23 Eylül 2024 Pazartesi

AP: Kararı veren büyükelçiler değil AİHM, kararı uygulayın

10 büyükelçinin "istenmeyen kişi" ilan edilmesi talimatı için "Anlaşılmaz ve mesnetsiz" diyen AP, Kavala ve Demirtaş'ın serbest bırakılması kararının AİHM tarafından verildiğini hatırlattı.

Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor ile Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Sergey Lagodinsky, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Osman Kavala ile ilgili ortak açıklama yapan 10 ülkenin büyükelçisinin "istenmeyen kişi" ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı'na talimat vermesine tepki gösterdi.

Yapılan ortak yazılı açıklamada Erdoğan'ın söylemi için "Anlaşılmaz ve mesnetsiz" denilirken Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması kararının büyükelçiler değil AİHM tarafından verildiği hatırlatıldı. Açıklamada Türkiye'ye bir kez daha Kavala ve Demirtaş davaları başta olmak üzere, uluslararası taahhütlere ve AİHM kararlarına uyma çağrısı yapıldı.

Açıklamada "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iş adamı Osman Kavala'nın tutukluğuna ilişkin açıklamaları nedeniyle 10 büyükelçiye yönelik açıkladığı tedbirler anlaşılmaz ve tamamen mesnetsizdir. Bunları ancak dikkati gerçek acil sorunlardan, iç ve ikili ilişkilerden uzaklaştırma girişimi olarak değerlendirebiliriz" denildi.

'TÜRKİYE AİHM KARARLARINA UYMAKLA YÜKÜMLÜ'
Osman Kavala'nın bırakılmasına karar verenlerin büyükelçiler değil Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olduğu ve Türkiye'nin Osman Kavala davasında olduğu gibi Selahattin Demirtaş davasında da AİHM kararlarına uymakla yükümlü olduğuna dikkat çekildi.

Kavala'nın serbest bırakılmasını ne büyükelçilerin ne de hükümetlerinin istediği kaydedilen açıklamada, AİHM'in 2019 yılı Aralık ayında Kavala'nın serbest bırakılmasını talep ettiği ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin de daha sonra altı kararla bunu yinelediği kaydedildi.

AVRUPA BİRLİĞİNE ORTAK TEPKİ ÇAĞRISI
"Hâlâ önlenebilecek ciddi bir diplomatik krizin eşiğindeyiz" denilen açıklamada Türkiye'ye daha kötü bir senaryoya yol açabilecek adımlardan kaçınma çağrısı yapıldı.

Hukuk devleti ve adi yargılanmanın demokrasinin temel ilkeleri olduğu ifade edilen açıklamada "Türkiye'yi, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davaları başta olmak üzere, uluslararası taahhütlerine uymaya ve AİHM kararlarına uymaya bir kez daha çağırıyoruz" denildi.

Avrupa Birliği'ne de ortak bir tepkiyi koordine etmesi çağrısında bulunuldu.