Başaran'dan Deniz Poyraz davasına çağrı: Hep birlikte mücadele edelim
Partisinin Diyarbakır il örgütünde haftalık basın toplantısı düzenleyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, hapishanelerdeki uygulamaların '80 dönemini aratmadığını kaydetti. "İdam yok" söylemlerine karşı hapishanelerde fiili idam uygulandığını vurulayan Başaran, tutsaklarla dayanışma çağrısı yaptı. Başaran, 29 Aralık'ta İzmir'de görülecek olan Deniz Poyraz davasına çağırdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partisinin Diyarbakır il örgütünde haftalık basın toplantısı düzenledi. Son günleri yaşanan 2021 yılında yaşanan hak ihlallerini hatırlatan Başaran, hapishanelerde yaşanan hukuksuzlukların ise '80 dönemindeki pratiklere nazaran daha derin olduğunu kaydetti.
Başaran, "Tabii ki bir taraftan hukuksuzluk, saldırılar, anti demokratik uygulamalar, demokratik siyasetin tasfiyesi, kadın katliamları gerçekleşirken bizler de HDP olarak kadınlar olarak sokakta, alanda, fabrikada, mecliste, tarlada bu tekçi rejimi alaşağı etmek için mücadele etmekten bir an olsun geri durmadık" dedi.
'TECRİT POLİTİKALARI TARİHE GEÇTİ'
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekene Başaran, 2021 yılının tecridin mutlaklığını koruduğu ve derinleştiği bir yıl olarak tarihe geçtiğini dile getirdi. Başaran, "Tam da bu tecrit politikaları nedeniyle aslında yılın son ayında gerçekten toplumsal vicdanda büyük bir yara açan cezaevleri ve hasta tutsakların durumuyla yüz yüze kaldık. Sadece 10 günde Türkiye cezaevlerinden toplam 7 cenaze çıktı. Bunlardan 2'si şüpheli bir şekilde yaşamını yitirenlerden Garibe Gezer ve Vedat Erkmen'di. Garibe'nin yaşadıkları, maruz kaldığı işkence, cinsel saldırı bütün kamuoyuna yansımıştı. Garibe, milletvekillerine mektuplar gönderdi, ailesi vasıtasıyla kamuoyuna sesini duyurmaya çalıştı. Garibe tekli hücrede kalmaya devam etti. İşkence ile yüz yüze kalmaya devam etti, sonunda şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Aynı Vedat Erkmen gibi. Tekli hücrede yaşamını yitiren bir diğer tutsak da Vedat Erkmen idi. Biz çok iyi biliyoruz ki bunun esas sorumlusu iktidarın kendisi ve Kürtlere dönük yürüttüğü düşmanca politikalardır. Israrlı bir biçimde cezaevindeki 604'ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta tutsakla ilgili olarak adım atmama yaklaşımını sergiliyor. Bu Türkiye tarihinde ilk defa gördüğümüz bir yaklaşım değil. 80 dönemini hatırlayalım. Kenan Evren, 'Asmayalım da besleyelim mi' diyordu. Esat Oktay, Diyarbakır'da binlerce siyasi tutsağa işkence uygulayanlardı. Bugün cezaevlerinde Esat Oktay, iktidarın başında da Kenan Evren'in zihniyeti var" diye konuştu.
İdam olmadığı söylemlerine işaret eden Başaran, "Ama cezaevlerinde fiili bir idam uygulanıyor" dedi.
'BİR TABUTUN DAHA CEZAEVİNDEN ÇIKMASINA TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI'
Aysel Tuğluk'un sağlık durumuna ilişkin konuşan Başaran için Kocaeli Tıp Fakültesi'nin "hapishane kalamaz" raporuna rağmen siyasi saiklerle hareket eden ATK'nın "hapishanede kalabilir" raporu verdiğini hatırlattı. Başaran, "Aysel, tekli hücrede tutulmaya çalışıldı. Aysel, bugün bu uygulamalarla her gün biraz daha hafızasını yitirirken, toplum da her gün biraz daha vicdanını yitiriyor. Tam da bu nedenle demokratik kamuoyu, öncelikli olarak kadınlar Aysel Tuğluk'a özgürlük diye haykırıyorlar. Tuğluk'u cezaevinde tutmak, yaşamını daha zor duruma getirmesi ve hastalığının ilerlemesi anlamına geliyor. Bunun için bir kez daha toplumsal vicdana sesleniyoruz; Artık bir cenazenin daha, bir tabutun daha cezaevinden çıkmasına tahammülümüz kalmadı! İktidarın Kürt ve kadın düşmanı politikalarına karşı hep beraber mücadele edelim. 2021 yılında tekrar benzer tablolarla yüz yüze kalmayalım diye çağrımızı yinelemek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
DENİZ POYRAZ DAVASINA ÇAĞRI
HDP İzmir İl Örgütü'ne yönelik saldırıda Deniz Poyraz'ı katleden faşist Onur Gencer'in 29 Aralık'ta İzmir Adliyesi'nde yargılamasının başlayacağını anımsatan Başaran, şöyle devam etti: "Bu katliamın sadece Deniz Poyraz şahsında kadın mücadelesi yürütenlere, Türkiye demokrasisine, Kürtlere yönelik bir saldırı olduğunu söylemiştik. Tam da bu nedenle bütün duyarlı kamuoyunu 29 Aralık'ta İzmir'de görülecek olan Deniz Poyraz duruşmasına çağırıyoruz. Gelin hep beraber tetiği çekenleri değil, bu ülkede güvensizlik ortamı yaratanları, nefret söylemiyle partimizi ve kadınları hedef gösterenleri hep beraber yargılayalım, gelin hep beraber mücadeleyi yükseltelim."