24 Kasım 2024 Pazar

Batman ve Diyarbakırda Vedat Aydın için bir araya geldiler 

Vedat Aydın'ın katledilişinin 33. yılında, onun ve cenazesi sırasında yaşamını yitirenlerin anıldığı Batman ve Diyarbakır'daki eylemlerde hükümetlerin katliamdaki sorumluluğuna dikkat çekildi. Gerçek sorumlular yargılanana kadar mücadelenin süreceği kaydedildi. 

Batman ve Diyarbakır'da 33. yılında katledilişinin 33. yılında Vedat  Aydın için eylemler yapıldı. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve kayıp yakınları, Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde yaptıkları "kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminin 640.'sında bir araya geldi. 

Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartının açıldığı eylemin basın metnini İHD Batman Şubesi yöneticilerinden Hüseyin Elçi okudu. Vedat Aydın'ın 12 Eylül faşist askeri darbe sonrasında 4 yıl hapis yatan, hapisten çıkınca darbecilere ve karanlık zihniyetlerine karşı mücadelesine kararlılıkla devam eden bir insan hakları savunucusu, bir Kürt aydını olduğunu söyleyen Elçi, "Kaçırılarak vahşice katledilmesinin üzerinden tam 33 yıl geçti ve aradan geçen uzun yıllara rağmen katilleri halen korunuyor. Vedat Aydın, üyesi olduğu İnsan Hakları Derneği (İHD)'nin 28 Ekim 1990 tarihinde yapılan Genel Kurulunda söz alarak konuşmasını Kürtçe yapmış, o tarihte yürürlükte olan Kürtçe konuşma yasağını kırmak için tutuklanmayı göze almıştı. Defalarca gözaltına alınmış, yoğun tehditlere maruz kalmış ama geri adım atmak bir yana 1990 yılı sonlarında yapılan İHD Diyarbakır Şubesi genel kurulunda başkanlığa seçilmiş, sorumluluklarından vazgeçmemişti" dedi.

5 Temmuz 1991 günü gece yarısı, kendilerini polis olarak tanıtan 4 kişi tarafından evinden alınan Aydın'ın iki gün sonra Elazığ'ın Maden ilçesinde bir köprü altında işkenceyle katledilmiş halde bulunduğunu söyleyen Elçi, "10 Temmuz 1991 günü Diyarbakır'da yapılan cenaze törenine on binlerce kişi katıldı. Katılan kişilere otomatik silahlarla ateş açıldı. Resmi rakamlara göre 3, dönemin Diyarbakır Emniyetinde İstihbarat Şube Müdürü olan Hanefi Avcı'nın açıklamalarına göre orada 23 kişi öldü. Sonradan ‘Beşler' olarak anılacak olan İHD Adana Şube Başkanı Elif Tuncer ve şube yöneticileri Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, İmam Turan ve Celal Ölçmez, yoldaşlarını uğurlamak için çıktıkları o yolda aynı gün trafik canavarına kurban gittiler. Vedat Aydın'ın katledilmesine dair soruşturma Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldü ancak 33 yıldır bir yere varılamadı, cinayet aydınlatılmadı, etkin soruşturma yürütülmedi, katilleri gözaltına alıp yargılamak yerine 20 yıl sonra gönderilen fotoğraflarla teşhis işlemleri yapılmaya çalışıldı. Vedat Aydın'ın katledilmesinde; tetiği çekenler yanı sıra OHAL valisi olan Hayri Kozakçıoğlu'nun, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Yardımcısı Aytekin Özen'in, JİTEM elemanı Selahattin Görgülü'nün, dönemin Diyarbakır Valisi, Emniyet Müdürü ile askeri birimlerinin, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ve bugüne kadar olayı karanlıkta bırakan hükümetlerin sorumluluğu var. Ellerimiz katillerin yakasında olacak" ifadelerini kullandı. 

Vedat Aydın ve cenazesi sırasında yaşamını yitirenlerin anısına saygıyla mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden Elçi, "Kayıplarımızın akıbetini sorgularken, onlara dair bir iz bulunmadan, gerçekler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan bu mücadeleden asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Biliyoruz ki susmak kaybedenleri cesaretlendiren politik bir tercihtir susmayacağız. Adalet ve hakikat arayışımızda ısrarcı olacağız. Asıl kaybedilmek İstenen insanlığımızdır, bu yüzden insanlık onurunu her daim sahipleniyor olacağız" dedi. 

Açıklamanın ardından sessiz oturma eylemi yapıldı.

DİYARBAKIR
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 804. haftasında Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıp yakınları ve hak savunucuları, üzerinde kaybedilenlerin resimlerinin olduğu pankart açıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sur Belediye Eşbaşkanı Adnan Örhan, Vedat Aydın'ın ailesi ve çok sayıda kişi katıldı.

AYDIN'IN EŞİ: FAİLLER ARAMIZDA
Söz alan Vedat Aydın'ın eşi Şükran Aydın, Vedat Aydın şahsında yaşamını yitirenleri andı. Vedat Aydın'ın katledildiği günü anlatan Aydın, "Ben kendim Vedat Aydın'ı Diyarbakır Emniyetine teslim ettim. İlk günden bu yana ifadem aynıdır. Vedat Aydın'ı gözaltına alanlar Diyarbakır Emniyet polisleriydi. Sadece 'ifadesi var' dedi. Devlet Vedat Aydın'ın ölüm kararını verdi, 4 polis vermedi. Verilen karar yukarıdan geldi. Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genel Kurmay Başkanı bunların hepsinin haberi vardı. Talimat oralardan gelip ve polisler de öldürmek için aldılar. Bizim için failler kaybolmadı, buradadır. Faillerin kimler olduğunu biliyoruz. Hayatımızın sonuna kadar kayıplarımızın davasını sürdüreceğiz. Çektiğimiz acılara rağmen isteğimiz bize bunu çektirenler aynı acıları çeksin. İlk günden bugüne dediklerimizi tekrar ediyorum; bütün faili meçhullerin kararı yukarıdan verilip, aşağıdan uygulandı" dedi. 

'KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDEN CİNAYETLER SAKLI KALIR' 
Ardından söz alan Vedat Aydın'ın kardeşi Veysi Aydın da, 33 yıl geçmesine rağmen siyasi bir cinayetin aydınlatılmamasının devletin kararı olduğunu söyledi. Aydın, "Biz mahkemeye başvurduk, 'katiller bunlar' dedik, ancak ifadeleri dahi alınmadı" diye belirtti. Vedat Aydın ile topluma mesaj verilmek istenildiğini belirten Aydın, "Bu nedenle bu dava politik bir davadır. Bu davanın faillerini devlet de, biz de biliyoruz. Bu nedenle failli belli bir cinayet diyoruz. Bu da Kürt sorunu ile alakalıdır. Kürt sorunu çözülmeden bu cinayetler saklı kalır. Bir kez daha diyoruz ki, bu kadar kan, bu kadar kayıp, bedel yeter. Biz katilleri biliyoruz, mahkemeler sonlansa, zamanaşımı sağlansa da bizim için fail bellidir. Yaşamını yitirenlerin emekleri mücadelemize ışık olacaktır" dedi.

Konuşmaların ardından Vedat Aydın'ın katledilme hikayesi okundu.