Bakırhan: CHP'nin rolü Kürt karşıtı ittifaka arabulucu olmak değildir
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, Erdoğan ile Esad arasında arabuluculuk yapmak isteyen Özel'e tepki gösterdi. "Sen bu arabuluculukla Kürt karşıtı bir siyaseti mi örgütlemeye çalışıyorsun" diye soran Bakırhan, CHP'nin rolünün Kürt karşıtı ittifaka arabuluculuk olmadığını kaydetti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Kayyum darbesine karşı gerçekleştirdikleri "iradeye saygı" yürüyüşünü hatırlatan Bakırhan, kayyum darbesini olağanlaştırmayacaklarını söyledi.
Türkiye'nin en çok savrulduğu konulardan birinin Suriye politikası olduğunu belirten Bakırhan, "Birçok uluslararası politikada savruldu ama Suriye'de ciddi gelgitler yaşadılar. Bu çok önemli bir savrulmadır. Türkiye'nin Suriye politikasındaki savrulmasının ileride ders olarak okutulacağına emimin. Bu dersin adını koymamışlar, ismini biz koyalım. Bu ders, 'Kürt düşmanlığının ağır bilançosu' olarak işlenmelidir. Çünkü attıkları her adımda, söyledikleri her sözde, yaptıkları her trafikte Kürt düşmanlığı üzerinden bir diplomasi yürütüyorlar. Ne yaptı AKP iktidarı? Kürt halkına karşı önce Suriye'de IŞİD'le muhatap oldu. Hepiniz izlediniz, burası bir otoban olmuştu. IŞİD militanları burada tedavi ediliyordu. Burayı bir geçiş güzergahına dönüştürmüşlerdi. Sonra IŞİD olmadı. O vahşileri Kürt kadın yoldaşlarımız yendikten sonra oradan el çektiler. Bu sefer ÖSO diye bir şey çıkardılar. İsminde "özgür" olan ama uygulamalarında özgürlüğü yok eden bir örgüte sarıldılar. O da olmadı. Çünkü ikisi de o toprakların hakikatine uygun değildi. Bedrettin'in dediği gibi ikisi de o toprakların bağrından çıkmamıştı. İkisi de o toprakları savaş, kan, ölüm arenası haline getirmek için oraya monte edilmiş insanlık suçu işleyen örgütlerdi. ÖSO olmadı, IŞİD olmadı şimdi ne yapıyor? Esad Esed olmuştu, tekrar Esad oldu. Kardeşine çağrılar yapıyor, görüşmek istiyor. Biz hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz" dedi.
'KÜRT KARŞITI BİR SİYASET Mİ ÖRGÜTLEMEYE ÇALIŞIYORSUN'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e seslenen Bakırhan, şöyle devam etti: "Sayın Özgür Özel diyor ki Erdoğan ile Esad arasında görüşmeyi sağlamak için arabulucu olabilirim. Burada sizin huzurunuzda bütün kamuoyu karşısında şunları söylemek istiyorum: Sayın Özel Erdoğan ile Esad Kürt karşıtlığı üzerinden bir görüşme ve ittifak yapmaya çalışıyor. Sen bu arabuluculukla Kürt karşıtı bir siyaseti mi örgütlemeye çalışıyorsun? Bunun sana da bize de Türkiye halklarına bir yararı yok. Sizin yapacağınız tek şey Rojava'da, Suriye'de insanların kendi geleceğine kendilerinin karar verebileceği bir dış politikayı savunmaktır. Size mi kalmış Kürtlerin statüsü karşısında bir araya gelmek isteyen iki Kürt düşmanı arasında arabuluculuk yapmak? Bu CHP'ye de size de sizin önümüzdeki dönem yürüteceğiniz politikalara da uygun bir duruş değildir. Lütfen muhalefet olarak Türkiye'nin bölgede barışçıl ve demokratik bir siyaset yürütmesi için rol alın. Arabuluculuk yapmak istiyorsanız Esad ile Kuzey ve Doğu Suriye halklarının sorunlarını birlikte çözmesi için arabulucu olun. Arabulucu olmak istiyorsanız İran'da, Irak'ta, Suriye'de barış siyasetini hayata geçirecek bir politika için arabulucu olun. Suriye'de dünya kadar olumsuzluk yaşanıyor ve iktidarın bundaki payı büyüktür. İktidarın payı burada 4 ise ana muhalefetin payı da 1'dir. Önceki dönem CHP Genel Başkanı Afrin işgal edildiğinde, 'Orada güzel şeyler oluyor, iyi hizmet götürülüyor' demişti. Güzel şeyler, iyi hizmetler dediği şey Kürtlerin canına, malına el konulmasıydı. Kürtler sokağa çıkamayacak hale getirildi. Her gün Kürt kadınları, gençleri kaçırılarak fidye isteniyor. İnsanlar sokağa çıkamıyor. 5 bin yıllık kadim Kürt kenti Afrin çetelerin elinde inim inim inliyor. Dolayısıyla CHP'nin buradaki rolü Kürt karşıtı bir siyasete arabulucu olmak değildir, Kürt sorununun Ortadoğu'da demokratik yöntemlerle çözülmesi için eğer üzerine bir görev düşüyorsa çaba içine girmesidir."
Bakırhan, "Türkiye toplumu da Kürtlerin tasfiye edilmesini değil demokratik haklarına kavuşmasını istiyor. Toplum biraz önce saydığım suç örgütlerini kimsenin desteklemesini istemiyor. Suç örgütleri yerine oradaki halkların iradesinin dikkate alınmasını istiyor. Toplum Türkiye'de yaşama tutunmaya çalışan milyonlarca mülteci Suriyelinin barışçıl ve özgür bir şekilde tekrar kendi yurtlarına dönmesini istiyor. Toplum mültecilerin burada katledilmesini, ırkçı saldırılarla karşı karşıya kalmasını istemiyor" dedi.