'Bir arada yaşamı savunuyoruz'
Eskişehir ve Urfa'da yapılan açıklamalarda Kayseri'de başlayıp diğer kentlere yayılan göçmen düşmanı saldırılar protesto edilerek, "Şiddeti tetikleyen tüm ırkçı söylemlere karşı tüm toplumu yaşam hakkını savunmaya ve yaşanılan ayrımcı ve ırkçı saldırılar karşısında olmaya çağırıyoruz" denildi.
Bir çocuğun cinsel istismara uğraması sonrası Kayseri'de başlayıp pek çok kente yayılarak devam eden Suriyelilere dönük ırkçı saldırılara karşı Eskişehir ve Urfa'da açıklama yapıldı.
ESKİŞEHİR
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, göçmen düşmanı saldırılara karşı Hamamyolu Caddesi'ndeki Yediler Parkı girişinde yan yana geldi. "Bir arada yaşamı savunuyoruz" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını Aytaç Kurtçu okudu.
Çocuk istismarı ve erkek şiddeti gerekçe gösterilerek örgütlenen nefret saldırılarının göçmen düşmanı politikalardan beslenenleri güçlendirdiğini söyleyen Kurtçu, "Bu topraklarda göçmen olarak yaşamak zorunda kalanların emperyalizmin kışkırttığı bölgesel paylaşım savaşlarının sonuçlarını yaşadıklarının, Avrupa Birliği ülkelerinin iltica hakkını tanımayarak AKP-MHP iktidarının inşa ettiği rejime su taşıdığının, Suriyelileri sorun olarak tanımlayıp ülkelerine göndermekten bahsedenlerin bu göçmen düzeneğini sürdürdüğünün bilincindeyiz. Yaşanan olayların baş sorumlusu düzensiz göçün önünü açan, göçmenleri dış politikada şantaj malzemesi olarak kullanmak için ülkeye kayıtsız ve şartsız alan, ucuz, güvencesiz iş gücünün kaynağı halen getiren, yaşam haklarını dahi koruyamayarak faşist ırkçı provokatörlerle baş başa bırakan AKP hükümetidir" ifadelerini kullandı.
'GÖÇMENLERLE DAYANIŞMAMIZI BÜYÜTECEĞİZ'
Kurtçu, şöyle devam etti: "6-7 Eylül pogromundan Maraş, Çorum ve Sivas Katliamlarına kadar, yakın tarihimizde gerçekleşen insanlığa karşı suçların acısı dinmemişken, son birkaç gündür sokaklara hakim olan linç ve şiddet olayları, sağduyu ve vicdan sahibi herkesi endişeye sevk etmektedir. Bilinmelidir ki tarihimizde kanla yazılan Sivas Katliamı'nın 31. yılını andığımız bugünlerde, toplumsal vicdanımızı yaralayan ırkçı, gerici provokasyonlar ile derin acılara yol açan katliamların tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Bugünlerde göçmenlerle dayanışma iradesiyle bir araya gelenler olarak, devletin sınır ve göçmen politikalarından beslenen ve ırkçı saiklerle geliştirilen bu nefret saldırıların durdurulmasını, onarıcı adalet ilkeleri doğrultusunda adalet mekanizmalarının işletilmesini istiyoruz. Günah keçisi haline getirilen, saldırıya uğrayan göçmenlerle dayanışmamızı daha da büyüteceğiz."
URFA
Urfa Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen basın toplantısında ise, "Mülteci ve göçmenler savaşlardan, yoksulluktan, yaşamlarını tehdit eden tehlikelerden kaçmak, yalnızca yaşama tutunmak amacıyla bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalan insanlardır. Mültecilik bir neden değil acı bir sonuçtur. Terk etmek zorunda kaldıkları yerlerde yaşadıkları travmanın dışında da geldikleri yerlerde yaşamış oldukları her türlü zulüm kendini sürekli tekrar eden bir travmaya dönüşmekte; emekleri sömürülmekte, kötü yaşam koşullarının olduğu yerlerde yaşamaya zorlanmakta, hakları ihlal edilmekte, şiddet görmekte ve yaşamlarını kaybetmektedirler" ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, şöyle devam etti: "Kötü yönetimin sebep olduğu aynı sorunlardan zarar gören vatandaşlarımızla mültecileri karşı karşıya getirmekten özenle kaçınılmalıdır. Bu konuda kamuoyunu sağduyulu olmaya; farklılıklarımızla, yeni gelenlerle birlikte onurlu ve özgür bir yaşamı savunmak için ses vermeye çağırıyoruz. Şiddeti tetikleyen tüm ırkçı söylemlere karşı tüm toplumu yaşam hakkını savunmaya ve yaşanılan ayrımcı ve ırkçı saldırılar karşısında olmaya çağırıyoruz."