Afganistanlı kadınlarla dayanışma eylemi
Afganistanlı kadınlarla dayanışmak için Avcılar Meydanı'nda zincir oluşturan kadınlar, "Düşman olduğumuz zihniyet de, sürdürdüğümüz mücadele de ortak. Ortadoğulu kadınların sesine ses olacağımızı ve bu sesi büyüteceğimizi duyuruyoruz" dedi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde, "Nan kar azadî" ve "Jin jîyan azadî" şiarları ile İstanbul'da Avcılar Meydanı'nda kadın zinciri oluşturuldu. Eylemde ayrıca Taliban rejimine karşı Afganistanlı kadınlar ve IŞİD zulmüne direnen kadınların mücadeleleri aktarıldı. Dayanışma çağrısı yapıldı.
Zincir eylemine barış Anneleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Eşsözcüsü Dilber Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. Zincirde "Nan kar azadî Jin jîyan azadî" pankartı açılırken kadınlar ellerinde Aysel Tuğluk'un, Afganistanlı kadınların fotoğraflarını ve "Jin jiyan azadi", "Nan kar azadi", "Bıjı yekıtıya jınan", "Yaşasın kadın dayanışması" yazılı dövizleri taşıdı. Kadınlar, "Aysel Tuğluk irademizdir", "Bıjı tekoşina jinan", "Nan kar azadî" ve "Jin jîyan azadî" sloganlarını attı.
İlk olarak DAİŞ tarafından Şengal'de kaçırılan ve işkence edilen Êzidî kadınların, Taliban'ın Afganistan'ı işgal etmesinden sonra kadınların yaşadıklarını,Vida Movahed'ın beyaz bayrak sallayarak sesini yükselttiği için tutuklanmasına dair hikayeler okundu. Eylemde son olarak Kocaeli Kandıra 1 No'lu F Tipi Hapishanesinde tutsak demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk'un durumuna dikkat çekildi.
Basın metnini TJA aktivisti Helin Keskin okudu. İlk olarak 21'inci yüzyılda büyüyen kadın dayanışmasına dikkat çeken Keskin, kadınların hapsedilmeye çalışıldığı duvarları yıktığını ifade etti. Keskin, "Kadınların baharı olan Arap Baharı, Faslı, Filistinli Cezayirli, Ürdünlü, Lübnanlı, Mısırlı ve Yemenli kadınların direnişi, 21.yüzyılın kaderini müjdelemektedir. Yine Ortadoğu kadınlarına cesaret ve ilham veren Rojava kadın devrimi bu yüzyıla Kürt kadınların armağanıdır. DAİŞ çetelerinin her türlü şiddetine maruz kalan istismar, kaybedilme, tecavüz, pazarlarda köle olarak satılmaya kadar tüm vahşetleri yaşayan Êzidî kadınlar Ortadoğu'da kadınlara dayatılmaya çalışılan yaşamın en somut örneğidir. Kölece tüm yaşamı reddeden kadınlar, zılgıtlarıyla, cesaretleriyle direnmişlerdir. Demokratik bir yeni yaşamın inşasında öncü güç olarak yer almışlardır" dedi.
ABD desteğiyle Taliban'ın ülkede hükümeti yeniden ele geçirmesinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Keskin, Taliban'ın ilk olarak kadın ve çocukları hedef aldığını kaydetti. Keskin, "20 yıl boyunca kendi halkına karşı savaş yürüten Taliban rejimi, kadınları burkaya hapsetti, kadınların ve kız çocukların eğitim alma ve siyasete katılma haklarını engelledi. Kadınların sağlık hizmetine erişimini zorlaştırdı, kamusal alanda konuşan, gülen kadınlar cezalandırıldı. Kadınlar, şeriate uygun davranmadığı için recmedildi, idam edildi. Okula gitmek isteyen kız çocukları kezzapla yakıldı. Afganistan'da kadınlar yıllardır, sadece haklarını savunmakla kalmayıp köktendinciliğe, işgale, savaşa karşı da mücadele ediyor" dedi.
Afganistanlı kadınların tüm kadınlara seslenerek adalet mücadelesini büyütmelerini istediğine işaret eden Keskin, Kürt kadınlar olarak yıllardır otoriter ve totaliter rejimlere karşı mücadele verdiklerini söyledi. Kadınların bu çağrısına ses verdiklerini dile getiren Keskin, şu ifadeleri kullandı: "40 yıldır süren savaş ve şiddet politikalarına karşı mücadele veriyoruz. Sürgün ediliyor, öldürülüyor, cezaevlerine atılıyoruz. Bu rejimi tanıyoruz. Taraflar binlerce yıldır aynı. Kadınlar, bıkmadan usanmadan binlerce yıldır barbarlığa ve otoriterliğe karşı mücadeleyi örgütlüyor. Bugün direnişin sembollerinden olan Afgan kadınların mücadelesini selamlıyor ve direnişimizin aynı kökten beslendiğini söylüyoruz. Düşman olduğumuz zihniyet de, sürdürdüğümüz mücadele de ortak. Ortadoğulu kadınların sesine ses olacağımızı ve bu sesi büyüteceğimizi duyuruyoruz."
Açıklama sloganlarla son buldu.