6 Ekim 2024 Pazar

Çığlık köylüleri: Maden ocağı bizi susuz bırakacak

Köylerinde maden ocağı yapılmasını istemeyen Çığlık köylüleri, susuz kalacaklarının altını çizdi. ÇED raporunun 2018 yılında onaylandığını ancak bilgi verilmediğini aktaran köylüler, yapılacak patlamalarda evleri kerpiçten olan köyün yarısının yıkılacağını dile getirdi. 

Malatya Doğanşehir'de son dönemde artan maden ocaklarına bir yenisi daha eklendi. Çığlık köyünde Aybeks Mineral Madencilik Ltd Şti firmasına, bölgede demir ve feldspat madeni çıkarması için ruhsat verildi. Buna tepki gösteren köylüler, geçen günlerde eylem yaptı. Evrensel'den Berfin Güler'e konuşan köylüler, hava ve sularının kirleneceğini, nefes alamayacak hale geleceklerini, tarım ile hayvancılığın zarar göreceğini belirterek, madeni istemediklerini dile getirdi.

'İÇECEK SUYUMUZ KALMAYACAK'
Köyde yaşayan Ziraat Mühendisi Güngör Yıldırım madenin geniş bir alanda kurulu olacağını ve buradaki köy halkının yaşam alanının kalmayacağını dile getirdi. Madenle çıkacak tozla tarımın biteceğini söyleyen Yıldırım, "İnsanlarımız nefes alamaz hale gelecekler. Yer altı sularımız kirlenecek, içecek suyumuz kalmayacak. Madende patlama yapıldığı zaman başımızı altına sokacağımız bir evimiz kalmayacak. Biz bunlara karşı bu madene karşı geliyoruz" dedi.

'BU MÜCADELEYİ HEP BERABER YÜRÜTELİM'
Çığlık köyü maden direnişinden Ferhat Duran ise herkesi maden ocağına karşı olan direnişe desteğe çağırdı. Mücadelelerini beraber yürütmek istediklerini dile getiren Duran, "Burada madenlere karşı bir mücadele yürütüyoruz. Siz de gelin bu mücadelemizin bir parçası olun. Bakın İkizdere'ye, Munzur'a, Kaz Dağlarına uzaktan üzülüyoruz, bunun bir haksızlık, bir kıyım olduğunu söylüyoruz. Fakat hemen yanımızda, kendi topraklarımıza karşı yapılan bu kıyıma karşı sessiz olursak bizim İkizdere'ye üzülmemizin hiçbir manası kalmıyor. Bu samimiyetsiz bir davranış olarak ortaya çıkıyor. Bu yüzden bu mücadeleye sessiz kalmayın. Kapınızın önünde Hudut'ta, Ker Halil'de, Çığlık'ta, Malatya'nın genelindeki maden ocaklarına karşı bir olalım, beraber olalım. Bu mücadeleyi beraber yürütelim" diye konuştu.

'PATLAMALAR İLE EVLERİ KERPİÇTEN OLAN KÖYÜN YARISI YIKILACAK'
Elif Ekin Pekdemir ise ÇED raporunun 2018 yılında bakanlık tarafından onaylandığını ancak köylüye gerekli bilginin verilmediğini belirtti. Köylünün bu yıla kadar burada bir maden ocağının açılacağını dahi tam olarak kestiremediğini söyleyen Pekdemir, "Çünkü köy içinde 'o maden açılmayacak, yapılmayacak, iptal ettirdik' gibi çokça sözler söyleniyordu. Ve 2-3 yıldır bu şekilde bir oyalama söz konusu. Haliyle hukuki olarak da köylü harekete geçmedi" dedi. Pekdemir, şu an yapılacak tek şeyin tüm halkların burayı koruyup kollaması olduğunu dile getirdi. ÇED raporuna göre 1 ayda yapılacak 8 patlama ile evleri kerpiçten olan köyün yarısının yıkılacağını belirten Pekdemir, ocağın çalışmasından sonra kurulacak kırma eleme tesisi ile hava ve su kirliliğine sebep olunacağını ifade etti. Pekdemirli, şöyle devam etti: "Maden susuz yapılmıyor, bunu herkes biliyor. İlk ele geçirmeye çalışacakları kaynak sularımız olacaktır. Bulunduğumuz alanın etrafında tamamen organik tarım arazileri mera alanları var, büyük ve küçük baş hayvancılıkta otlak olarak kullanılıyor. Buraların hepsi talan edilecek. Organik ağaç yetiştiriciliğine büyük zararlar verecek. İnsan sağlığına vereceği zararlar zaten ortada. Biz madeni istemiyoruz."