21 Eylül 2024 Cumartesi

Adalet Nöbeti'nde hukuksuz tutuklamalara tepki gösterildi

Her perşembe günü İstanbul Adliyesi'nde düzenlenen Adalet Nöbeti'nin gündemi, iş bırakan 3. havalimanı işçilerinin ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutuklanması oldu.
71'inci Adalet Nöbeti Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde gerçekleştirildi. Nöbete katılan avukatlar, adliye önünde yapılan basın açıklamasında son günlerde yaşanan antidemokratik uygulamalara dikkat çekti.
 
Eylemde, tahliye edildikten sekiz saat sonra tekrar tutuklanan Avukat Selçuk Kozağaçlı'nın Silivri Cezaevi'nden gönderdiği mesaj okundu. Kozağaçlı'nın mesajında, "Artık bu mücadeleyi bizim davamızla sınırlı olmaktan çıkarıp bütünsel ve sürekli bir yargının yeniden yapılanması ve adalet mücadelesine dönüştürmeliyiz. Tüm baroları, avukat örgütlerini birlikte mücadeleye çağırıyorum. Bu derebeylik hukukunu, varoş mahkemelerini lav edelim. Yerine temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir inşa için güç birliği yapalım" diye bildirildi.
 
Avukat Rengin Ergül, 3. havalimarı işçilerinin gözaltında ve mahkemede yaşadıklarını aktardı. Ergül, işçilerin savcının bile haberi olmadan, valiliğin talimatıyla hukuksuzca alıkonulduğunu belirtirken "37 kişinin ölümüne ve iş kazalarına sebep olan iş verenler yargılanmadığı gibi biliyoruz ki işçilere gözaltında işkence uygulayan kolluk da yargılanmayacak. Biz işkence eden polislerin de peşini bırakmayacağız, işçilerin ölümüne sebep olan patronların da peşini bırakmayacağız. İşçilerin avukatlığını yapmaktan da hiç bir zaman geri durmayacağız" diye konuştu.
 
Ardından konuşan Ercan Karakaş, "Eşit özgürlük, insanlık onuru ve bütün bunların barış içerisinde savunulması, istenmesi suç olamaz. Cumhurbaşkanı, 24 Haziran'dan önce bu seçimler bitsin her alanda olduğu gibi demokraside de bir üst düzeye çıkmak için gerekli çalışmalar yapılacak dedi. Ama yaşananlar bunun tam tersi; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi bütün yetkilerin tek adamda toplandığı bir yerde zaten demokrasi olmaz. Demokrasi kuvvetler ayrılığıdır, demokrasi yargı bağımsızlığıdır, tarafsızlığıdır, yönetenin bu alanlara karışmaması demektir. Ama bunun tersini yaşıyoruz" dedi.
 
Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutuklanmasına değinen Karakaş, siyasi müdahaleyle hareket eden mahkemenin kararını "Hukukun ayaklar altına alınması" olarak niteledi. Cumartesi Anneleri'nin oturma eylemlerinin yasaklanması hakkında da konuşan Karakaş, "Demokrasilerde barışçıl olarak yurttaşların bir araya gelmesi, taleplerini ifade etmesi suç değildir. Asıl suç; buraya müdahale etmektir. Çünkü demokrasi yurttaşların katılımıyla, fikirlerini, taleplerini özgürce dile getirmesiyle yaşar" diye belirtti. Karakaş sözlerini "Türkiye Cumhuriyet öncesinden beri padişaha karşı bir meclis ortaya koyarak kuvvetler ayrılığına adım atmıştır. Bu sonradan gelişmiştir, bugünlere gelmiştir. Ama şimdi demokratik cumhuriyet rejimi, kuvvetler ayrılığı yok edilerek, yargı bağımsızlığı yok edilerek, bir tek adam rejimine dönüştürülmek üzeredir" şeklinde sürdürdü.