20 Eylül 2024 Cuma

Buldan: Tecrit biran önce kaldırılarak Öcalan ile görüşmeler yapılmalıdır

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarını ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Buldan, "Tecrit biran önce kaldırılarak görüşmeler yapılmalıdır" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarını ziyaret etti. Ziyarete HDP İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Ebru Günay, Erol Katırcıoğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit ile HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek katıldı. HDP heyetini Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından İbrahim Bilmez ve Rezan Sarıcı karşıladı.
 
'HER YURTTAŞIN TECRİDE HAYIR DEMESİ GEREKİR'
 
Öcalan üzerinde devam eden tecride ilişkin basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşme ardından büro önünde açıklama yapıldı. Açıklamada ilk olarak konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, avukat görüşleri yasaklanan ve 2015 yılından bu yana kendisinden hiçbir şekilde haber alınamayan Abdullah Öcalan'ın sağlığından ve güvenliğine dair bilgi sahibi olunmadığını belirtti. Koçyiğit şunları söyledi: "Tecridi sadece Öcalan'la sınırlı anlamak bizleri de Türkiye kamuoyunu da ciddi bir şekilde yanılttığını farkındayız. İmralı tecrit sistemi bugün bütün ülkeye yaygınlaştırılmış durumda. İmralı özel güvenlikli cezaevindeki sistem insanlık tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Hem ailesi hem de avukatları ile görüşülmesi engellenmesinin bir insanlık ayıbı olduğunu ve tecridin bir insanlık suçu olduğunu da bir kez daha belirtmek istiyoruz. Sayın Öcalan'ın barış demokrasi mücadelesine yaptığı katkıyı unutmadık. Barış süreci nasıl ilerlediyse ve Türkiye'deki herkes birbirine nasıl dokunabildiyse, bu noktada Sayın Öcalan'ın katkısını barışa olan duyarlılığını başat bir mesele olarak ele almasını asla unutmamamız gerekiyor. Bugün yaşadığımız krizlerin her birinin İmralı tecrit sistemi ile bağı vardır. İmralı'da uygulanan hukuksuzlukla bağı vardır. Onun için bu tecride karşı çıkmak bütün yurttaşların görevidir. Bu ülkede yaşayan temel yurttaşlık haklarına sahip çıkmaktır. Yaşam hakkına sahip çıkmaktır. Öcalan şahsında bütün bu kavramlar yerle bir edilmektedir. Her bir yurttaşın bu tecride hayır demesi gerekiyor."
 
'KRİZLER VE KAOSLAR TECRİTLE BİREBİR ALAKALI'
 
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da Öcalan'ın avukatlarından bilgi aldıklarını belirterek, "Sayın Öcalan'ın hukuki olarak avukatları ile görüştürülmediği ve hiçbir şekilde kendisiyle irtibatın sağlanmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye halkları ve toplumu şunu çok iyi bilmelidir ki 2011 yılında başlayan ve 2015 yılına kadar devam eden barış ve müzakere sürecinde yaratılan havanın Türkiye'nin geleceği açısından ne kadar önemliyse ondan sonraki girilen süreç Türkiye'nin yaşadığı durum krizler ve kaoslar birebir tecritle alakalıdır. 2015 tarihinden sonra Öcalan'la en son görüşen biri olarak şunu ifade etmek isterim ki Öcalan Türkiye'nin demokratikleşmesi ama aynı zamanda Ortadoğu'da yaşanan krizlerin de kaosların da bitmesi açısından çok önemli bir rol ve misyon üstlenmişti. Türkiye'nin barışı, geleceği ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda önemli görüşler ve perspektifler öne sürmüştür. Evet, bugün ortaklarının kendisiyle görüştürülmemesinin siyasi heyetlerin de ailesinin kendisiyle görüştürülmemesini bugün Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durumla birebir bağlantılı olduğunu özellikle ifade etmek isterim" diye belirtti.
 
'DEMEK Kİ BU BİR KONSEPTTİR'
 
Görüşmeler için "kosterin bozuk olduğu" ve "hava muhalefeti"nin gerekçe gösterildiğini hatırlatan Buldan, "Biz 4 yıl boyunca denizin çok dalgalı olduğu zamanlarda da karın ve yağmurun çok şiddetli yağdığı dönemlerde de Sayın Öcalan'la görüşmeler gerçekleştirebiliyorduk. Demek ki bu bir konsepttir. Demek ki bu ülkeyi yönetenler savaş konseptini kendilerine esas olarak almışlardır. Barış konseptini ellerinin tersiyle iten ve savaş konseptinde ısrar eden devlete ve hükümete şunu hatırlatmak isteriz; bu mesele sadece Kürtlerin ve sadece Sayın Öcalan'ın ailesinin ve avukatlarının bir meselesi değildir. Çünkü; yaşanan savaş sadece Kürtleri etkilemiyor. Yaşanan savaşta Türkiye toplumu birebir etkileniyor. Atılan bombalar, sıkılan kurşunlar sadece Kürtlerin sofrasına düşmüyor. Bu bombalar, bu kurşunlar Türkiye halklarının, Türkiye toplumunun birebir yaşadığı ve mağdur olduğu bir döneme tanıklık ediyor" diye konuştu.
 
'TECRİT KALDIRILARAK GÖRÜŞMELER BAŞLATILSIN'
 
Öcalan'a 20 yıldır tecrit uygulandığını ve en ağırının da bu dönemde gerçekleştiğinin altını çizen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama en ağırı ve en acımasızı bu dönemde yapılıyor. Bu ahlaki olarak da vicdani olarak da hukuki ve siyasi olarak da kabul edilir bir durum değildir. Sayın Öcalan ile devlet aynı masada oturmuş, 3 yıl boyunca bu ülkenin geleceği açısından görüşmeler yapmıştır. Kamu güvenliği müsteşarının MİT elemanlarının birlikte bizimle İmralı Adası'na geldiği dönemleri bu hükümet unutmamalıdır. Sayın Öcalan ağırlaştırılmış bir tecritle izole edilmeye çalışılsa Türkiye toplumu ve Kürt halkı asla ve asla Öcalan'ın bu durumunu kabul etmeyecektir. O yüzden bir an önce tecrit durumu kaldırılmalıdır. Görüşmeler bir an önce başlatılmalıdır."