25 Eylül 2024 Çarşamba

'Atılım bir tarihi yaratanların ürünüdür'

Samsun'da düzenlenen Atılım gazetesinin 25'inci yılı etkinliğinde konuşan ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, "Atılım gazetesi 25 yıllık bir tarihin yapıcılarının ürünüdür. Bir tarihi yaratanların ve yazanların ürünüdür. Gelenekten aldığımız güçle geleceğe yürüyoruz. Çünkü biz başka bir şey istiyoruz. Bu vahşet sarmalının karşısında özgürlük istiyoruz. Bu kapitalizmin karşısında sosyalizm istiyoruz hatta yetmez daha iyi bir dünya mümkün diyoruz" dedi.

Atılım gazetesi, 25'inci yılını Samsun'da düzenlediği etkinlikle kutladı.

Etkinliğe ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümükü, HDP Samsun İl Eşbaşkanları, SYKP, ÖDP, Yeşiller ve Sol Gelecek, EMEP, Halkevleri, PSAKD, KESK, Samsun Devrimci 78'liler Derneği katıldı.

"Büyük bir kavganın ürünü, büyük bir davanın sözcüsü Atılım 25. direniş yılı", "25. direniş yılında Atılım'ı yükseltmeye, "Kadınlar öfkeyi isyana çeviriyor" pankartlarının asıldığı salonda Atılım okuru Züleyha Mangan'ın açılış konuşması ile başladı. Mangan konuşmasında "Siyonist İsrail zulmüne karşı direnen Filistinli bir çocuktur Atılım. Bedeni bir hafta sokakta, yerde yatan Taybet İnan'ın sesi, doğayı talan ve rant alanına çevirenlere karşı direnen Havva Ana'nın sözüdür. Asla dinmeyen kadın isyanıdır. Gençliğin öfkesi, yoksul binlerin çığlığıdır. Emeğin sömürüsüne başkaldıran İşçi grevlerinin isyan halayı, emperyalist savaşlara ve işgallere karşı halkın direnişidir Atılım" ifadelerini kullandı. Mangan "Atılım işçi sınıfı ve emekçilerin, kadınların, gençlerin, LGBTİ'lerin, ezilenlerin, halklarımızın doğru bilgiye ulaşma, gerçekleri öğrenme hakkının pratikleşmesidir" dedi.

Mangan'ın ardından söz alan ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, "25. yılının coşkusunu hep beraber kutlamak, bir tarihi katliamlardan, tutuklamalardan, gözaltılardan geçmiş bir tarihi siz değerli siper yoldaşlarımızla kutlamak bizler için bir onurdur" diyerek konuşmasına başladı.

Faşizme karşı birleşmek gerektiğini vurgulayan Tümüklü, "25 yıldır bu iddiayı savunuyoruz. Atılım gazetesi 25 yıllık bir tarihin yapıcılarının ürünüdür. Bir tarihi yaratanların ve yazanların ürünüdür. Hepimizin geldiği aynı nehirde buluştuğu bir gelenek var. Spartaküs'ten Şeyh Bedrettin'e, Akçalı Kel Mehmet Efe'den Paramaz'a, Mustafa Suphi'den Mazlum Doğan'a, Arin Mirkan'a bu coğrafyada çok güçlü bir direniş geleneği, boyun eğmeyen teslim olmayan bir gelenek var. Bu gelenekler bizim yapı taşlarımız. Bu yapı taşlarının arasında bir çimentomuz var. Bakışlarıyla bize Denizlerde kaybolmamıza engel olan, karanlıklarda Işık olan şehitlerimiz var. Biz tüm devrim şehitlerini, başka bir dünya isteyen tüm şehitleri kendi şehitlerimiz olarak görüyoruz. Her biri bizim için bir değer, her biri bir fener. Çünkü bizler güçlü bir geleneğin güçlü yapıcılarıyız. Bunu sadece kendimize ait hissetmiyoruz. Bu, bu salondaki birçok siyasetten, dostlarımızdan, yoldaşlarımızdan gelen şehitlerimizin herbirinin karıştığı kan, bize yeni bir mesaj yeni bir tohumu müjdeliyor aslında" diye belirtti.

Bir iddialarının olduğunu vrgulayan Tümüklü, "Nedir o iddia: Karanlığın karşısında aydınlığı yaratmak. Emperyalist küreselleşmenin karşısında enternasyonel devrimi yaratmak. Faşizmin karşısında politik özgürlüğün kazanılması. İşte biz onun için meydan okuyoruz. Her yenilgiden yeniden ayağa dikiliyoruz. Açıkça söylüyoruz: Faşizme meydan okuyoruz. Onun savaş ve işgal siyasetine meydan okuyoruz. Meydan okumaya da devam edeceğiz. Türkiye ve Kürdistan halklarının eşitlik köprüsünde 33 düş yolcumuz katledildi ama yeniden dirildik. Birçok kez söylediler bittiler-toparlanamaz dediklerinde yeniden ayağa kalktık ve her seferinde 'umut dimdik ayakta' dedik. Çünkü biz dostlarımızla birlikte meydan okuyoruz. HDP'mizle HDK'mizle ve birleşik cephelerimizle meydan okuyoruz. Çünkü faşizmden korkmuyoruz. Esas onlar bizden korksun. Çünkü biz milyonlarız bu değerleri ve tarihi yaratanlarız" dedi.

Tümüklü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Figen başkanın söylediği gibi 'cesaret sorumluluğumuzda' ve Selahattin başkanın söylediği gibi 'bu cesareti her birimize ve herkese börtü böceğe, gençliğe, kadınlara ulaştırmak zorundayız'. Dünya halkları, emekçileri-ezilenleri bugün ayakta. Bolivya'da Şili'de Lübnan'da Irak'ta Rojava'da ayakta. Biz de onların yanı başındayız. İşte bu iddianın sahipleriyiz biz. Gelenekten aldığımız güçle geleceğe yürüyoruz. Çünkü biz başka bir şey istiyoruz. Bu vahşet sarmalının karşısında özgürlük istiyoruz. Bu kapitalizmin karşısında sosyalizm istiyoruz hatta yetmez daha iyi bir dünya mümkün diyoruz. Bu 25 yıl içinde çok kez bunun bedelini ödedik çok kez düştük, Ama Gazi'de, ama Gezi'de ama Kobanê serhildanında ama Rojava'nın çağrısında hep öndeydik. Bunu sorumluluk gördük ve bundan da gurur duyduk. Siper yoldaşlarımızdan öğrendik. Yanı başımızdaki yoldaşlarımızdan, ezilen halklardan inançlardan öğrendik eşbaşkanlığa geçtik. Kadın devrimi fikrinin pesinden koşuyoruz. LGBTİQ hareketinin yanındayız, omuz omuzayız. Kürtlerin, Alevilerin, kadınların, gençlerin, ekolojistlerin ve işçi sınıfının mücadelesinden öğrenmeye devam ediyoruz. Sizlerden öğreniyoruz çünkü, birleşik mücadele olmaksızın bu iddiamızı gerçekleştiremeyeceğimizin farkındayız. Çünkü biz dünya devrimini istiyoruz. Çünkü biz bu coğrafyada başka bir dünya istiyoruz, bunun mücadelesini veriyoruz ve mutlaka biz kazanacağız, mutlaka direnenler kazanacak, mutlaka tarih yapıcıları kazanacak."

Konuşmanın ardından etkinlik sanatçı Ercan Aydın'ın seslendirdiği ezgiler eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.