GÜNCEL
AKP'nin işe alım kriteri: Ankara'da kimin var?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İtfaiyesi, personel alımı için yaptığı sınav ve sınavı kazanların AKP'li isimlerin yakınları olması nedeniyle torpil iddiaları ile gündemde. Torpil iddiaları ve AKP'nin kamuda kadrolaşma politikası işe girecekler arasında tekrar şu soruyu gündeme getirdi: 'Ankara'da dayın var mı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak istihdam edilmek üzere; Belediye İtfaiye Yönetmeliği'nin sınav hükümlerine göre 500 itfaiye çalışanı kadrosu için personel alımı duyurusu yaptı.
İstanbul İtfaiyesi'nin personel ihtiyacını karşılamak için 11-25 Haziran tarihinde açılan sınava, elektronik ortamda 11 bin 377 başvuru yapıldı. Ön başvurudan sonra evraklarını teslim eden, boy-kilo oranı, sürücü belgesi ve aranan diğer şartları taşıyan bin 25 aday arasından KPSS puan sıralamasına göre 984 aday sınava katılmaya hak kazandı.
SINAVIN NEYİ NASIL ÖLÇTÜ BELLİ DEĞİL
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre; ön başvurusu alınan adaylar 2-26 Temmuz tarihlerinde Yenikapı Etkinlik Alanı'nda sözlü ve uygulamalı sınava tabi tutuldu. Sınav esnasında adayların parkuru ne kadar sürede tamamladıklarına dair bir ekran olmaması, sınav yetkililerinin ellerinde kronometre ile adayların parkuru ne kadar sürede tamamladıklarını belirlemesine rağmen sonucun adaylara açıklanmaması, sınavı kazanan adaylar listesinde kazanan adayların KPSS sonuçlarının yer almaması ve kadroya alınan 500 kişinin sadece 75 tanesinin itfaiye ve sivil savunma eğitimi veren lise-üniversitelerden mezun olması gibi etkenler yapılan sınavı tartışmalı hale getiriyor.
SINAVI KAZANLARDA ŞAİBELİ
Bunun yanında asıl skandalın ise yapılan mülakatta adayların torpile göre işe alındığı iddiaları. Yapılan sözlü ve uygulamalı sınavın birincisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Anadolu Yakası İtfaiye Müdürü Mehmet Emin Koçan'ın oğlu oldu. İstanbul İtfaiyesi Maltepe Grup Amiri Uğur Varol'un oğlu ile Kocasinan İtfaiyesi Ekip Amir Yardımcısı Murat Uluocak'ın iki kardeşi de sınavı kazanan isimler arasında yer aldı. Varol ile Uluocak aynı zamanda yandaş Bem-Bir-Sen'de üst düzey yönetici. Sınavı kazanan İbrahim Ethem Uluocak AKP Zeytinburnu Gençlik Kolları'nın yönetiminde yer alan isimlerden birisi.
Kamuda ve yerel yönetimlerde yaşanan torpili ETHA'ya değerlendiren KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, 16 yıllık AKP döneminde kamu ve yerel yönetimlerde büyük bir kadrolaşma yaşandığını, mülakat ve güvenlik soruşturması uygulanması 'kayırmacılık' ile ilgili birçok yönetmeliğin de değiştirildiğini belirtti.
AKP'NİN KAMUDA TASARRUF DEDİĞİ ŞEY KADROLAŞMA
Mülakat ile ilgili yargı kararları olmasına rağmen mülakat kalıcı hale getirildi" diyen Bozgeyik şöyle konuştu: "AKP zorunlu emeklilik, erken emeklilik gibi dayatmalarla kamuda boşalan kadrolara kendi yandaşlarını yerleştirerek kadrolaşma faaliyetine devam ediyor. Eğitim de üniversitelerde rektörlerin kendi aile bireylerini ya da eski milletvekillerinin yakınlarını kadroya alması, yerel yönetimlerde AKP yöneticilerinini kadroya geçirilmesi, Memur Sen'e yakın isimlerin işe alınması bunun somutlandığı durumlardır. Diğer taraftan da kamuda yüz binlerce öğretmen açığı olmasına rağmen öğretmen ataması yapılmıyor. Ancak tasarruftan bahseden iktidar, diğer taraftan da ihtiyaç olmamasına rağmen kendi yandaşları için boş istihdam alanları yaratılıyor. Örneğin yeni rejimle birlikte kapatılan başbakanlık bünyesindeki çalışanlar yüksek maaşlarla meclis kadrosuna alındı. TRT'de binlerce kamu emekçisine erken emeklilik dayatması var, havuza alınarak başkaca kurumlara gönderilmesi söz konusu ama başbakanlık başta olmak üzere diğer kurumlardaki çalışanların da TRT'ye alınması var. Yaşanan ekonomik krizin bir nedeni de kamudaki bu kadrolaşmadır. Aşırı istihdam ve yandaşlara verilen ihaleler gibi kamu kaynaklarının yandaşlara açılmasıdır."
AKP TORPİLİ TEMEL BİR KRİTER HALİNE GETİRDİ
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kamber Saygılı ise "Uzun süredir işe alımlardan öğrencilerin liseye yerleşmesine kadar torpil temel bir yöntem olarak uygulanıyor. Ekonomik kriz koşullarında ötekileştirme politikasının da derinleşeceğini ve emekçiler arasında kutuplaştırmanın yaygınlaşacağı ve yandaş olanın daha da palazlandırılacağı anlamına geliyor. Aynı şekilde yandaş sendikaya sunulan imkanlar artırılarak emekçilerin öfkesi dindirilmeye çalışılacağını gösteriyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak işçi kıyımları, ücretlerin düşürülmesi gibi farklı biçimlerde daha da derinleşerek yaşanacak. Buna karşı kadrolaşma ve torpil politikasını daha fazla işçi ve emekçilere anlatmak ve ortak bir mücadele örgütleme görevi ile karşı karşıyayız"diye konuştu.