYAN ETTİ
Besna Tosun'un ardından İHD Şube binasına geçen Cumartesi Anneleri'nden Hanife Yıldız, "Bu nasıl bir adalet" diyerek yaşananlara tepki gösterdi. Yıldız, "Ben kendi ellerimle oğlumu size getirdim. Ben oğlumu istiyorum" diyerek isyan etti.