24 Eylül 2024 Salı

Avukat Uçar: Kadın cinayetlerinde uzlaşma olmaz

Şule Çet'in avukatı Umur Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulunulmasını değerlendiren Avukat Sezin Uçar, Adalet Bakanlığı'nın soruşturma izni vermesi durumunda birçok avukatın mesleğini özgürce yapamayacağını kaydetti. Uçar, suç duyurularının avukatlığın toplumsal boyutunun engellenmesine yönelik olduğunu belirtti.
Ankara'da bir plazanın 20. katından aşağı atılarak katledilen üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Şule Çet'in ölümüne ilişkin açılan davada, sanık Çağatay Aksu'nun avukatı "soruşturmanın gizliliğini ihlal, iftira" suçlamasıyla, Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Avukat ve Noter Soruşturma Bürosuna başvurarak suç duyurusunda bulunan sanık Aksu'nun avukatı, Umur Yıldırım'ı Ankara Barosu'na da şikayet etti.
 
Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarında Sezin Uçar, meslektaşı Umur Yıldırım hakkındaki suç duyurusunu ETHA'ya değerlendirdi.
 
Uçar, herkesin herkesle ilgili suç duyurusunda bulunma hakkının olduğunu ancak avukatlara mesleklerinden ötürü suç duyurusunda bulunulmasının özel usullere bağlandığını belirtti. "1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun bu durumu özel izne bağlamasının nedeni var" diyen Uçar, avukatın temsil ettiği kişinin hak ve yararlarının temsilinin ve korunmasının güvence altına alınması, avukatın görevini yaparken herhangi bir baskı görmemesini ve korkmamasını sağlamak olduğunu söyledi.
 
'BAKANLIK HIZLICA SORUŞTURMA İZNİ VERİYOR'
 
"Bu nedenle bir avukat hakkında suç duyuruları Adalet Bakanlığı'na yapılır ve bakanlığın iznine bağlı olarak soruşturma açılır veya açılmaz. Ancak son dönemde Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başvuruları incelemeden doğrudan bakanlığa gönderdiğini ve bakanlığın da hızlıca soruşturma izni verdiğini görüyoruz" diyen Uçar, bir çok avukatın mesleğini yapmaktan dolayı soruşturma geçirdiğini kaydetti.
 
'DAVA KOVUŞTURMA AŞAMASINDA'
 
Avukat Umur Yıldırım için istenen soruşturm izninin "soruşturmanın gizliliğini ihlal" gerekçesi ile yapıldığına değinen Uçar, Şule Çet davası bakımından soruşturma sürecinin tamamlandığını ve kovuşturma aşamasında olunduğunu belirtti. Uçar, "Soruşturma ve kovuşturma aşamasının en temel farkı, kovuşturma aşamasının kamuoyuna açık yapılmasıdır. Özel bir durum olmadığı sürece duruşmalar kamuoyuna açık yapılır ve sadece avukatlar ve taraflar değil o davayı izlemek isteyen herkes davaya katılır" dedi. 
 
Kadın cinayeti davalarınında aynı kapsamda olduğunu ve Şule Çet davasında delillerin kayboluyor ve bulunamıyor oluşunun herkes tarafından şüpheyle karşılandığını belirten Uçar, "Dolayısıyla gizliliğin ihlal edilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Ancak bu soruşturmaya Adalet Bakanlığı'nın izin verip vermeyecek olması avukatların mesleklerini yaparken kendilerini güvende hissetmelerinin önünde bir engel" diye konuştu.
 
'AVUKATLIK MESLEĞİNİN TOPLUMSAL YÖNÜ HEDEF ALINIYOR'
 
Avukatların takip ettiği davalar ile ilgili kamuoyuna ve gazetecilere bilgi vermesinin doğal olduğunu ifade eden Uçar, "Bu aynı zamanda avukatlık mesleğinin toplumsdal bir faaliyet olmasının da gereğidir. Son zamanlarda avukatlara soruşturma açılması ile birlikte avukatlık mesleğinin toplumsal boyutu göz ardı edilmek isteniyor" diye belirtti.
 
'KADIN CİNAYETLERİNDE UZLAŞTIRMA OLMAZ'
 
Şule Çet'in avukatı Umur Yıldırım'ın sanık Çağatay Aksu'nun avukatlarının uzlaşma talebini red ettiği için hakkında suç duyurusunda bulunduğu açıklamasına da değinen Uçar, "TCK'na göre uzlaştırmanın mümkün olmadığı suçlardan biri bu dava. Çünkü soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı bir suç değil. Örneğin Şule'nin ailesi şikayetinden vaz geçse bile bu dava artık kamu davasıdır ve her koşulda devam eder. Ancak uzlaşmanın hukuken bir karşılığı olmasa da kamuoyunda farklı bir algı yaratılmak isteniyor" dedi.
 
Kamuoyunda "Şule Çet'in ailesi bile şikayetçi değil" algısı yaratılmak istendiğini ve bu durumun kamuoyunun ilgisini ve basıncını azaltmak ve sanığın haksızlığını kapatmak amacı taşıdığını söyledi.