23 Eylül 2024 Pazartesi

19 Aralık Katliamı için adalet talebi

19 Aralık Katliamının 23'üncü yıl dönümünde yapılan açıklamalarda katliamda sorumluluğu olan tüm faillerin yargılanması ve adalet sağlanması talep edilirken, hapishanelerde güncel olarak süren tecrit ve hak ihlallerine de dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), 19 Aralık 2000 tarihinde "Hayata Dönüş operasyonu" adı altında 20 hapishanede eş zamanlı gerçekleştirilen ve 28 tutsağın katledildiği katliamın yıl dönümünde birçok kentte eylemler düzenledi.

İSTANBUL 
Ümraniye Hapishanesi önünde yapılan eyleme, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Mücadele Birliği Platformu, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) de katıldı. "19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız" yazılı pankartın açıldığı açıklamada, "Hapishanelerde ölüm istemiyoruz", " Tecrit öldürür dayanışma yaşatır", "İnsan haklarıyla insandır", "Kadın mahpuslar serbest bırakılsın", "Baskıya, tecride, işkenceye son" dövizleri taşındı.

Basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.

DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi, dernek binasında açıklama yaptı. İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da katıldığı açıklamada basın metnini İHD Genel Merkez Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Yusuf Erdoğan okudu.

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, 19 Aralık Katliamı'na tanıklık eden avukatlardan biri olduğunu söyleyerek, "Bütün yetkililer suçluydu ama maalesef bu katliamda da hesap verilmeden sonuçlandı. Yetkililerin bir kısmı hayatta değil, bugün hayatta olan tek kişi o dönem başbakan yardımcısı olan Devlet Bahçeli. O da insan hakları ihlallerine devam ediyor. Soykırımların, katliamların, cezaevlerindeki ölümlerin, bütün ihlallerin zaman aşımı gibi bir zırhla üstü kapatılıyor" ifadelerini kullandı.

VAN
İHD Van Şubesi önünde yapılan açıklamada "19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız" pankartı açıldı. "Bijî berxwedana zindana" sloganı atılan eylemde açıklamayı Mehmet Salih Coşkun okudu.

BATMAN 
Yılmaz Güney Parkı'nda yapılan açıklamada "Cezaevlerinde ölümü değil, yaşamı savunuyoruz, hasta mahpuslar serbest bırakılsın, ölüyorlar sessiz kalma" pankartı açıldı. Basın açıklamasını İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Ahmet Şiray okudu.

Açıklama öncesi iki böbreği iflas etmesine rağmen tahliyesi engellenen hasta tutsak Fırat Nebioğlu'na dair bilgi veren ailesi "İki yıla yakın bir süredir diyalize bağlı bir şekilde yaşamını idame ediyor. Biz tahliyesi ve böbrek nakli talebinde bulunduk ancak kabul edilmedi. Acil bir şekilde böbrek nakli ve dışarıda tedavi görmesi gerekiyor" çağrısında bulundu.

İZMİR
İzmir'de Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Adalet için Hukukçular ve İHD İzmir şubeleri, Buca Kırıklar Hapishanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "19-22 Aralık Katliamı'nı unutmadık, unutturmayacağız" pankartı taşınan eylemde "Devrimci tutsaklar onurumuzdur", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" ve "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı.

Açıklamayı okuyan Arman Atılgan, katliamın üzerinden 23 yıl geçtiğini hatırlattı. Atılgan, "O gün yaşananlar; yoldaşları, dostları, mağdurları, avukatları olarak hafızamızda taze. Unuttuk sanılmasın! Bu ülkede hapishanelerin tarihi aynı zamanda hak gaspları, baskılar ve bunlara karşı yapılan açlık grevlerinin, ölüm oruçlarının, mücadelelerinin tarihi olmuştur. 'Hayata Dönüş' ile devlet amacına ulaşabildi mi? Kısa bir süreliğine belki. Ancak geldiğimiz noktada devlet her yıl yeni hapishaneler inşa etmekte. Hapishanelerde intiharlar adı altında adli-siyasi mahpuslar öldürülmekte, hasta tutsaklar ATK eliyle infaz edilmektedir" dedi.

'SORUMLULAR VE FAİLLER YARGILANMADI'
İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu tarafından yapılan ortak açıklamada, 23 yıl önce 19 Aralık'ta F Tipi hapishaneleri protesto amacıyla açlık grevinde olan tutsaklara yönelik 3 gün süren bir operasyon başlatıldığı kaydedildi.

Katliamdan kurtulan tutsakların da ağır işkence ve tecride tabi tutulduğu dile getirilen açıklamada, "Kimyasal gazların kullanıldığı ve dehşetin yaşatıldığı bu katliamın ne sorumluları ne de failleri yargılanabildi. Açılan davalar engellendi. Kullanılan kimyasal gazın niteliğinin araştırılma talepleri sonuçsuz kaldı. İnsan yaşamını korumak zorunda olan devlet, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bizzat sorumlusu olmuştur" denildi.

'TECRİT SİSTEMİ AĞIRLAŞTIRILDI'
Geçen 23 yılda tecrit sisteminin ağırlaştırıldığı ve hapishanelerde hak ihlallerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, "Toplum üzerinde zor kullanma aygıtı haline dönüşen hapsetme sisteminde yeni tip hapishaneler ile bugün tecrit sistemi insanın hem fiziksel hem de zihinsel bütünlüğü üzerinde büyük bir tahribat meydana getirmektedir" denildi.

F Tipi Hapishanelerin yanı sıra yeni açılan Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelere dikkat çekilen açıklamada, "Çoğunluğu tek kişilik yerlerde tutulan mahpuslar, günde yalnızca 1 saat ile 1,5 saat arasında başka bir ünitede olan havalandırmaya çıkarılmakta, günün geri kalan 23 saatini tek başına hiç kimse ile konuşmadan, temas etmeden ve kimseyi görmeden geçirmektedir" denildi.

'HAPİSHANELER HAK İHLALLERİ MERKEZLERİNE DÖNÜŞTÜ'
Bu infaz sisteminin mutlak tecridi oluşturduğu ve ağır hak ihlallerini barındırdığı kaydedilen açıklamada, "Tecrit ve izolasyon, işkence ve kötü muamele, çıplak arama, sosyal hakların engellenmesi, zorunlu sevk ve sürgünler, hasta mahpusların tedavi haklarının engellenmesi, idari gözlem kurulu kararları ile tahliyelerin engellenmesi, şüpheli ölümler gibi yaşam hakkını ortadan kaldıran birçok ihlal meydana gelmektedir" denildi.

Ağır hasta, ileri yaşta ve engelli tutsakların tahliyelerinin engellendiğine işaret edilen açıklamada, devletin tutsakların yaşamından sorumlu olduğunun altı çizildi.

'KATLİAMA DAİR ADALET SAĞLANSIN'
İmralı'daki tecride karşı tutsakların 27 Kasım'dan itibaren açlık grevine girdiği kaydedilen açıklamada, talepler şöyle sıralandı:
🔹"Katliamın yaşanmasında sorumluluğu olan tüm faillerin yargılanması ve adaletin sağlanmasını,
🔹Ağır tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilerek F Tipi, Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelerin kapatılmasını,
🔹Mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının kaldırılmasını,
🔹İşkence ve kötü muamelelere son verilmesini, sorumlu olanlar hakkında etkin soruşturmalar açılmasını,
🔹Mahpusların adil yargılanma, sağlık hizmetlerine erişim, yeterli beslenme, hijyen koşullarına, kültürel ve sosyal haklara, avukatları ve aileleriyle görüşebilme haklarına erişiminin ayrımsız bir şekilde sağlanmasını,
🔹Yaşam hakkının korunmasını, ölümlerin önlenmesini,
🔹Hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek denli ağır hasta, engelli ve ileri yaşta olan mahpusların tahliyelerinin sağlanmasını talep ediyoruz."