21 Eylül 2024 Cumartesi

Çok sayıda kentte savaşa karşı barış haykırıldı

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla birçok merkezde yapılan açıklamalarda, savaş politikalarına karşı barışa duyulan özlem dile getirildi.
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla birçok kentte yapılan basın açıklaması ve etkinlikle, savaş politikaları kınandı.
 
ŞIRNAK
 
1 Eylül Dünya Barış Günü'ne ilişkin, Şırnak Silopi'de HDP ve DBP ilçe örgütleri tarafından ortak basın açıklaması yaptı. Parti binası önünde yapılan açıklamada HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile partililer katıldı.
 
Yapılmak istenen açıklama öncesi parti binasının önü polislerce çok sayıda zırhlı araçla ablukaya alandı. Açıklamanın dışarıda yapılmak istenmesine karşı çıkan polis amirleri ile partililer arasında tartışma da yaşlandı.
 
Tartışma esnasında polis amirlerine açıklama yapmanın Anayasal bir hak olduğunu hatırlatan HDP'li vekil Özgüneş, bu hakkın engellenemeyeceğini söyledi. Özgüneş, valilik izni alınması gerektiğini öne süren polis amirine yine "OHAL kalktı. Herkes istediği şekilde barışçıl açıklamalarını yapma hakkına sahiptir" dedi.
 
Bir süre sonra polislerin geri çekilmesi üzerine açıklama yapılabildi.
 
HDP İlçe Eşbaşkanı Fatma Gündüz, yaptığı açıklamada Ortadoğu'daki halklar ve inançlar arasına yıllardır nefret tohumlarının ekildiğini ifade etti. "Bir yılı aşkın bir süredir ‘sonuna kadar savaş' diyen siyasi iktidar karşısında ‘sonun kadar barış' mücadelemizi eşitliğe, özgürlüğe ve demokrasiye olan inancımızla sürdürüyoruz" diyen Gündüz, büyük acı ve ağır bedellere neden olan ‘sonuna kadar savaş' çizgisinin terk edilmesini istedi. 
 
Gündüz, Tecrit altındaki PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ise Türkiye ve Ortadoğu'da tarihsel ve siyasal sorunları çözme iradesini ortaya koyduğunu vurguladı.
 
Gündüz, Öcalan'ın durumuna dair sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen insanlık dışı ağır tecridin sonlandırılması barış için atılacak önemli bir adım olacaktır. Sayın Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarına yönelik her türlü iyileştirici çabanın bu ülkede barışa hizmet ettiğini 2013 Newroz ve 2015 Dolmabahçe Mutabakatı açıklamalarında ve yaşanan çatışmasızlık dönemlerinde hep birlikte gördüğümüzü hatırlatırız. Bunu bir kez daha yaşayabilmek için ağır tecridin kaldırılması gerektiğini güçlü bir biçimde ifade ediyoruz."
 
ADANA
 
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Atatürk Parkı'nda bir araya geldi. Gökyüzüne beyaz balonlar bırakan halk ülkede ve bölgede barışın bir an önce gelmesi gerektiğini haykırdı. Etkinliğe İHD, HDP, EMEP, TÖP-G, Mücadele Birliği, KESK, ESP, ÖDP, Yeşiller ve Sol ve CHP üyeleri ile HDP Adana Milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Kemal Peköz ve HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş katıldı.
 
Erbane müzik dinletisi ve şarkılar eşliğinde halayların çekildiği etkinlikte konuşan İHD Adana Şube Başkanı İlhan Öngör,  savaşlarda milyonlarca insanın öldüğüne dikkat çekerek savaşların son bulmasını, özelikle Türkiye'nin çatışma sürecinden vazgeçip barış inşa etmesini gerektiğini ifade etti.
 
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, barıştan çok savaşlardan bahsedildiği günlerden geçildiğini belirterek küresel sermayenin içinde bulunduğu krizden çıkmak için emekçileri savaş vadettiğini söyledi. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Ortadoğu'da devam eden savaşlar olduğunu ifade eden Hatimoğulları, "Irakta'tan sonra şimdi de Suriye'de küresel güçlerin savaşında 1,5 milyon insan hayatını kaybetti milyonlarca insan göç etti. Yemen'de durum aynı. Coğrafyanın en çok kanayan yarası Filistin sorununu ve Kürt sorunu devam ediyor"dedi. Tüm savaş politikalarına karşı Kürt halkı hala barış dediğini ifade eden Hatimoğulları, "Vietnam savaşını ABD halkının yürüttüğü gösteriler bitirdi. Türkiye halklarının mücadelesi de Türkiye'de savaşı bitirir" dedi. İmralı tecridinin 3,5 yıldır devam ettiğini dile getiren Hatimoğulları, Türkiye ve Ortadoğu barışı için tecridin son bulmasını istedi. Cumartesi annelerinden de bahseden Hatimoğulları, "Sadece çocuklarının kemiklerimi arayan anneler karşı yürütülen operasyon ortadadır" diye konuştu.
 
EMEP Adana İl Başkanı Sevil Aracı ise bir süredir barış diyince akıllara iyi şeylerin gelmediğini belirterek "Benim de aklıma 10 Ekim geliyor. Ankara Katliamı davasında göstermelik cezalar verildi. Asli sorumlular ceza verilmeden dosya kapatılmak istendi. Bir kez daha sesleniyoruz, biz katliamda sorumluluğu olanların hepsinin birden cezaya çarptırılmalarını istiyoruz" dedi. Barış Günü'nü layıkıyla kutlayacak bir durum olmadığını ifade eden Aracı, "Savaş politikası emekçilerin sırtına yıkılmaya çalışılıyor. Bölgede bulunan emperyalist güçlerin üsleri kapatılmalı. Barışı istiyoruz" dedi.
 
10 Ekim Ankara katliamında hayatını kaybeden Dilan Sarıkaya'nın annesi Nesligül Sarıkaya, sorumlular görevini yapmadığı için evlatlarını kaybettiklerini belirterek "Biz evlatlarımıza borçluyuz. Bu yüzden her mitingde alanda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
 
KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Seçil Sönmez de insanların dünyaya eşit geldiklerini ancak eşitsizliklerin ortaya çıktığını belirterek "Ülkelerin gelirleri eğitime harcansın, insanlar dostluğu sevgiyi öğrensinler. Bizler, annelerin çokları için göz yaşı dönmesin istiyoruz. Barış bizim geleceğimiz" dedi.
 
Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, savaşın halk sağlığı sorunu olduğunu bir kez daha vurguladıklarını belirterek "Savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz" dedi.
 
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, içeride ve dışarıda yürütülen savaş politikası ile yönetenlerin kendi vatandaşlarına sorun yarattığını ifade etti. İnsanların barış dediği için 10 Ekim'de katledildiğini, barış akademisyenlerinin ihraç edildiğini, Cumartesi annelerinin eylemlerinin yasaklandığını ifade eden Beştaş, "Ama vazgeçirebildiler mi? Barış isteği her zaman vardı var olmaya devam edecek" dedi. Öcalan'ın barış için ciddi bir yol haritası sunduğunu ifade eden Beştaş, "Dolmabahçe'de heyetimizin de katıldığı bakanlar düzeyinde açıklamalar yapıldı. Şimdi Dolmabahçe'de verilen görüntü yok diyorlar. İnanacak mıyız? Neden tekrar savaşa başladınız? Çünkü iktidarınız devam ettirmek için içeride ve dışarıda savaşa sarıldınız" dedi.
 
HATAY
 
İHD İskenderun Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında İskenderun Belediyesi Sosyal Tesisleri önünde basın açıklaması yaptı. "Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü" yazılı pankart açan insan hakları savunucuları, sık sık, "Yaşasın 1 Eylül", "Yaşasın Barış" sloganlar attı. Emek ve Demokrasi Güçleri'nin destek verdiği açıklamada İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk konuştu.
 
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle tüm dünyaya barışının egemen olmasını dileyen Selçuk, "Dayanışma haklarından olan barış hakkı, bir insan hakkıdır. Bir hak olarak talep edilmesinin engellenmeye çalışılması ve savaşın kutsanması kabul edilemez" dedi. Türkiye'nin en büyük sorunun demokrasi olduğunu belirten Selçuk, çatışmalar durdurarak diyalog yollarının açık tutulmasını istedi.
 
Türkiye'de demokrasinin inşa edilmesi için yönetim sisteminin otoriterleştiği koşulların ortadan kaldırılmasını gerektiğini belirten Selçuk, "Demokrasi ve insan haklarına dayalı yeni bir toplum sözleşmesi, barıştan ve barışı savunmaktan geçmektedir. İnsan hakları savunucuları olarak, ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için insan hakları mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
 
MANİSA
 
Manisa Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolaysıyla 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya platform üyelerinin yanı sıra HDP ve CHP il yöneticileri de katıldı. Polis ablukasına rağmen "Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır" pankartı açan platform üyeleri, "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", "İçeride dışarıda savaşa hayır", "Savaşlar olmasın, çocuklar ölmesin" sloganlarını attı.
 
Manisa Emek ve Demokrasi Platformu Dönem sözcüsü ve Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Metin Demirel yaptığı açıklamada, savaşın kazananı, barışın kaybedenin olmadığını vurguladı. Metin, "Tam 701 haftadır sürdürdükleri oturma eylemleri ile kaybedilen çocuklarının akıbetini soran, faillerinin ve sorumluların hesap vermesini talep eden Cumartesi Anneleri bile bu insanlık dışı saldırıların hedefi tahtasına konuluyor. Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kurmanın yolunu açmak için barışa ses vermeye çağırıyoruz. Savaşa hayır,  yaşasın barış! Yaşasın halkların kardeşliği, emekçilerin birliği" dedi.
 
ANTALYA
 
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Attalos Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı, Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Nursel Şahin okudu.
 
Açıklamada, "Savaşa karşı barışın, emperyalizme karşı bağımsızlığın, şovenizme karşı halkların kardeşliğinin, baskılara karşı demokrasi ve özgürlüğün ifadesi olan 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun" denildi.
 
MERSİN
 
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu ile İHD Mersin Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğini Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirdi. Ortak basın metnin okuyan Eğitim Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu, "Ne kadar bastırılmaya çalışılırsa çalışılsın barışı savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
 
Muşlu, barışı, ülkede ön koşulsuz olarak herkes için talep etmenin, komşu ülke halkları başta olmak üzere tüm halklarla barış içinde yaşanmasını istemenin ve ülkemizde eşit, demokratik, özgür ve barış içinde yaşamak için mücadele etmenin insan olmanın şartı olduğunu ifade etti. AKP iktidarı için barışın milyonlarca emekçi ve muhalifin kendileri için yaratılan yeryüzü cehennemine ses çıkartmadan boyun eğmesi ve iktidarla bu koşullarda uyum içinde yaşaması olduğunu belirten Muşlu, "ABD ve emperyalistler için barış; yüz milyonlarca yoksulun kaderine razı edildiği, emperyalizm işbirlikçisi yerel iktidarlar aracılığıyla sömürü düzeninin devam ettirilmesidir" diye konuştu.
 
Muşlu, "Oysa emekçiler, kadınlar, ezilen halklar için barış, emeğin karşılığını alabilmektir. Halkların özgür ve eşit birlikteliğinin sağlandığı, demokratik taleplerinin karşılandığı bir toplumsal mutabakattır, hakların kardeşliğidir. Sadece bugünü değil geleceği de savunan ekolojik bir yaşamı hakim kılmaktır. ‘Çocuğun da hakları var' diye bilmektir. Göçmenleri düşman görmemek, dayanışmayı büyütmektir" dedi.
 
Emek, meslek örgütleri ve demokrasi güçleri olarak Ortadoğu coğrafyasında ve Türkiye'de her şeye rağmen barışı savunmaya kararlı şekilde devam edeceklerini ifade eden Muşlu, "Savaşlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğiliyor, emekçilerin ve ezilen halkların kendi halkları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının barış olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize söz veriyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Yapılan basın açıklamasının ardından belgesel gösterimi, şiir dinletisi ve "Ortadoğu'da Savaş Antiemperyalizm, Barış ve Türkiye" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.
 
BALIKESİR
 
Balıkesir'de 1 Eylül Dünya Barış Günü Burhaniye Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan kitlesel basın açıklaması ile kutlandı. Siyasi partiler ve sendikaların üye ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasını okuyan Leyla Küçükçetin savaş politikalarının daima karşısında olmaya ve barışı savunmaya devam edeceklerini söyledi. Açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri ile dayanışmak için 15 dakikalık oturma eylemi yapmak isteyenlere polis izin vermeyince kitle el ele tutuşarak meydanda insan zinciri oluşturdu.
 
Altınoluk Cumhuriyet Meydanı'nda Demokrasi Platformunca gerçekleştirilen basın açıklamasıyla 1 Eylül Dünya Barış Gününde barışa ses verildi.
 
Demokrasi Platformunun hazırladığı basın açıklamasını Emek Partisi İlçe Yöneticisi Mehmet Tank okudu. Açıklamada savaşların kaynağının emperyalist sistem olduğu, günümüzde başta Ortadoğu olmak üzere bölgesel savaşlarla emperyalisler arası çıkar çatışmaların devam ettiği belirtildi. Suriye'de süren savaşa AKP hükümetinin de müdahil olduğu ve savaşın faturasının işçi ve emekçilere kesildiği vurgulandı.
 
İçerde ve dışarıda yaşanan savaşa karşı emek, barış, demokrasi, halk iktidarı için mücadele çağrısı yapılan açıklamada sırasında sık sık "Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği", "Yaşasın barış, bıji aşiti", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" sloganları atıldı.
 
Daha sonra Salim Yalçın tarafından Yannis Ritsos'un "Barış" şiiri okundu. Ardından elele tutuşan yaklaşık 250 kişilik kitle elele tutuşarak barış zinciri oluşturdu.
 
DERSİM
 
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Dünya Barış Günü kapsamında Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü de katıldı.
 
Platform adına açıklamayı yapan İHD Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediklerini dile getirerek, "Türkiye'nin barış sorunu vardır. Kürt sorunu gibi temel bir sorunu dünyada örnekleri olduğu gibi müzakere ve diyalog yöntemleriyle çözmemiş bir ülkedir. Bu nedenle silahlı çatışmalar ülke içinde ve dışında devam etmektedir. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz yaşanan bu çatışmalı ortam göz ardı edilerek açıklanamaz" dedi.
 
İHD verilerini paylaşan Solmaz, "2015-2017 yılları arasında 4 bin 300 kişi yaşamını yitirmiş, 7 bin kişi yaralanmıştır. Bu tablo aynı zamanda ağır insan hakları ihlalininde göstergesidir. Yerlerinden zorla edilen 500 bin kişi bulunmaktadır. Başta Dersim olmak üzere çıkan yada çıkarılan orman yangınlarında canlılar yok edilmiştir. Kürt sorunu çözülmediği için sınır ötesindeki savaş, sınır içerisindeki operasyonlarla birleşmiştir. Kürt sorunu çözümsüz kaldığı sürece savaşın kapsadığı alan giderek büyümektedir. Bu insanı ve mali açıdan sürdürülebilir bir durum değildir. Kalıcı barış için çatışmaların durması, dialog yollarının açık tutulması insan hakları ve demokrasi eksenli çözüm anlayışlarına alan açılması gerekmektedir. 1 Eylül Bölgede barış ülkede demokrasi için dayanışma gösterdiğimiz gün olsun" diye konuştu.
 
ANTEP
 
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla İHD'nin çağrısıyla bir araya gelen siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri basın açıklaması yaptı. Eyleme HDP Milletvekili Mahmut Toğrul da katıldı.
 
Kürt sorununun çözümü ve Suriye savaşının son bulması taleplerinin öne çıktığı açıklamayı İHD Antep Şube Başkanı Salman Yelgin okudu. Barış talebinin siyasi haklar kadar ekonomik ve sosyal haklarla da ilişkili olduğunu belirten Yelgin ‘'Dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgülüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz. İHD Türkiye'nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunun altını çizmiş ve bu temel sorunun en önemli halkasının da Kürt sorunu olduğu tespitinde bulunmuştur'' dedi.
 
Ülke ekonomisindeki kötü gidişata da değinen Yelgin ‘'Ülke içinde ve dışında yürüttüğü askeri faaliyetlerin ekonomik maliyeti oldukça yüksektir ve bu Türkiye bütçesini zorlamaktadır'' dedi.
 
Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı sınır dışı operasyonların da yaşandığını söyleyen İHD Şube Başkanı Salman Yelgin ‘'Türkiye'nin ülke içinde yürüttüğü operasyonlar, Cerablus-Azez bölgesinden sonra Suriye'nin Afrin bölgesine de müdahaleyle sonuçlanmıştır'' ifadelerini kullandı.
 
Demokrasi ve insan haklarına giden yolun barıştan geçtiğine vurgu yapan Yelgin, son olarak ‘'Tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için insan hakları mücadelemizi sürdüreceğiz'' sözlerini dile getirdi.
 
İZMİR
 
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önündeki açıklamada Yannis Ritsos'un 'Çocuğun gördüğü düştür barış" şiirinin yazılı olduğu pankart ile "Savaş değil iş, aş, özgürlük istiyoruz", "Savaşa değil eğitime bütçe", "Savaş örgütü NATO'dan çıkılsın" yazan dövizler açıldı.
 
Kitle adına basın açıklamasını okuyan TMMOB Dönem Sözcüsü Melih Yalçın, ilk olarak AKP, ABD ve emperyalizm için 'barış' sözcüğünün anlamına değinerek "AKP iktidarı için 'Barış', milyonlarca emekçi ve muhalifin kendileri için yaratılan yeryüzü cehennemine ses çıkarmadan boyun eğmesi, iktidarla bu koşullarda uyum içinde yaşamasıdır. ABD ve emperyalizm için 'Barış' yüz milyonlarca yoksulun kaderine razı edildiği, emperyalizm işbirlikçisi yerel iktidarlar aracılığıyla sömürü düzeninin devam ettirilmesidir" dedi.
 
Emekçiler, kadınlar ve ezilen halklar için barış kelimesinin anlamına da anlatan Yalçın şunları söyledi:
"Barış; emeğinin karşılığını alabilmektir. Halkların eşit ve özgür birlikteliğinin sağlandığı, demokratik taleplerinin karşılandığı bir toplumsal mutabakattır. Halkların kardeşliğidir. Sadece bugünü değil geleceği de savunan ekolojik bir yaşamı hakim kılmaktır. Ötekileştirmenin ortadan kalkmasıdır.  Derelerin özgür akmasıdır. Kadın erkek eşitliğidir. Çocuğun da hakları var diyebilmektir. Türcülüğü reddetmektir. Göçmenleri düşman görmemek, dayanışmayı büyütmektir".
 
2018 dünyasında, Ortadoğu coğrafyasında Türkiye'de her şeye rağmen barışı savunmaya kararlı olduklarının vurgulayan Yalçın "Barışı yaşadığımız ülkede ön koşulsuz olarak herkes için talep etmek, komşu ülke halkları başta olmak üzere tüm halklarla barış içinde yaşanmasını istemek ve kendi ülkemizde eşit, demokratik, özgür ve barış içinde yaşamak için mücadele etmek insan olmanın şartıdır. Barış, uğruna mücadele edilmesi gereken, kazanılması gereken politik bir mücadele başlığıdır. Savaşlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğiliyor, emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının barış olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize söz veriyoruz" dedi.
 
MALATYA
 
Malatya'da İHD tarafından düzenlenen basın açıklamasına HDP, EMEP, KESK, Emekli-Sen, PSAKD, Alevi Eşit Yurttaşlık Derneği ve ÇAD destek verdi.
 
Yaptığı açıklamada barışın bir insan hakkı olduğunu belirten İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu, "Barış talebinin medeni ve siyasi haklarla olduğu kadar ekonomik, sosyal ve kültürel haklarla da ilgisi bulunmaktadır" dedi. "Türkiye çoğulcu etnik, dilsel, dinsel ve kültürel dokuya sahiptir. İnsanı ve doğayı temel alacak bir bakış açısı, hukuksal düzenlemelerinde bu çoğulcu dokuyu hak temelli olarak yansıtması gerekir" diyen Öztürkoğlu, "Herkes farklı, herkes eşit" sloganının altını çizdi.
 
Türkiye'nin bir barış sorunu olduğuna değinen Öztürkoğlu, "Kürt sorununun çözümsüz kalması durumunda, savaşın kapladığı alan giderek büyümektedir. Bunun insani ve mali açıdan sürdürülebilir bir yanı yoktur" dedi. Kalıcı barış için çatışma nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Öztürkoğlu, "Bunun için ilk yapılması gereken çatışmaların durması, diyalog yollarının açık tutulması, insan hakları ve demokrasi eksenli çözüm arayışlarına imkân sağlanmasıdır" ifadelerini kullandı.
 
Gönül Öztürkoğlu'nun ardından İHD MYK üyesi Servet Akbudak konuştu. Acil barış talebine değinen Akbudak, barış mücadelesinden hiçbir koşulda vazgeçilemeyeceğini vurguladı.
 
Konuşmaların ardından barış adına güvercinler uçuruldu.
 
TEKİRDAĞ
 
1 Eylül Dünya Barış Günü, Lüleburgaz'da Üçgen Park'ta kutlandı. Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu çağrısıyla yapılan kutlamaya, siyasi partiler, sendikalar, kadın örgütleri ve vatandaşlar katıldı. Lüleburgaz Kadın Platformu'ndan Aysel Balkan Tan açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, basın açıklamasını CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Bülent Metin okudu.
 
Şiirlerin okunduğu, halayların çekildiği anma etkinliğinde, "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", "Anaların gözyaşı, katilleri boğacak", "ABD Ortadoğu'dan defol" sloganları atıldı.
 
Okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Barış yaşamdır, huzurdur, berekettir... Toprağa kan, gözyaşı, ceset yerine, ‘hayat' ekmekse güzel ve doğru olan: Kötülüğün görkemini paylaşıp pekiştirmemeli, umutsuzluğu bir alışkanlık haline getirmemeli insanoğlu!.. Barışı daim kılmalı tüm yeryüzünde."
 
SAMSUN
 
Samsun'da 1 Eylül Dünya Barış Günü dlayısıyla KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla İstiklal Caddesi Süleymaniye Geçidi'nde basın açıklaması düzenlenerek barış talebi haykırıldı. Açıklamaya sendikalar, siyasi partiler ve derneklerin yönetici ve üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı.
 
KESK dönem sözcüsü Yılmaz Tuluk'un okuduğu açıklamada "Dünya Barış Günü'nün ilan edilmesinin üzerinden 79 yıl geçmesine rağmen emperyalistler savaştan kan dökmekten barbarlıktan vazgeçmiyor, dünyayı kana bulama ya devam ediyorlar" denildi.