22 Eylül 2024 Pazar

COP25'de iklim aktivistlerine polis saldırısı

Doğayı katleden politikaları nedeniyle iklim krizine neden olan ülkeler ve şirketler iklim adaleti için sözde tartışmalar yürütürken, iklim krizine dikkat çekmek isteyen aktivistlere polis saldırdı. COP25 görüşmelerinin olduğu binadan darp edilerek atılan iklim aktivistlerinin eşyalarını almalarına da izin verilmedi.

İspanya'nın başkenti Madrid'de süren BM 25. Taraflar Konferansı'nın (COP25) ikinci haftasında, konferans salonu önünde eylem yapmak isteyen iklim aktivistlerine polis saldırdı. Polis saldırısında darp edilen iklim aktivistlerinin giysileri ve eşyalarını almalarına izin verilmedi.

Yüzlerce kişi dün Madrid'deki COP25 salonunun içinde, "Yüksel öde" sloganıyla, giderek şiddetli felaketlerden muzdarip olan toplulukları destelemek için finansman sağlamak amacıyla Paris İklim Anlaşması'nı ve insan hakları hukuku çevçevesinde taahhütlerini yerine getirmeyi reddeden saniyleşmiş ülkelere, fosil yakıtlardan kar elde eden şirketlere mesaj vermek amacıyla konuşmaların hemen ardından eylem yaptı.

"Ne istiyoruz, iklim adaleti. Ne zaman istiyoruz, hemen şimdi" sloganlarının atıldığı sırada saldıran polis, iklim aktivistlerinini akredite olan kimlik kartlarını boyunlarından çekerek aldı. İklim aktivistlerini darp ederek binanın dışına atan polis, eylemcilerin eşyalarını almasına da izin vermedi.

'SESİMİZİ DİNLEMEK YERİNE BİZİ SUSTURMAYA ÇALIŞTILAR'
Saldırının ardından ortak bir açıklama yayınlayan demokratik kitle örgütleri, tüm dünyada binlerce insanın sokağa döküldüğü İklim Grevinin ardından şimdi susturulmak istendiklerini dile getirdi. Açıklamada, "Bu kirleticileri kovmak yerine, COP25 insanları kovdu. Sesimizi dinlemek yerine, bizi susturmaya çalıştılar. İznimiz olmadan itilip kakıldık ve darp edildik. Müzakere salonlarından kovulduk. Devasa bir metal kapıyı açıp bizi dışarı attıklarında eylemimizi dışarıda yapabileceğimizi söyledik. Birleşmiş Milletler güvenlik güçlerinin akredite kartlarımızı alma niyetleriyle ilgi bilgilendirilmedik. Soğukta dışarı atıldık, ceketlerimiz ve paltolarımız olmadan, büyük metal kapının bizi soğukta dışarıda bırakmasını izledik. Yerli bir kadının bebeğini beslemek için içeri girmesine izin verilmedi" denildi.

"Birleşik insanlar asla yenilmez" denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Geri adım atmayacağız. Sivil topluma, dünya halkına, bu müzakerelere ve tüm uluslararası süreçlere tam erişim istiyoruz. Seslerimizin duyulmasını istiyoruz.