10. Trans Onur Yürüyüşü: Faili devlettir
10. Trans Onur Yürüyüşü, iktidarın tüm engelleme çabalarına rağmen "Faili devlettir" temasıyla 6 farklı noktada gerçekleştirildi.
10. Trans Onur Haftası, polisin ve iktidarın bütün engelleme çabalarına karşın İstanbul'un pek çok noktasında gerçekleşti. LGBTİ+ ve trans bayraklarıyla Mis Sokak'ta, Beşiktaş'ta, Şişli'de, Kalamış'ta, Moda'da, Yeldeğirmeni'nde yürüyüşler gerçekleştirildi.
'ŞEHRİ DE SOKAKLARI DA TERK ETMİYORUZ'
10. Trans Onur Haftası Komitesi tarafından yapılan açıklamada, "10. İstanbul Trans Onur Yürüyüşü her yerde, her yerdeyiz! Faili Devlet temasıyla trans görünürlüğüne, var oluşumuza sahip çıkıyoruz, şehri de sokakları da terk etmiyoruz! Geleceksizliğe, ekonomik çıkmaza sürüklediğiniz, yaşam haklarını ellerinden aldığınız translarız, buradayız, her yerdeyiz. Geçtiğimiz yıl 18 Haziran'da 9. İstanbul Trans Onur Yürüyüşü'nü Harbiye'de yaptık. Bu yıl ise tüm yasaklara, engellere ve baskılara rağmen evinden, çark caddelerinden ettiğiniz translarız, buradayız, her yerdeyiz!" ifadeleri kullanıldı.
'YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINAN TÜM TRANSLARIN FAİLİ DEVLETTİR'
"Hortum Süleyman'ı, Esat ve Eryaman'daki saldırıları, Ülker Sokak'taki şiddeti, tacizci Hanifi Zengin'i ve kolluk kuvvetlerinin işkencelerini unutmadık. Bayram Sokak'ta evinden ettiğiniz kızları unutmadık. Henüz üç ay önce İzmir Bornova Sokak'ta yaşanan saldırıyı unutmadık" denilen açıklamada, yaşam hakları ellerinden alınan tüm transların failinin devlet olduğu vurgulandı.
İktidarın seks işçiliğini kriminalize etmesi sonucu 2016'da nefret cinayetiyle katledilen Hande Kader'in, ayrımcı politikalarla hedef gösterilerek intihar eden translar, Eylül Cansın, Okyanus Efe, Figen'in, Ecem Seçkin'in, Damla'nın, Biricik Sultan'ın, Zirve'nin, Dilan'ın, Palmiye Deniz'in failinin devlet olduğu kaydedilen açıklamada, "Her fırsatta trans kimlikleri yüzünden ayrımcı politikaların hedefi haline getirilen, yaşamları değersiz kılınan, yalnızlaştırılan, dayanışmaları engellenen, evleri, işleri ellerinden alınan, sözde aile politikalarıyla toplumun dışına itilmeye çalışılan translarız! Buradayız" denildi.
'BİZDEN ÇALDIKLARINIZ İÇİN BURADAYIZ'
Dayanışmanın engellenemeyeceği dile getirilen açıklama, şöyle devam etti: "Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan lubunyalara yönelik devlet şiddetine karşı bir aradayız! İstanbul Saraçhane'de sözde 'Büyük Aile Buluşması'nda yükselen nefrete karşı ailelerimizle buradayız! Kendi kaderini tayin hakkı elinden alınan Filistin halkı için buradayız! İrademize sahip çıkmak, kayyumlara nakka demek, hukuksuzluklarla mücadele etmek için buradayız! Seks işçileri, siyasi tutsaklar, Cumartesi Anneleri/İnsanları, İliç'teki, katliam, 1 Mayıs'ta tutuklanan eylemciler, katletmeye çalıştığınız sokak hayvanları, Mardin ve Amed'de devam eden yangınla mücadele edenler, daha niceleri için, tüm lubunyalar için, trans çocuklar buradayız! Bizden çaldıklarınız için ve yaşamlarımız için buradayız. 11 yıl önce tam da bugün Gezi'de 4. Trans Onur Yürüyüşü'nde birlikteydik. O zaman da failin devlet olduğunu biliyorduk, bugün de biliyoruz. Yaşamlarımızdan, hayatlarımızdan, varoluşlarımızdan vazgeçmiyoruz!"
Yürüyüşler boyunca, "Transfobik devlet, yıkacağız elbet", "Nerdesin aşkım? Buradayım aşkım", "Dönmeyiz, dönmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz" sloganları atıldı.
PEK ÇOK NOKTAYA TRANS BAYRAĞI ASILDI
LGBTİ+'lar Okmeydanı ve Mecidiyeköy'de de pembe, mavi ve beyaz renklerdeki trans bayraklarını astı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul milletvekilleri Özgül Saki ve Kezban Konukçu, LGBTİ+ aktivistlerle dayanışmak için Haliç'teki Atatürk Köprüsü'ne dev trans bayrağı astı.
2 TRANS AKTİVİST GÖZALTINA ALINDI
Gün içinde iki trans aktivist gözaltına alındı. 10. Trans Onur Yürüyüşü Komitesi, gözaltıları şöyle duyurdu: "10. Trans Onur Yürüyüşü Günü'nde bugün iki arkadaşımızın sokakta gözaltına alındığı bilgisini aldık. Arkadaşlarımızdan birinin oturduğu cafe'den alındığı, polis aracı yerine beyaz sivil bir araca bindirilerek götürüldüğü bilgisine sahibiz. Arkadaşlarımızın takibindeyiz."