20 Eylül 2024 Cuma

Anne Sarısülük'ten yarınki anmaya çağrı

Gezi şehidi Ethem Sarısülük için Ankara'da düzenlenen basın toplantısında Gezi ruhunun hala yaşadığı kaydedildi. Anne Sayfi Sarısülük, "Birinci olarak katil Tayyip, o yanında besliyor. Ama ben yine oğlumun yanındayım" dedi. 

Gezi direnişinde ölümsüzleşen Ethem Sarısülük için İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Polisin katlettiği Ethem Sarısülük için toplantı yapılan solana, "Hepimiz oradaydık, Ethem de oradaydı. Gezi mahpuslarına özgürlük, Gezi direnişi 11 yaşında" pankartı asıldı. Toplantıya Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfi Sarısülük, İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri çok sayı kişi katıldı.

'BİRİNCİ KATİL TAYYİP'
Söz alan Sayfi Sarısülük, oğlu Ethem Sarısülük'ün katledildiği Güvenpark'ta yarın yapılacak eyleme katılmaya davet ederek, "Yalnız kalmasın diye günlük olarak yanına gidiyorum, konuşuyorum ama o bana ses vermiyor. Katil ses verdirmedi. Birinci olarak katil Tayyip, o yanında besliyor. Ama ben yine oğlumun yanındayım. Her şeye rağmen güçlü duracağım, oğlum yıkıldığımı görmeyecek. Onun sayesinde ayakta duruyorum. Yarın anmamız var, bütün herkes hatırlasın benim oğlumu" dedi. 

İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Aslı Saraç, protestoların hak ve hukuk talebi üzerinden geliştiğini ifade ederek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen, hukuksuz ve delilsiz bir şekilde tutsak olan; Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala'ya buradan ses veriyor, selamlıyor ve 'Biz de Gezi'deydik' diyoruz. Gölgelerini satamadığınız ağaç bizim, Ethem Sarısülük biziz, Berkin Elvan hepimiziz, Ali İsmail Korkmaz tüm Eskişehir'dir. Antakya'lı Abdullah Cömert'i, Ahmet Atakan'ı, Lice'li Medeni Yıldırım'ı, Gülsuyu'nda katledilen Hasan Ferit Gedik'i, trafik kazasında yitirdiğimiz Mehmet Ayvalıtaş'ı saygıyla anıyor ve selamlıyoruz" dedi.

'GEZİ RUHU HALA YAŞIYOR'
İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Gezi direnişi sırasındaki taleplere dikkat çekerek, bu taleplerini yerine getirilmediğini ve bu nedenle darbelerin ve demokrasi dışı uygulamaların devreye girdiğini ifade etti. Küçükbalaban, Gezi'nin ruhunun hala yaşadığının da altını çizdi.