24 Eylül 2024 Salı

10 Ekim davası: Aranan çeteler yeni saldırılarda bulunabilir

IŞİD çetelerinin gerçekleştirdiği 10 Ekim Ankara katliamı davasında firari sanıkların yargılandığı davanın ikinci duruşması görülüyor. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda, halen aranan sanıklardan bazılarının yeni saldırılarda bulunabileceği kaydedildi.
Ankara Tren Garı'nda 10 Ekim 2015'te IŞİD çeteleri tarafından düzenlenen ve 103 kişinin yaşamını yitirdiği canlı bomba saldırısına ilişkin 16 firari sanığın yargılandığı davaya devam ediliyor. 
 
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanık hakkında mahkumiyet kararı vermişti, firari 16 sanığın dosyasını ise ayırmıştı. Firari sanıklar yönünden devam eden davanın ikinci duruşması yapılıyor.
 
ANKARA EMNİYETİ: YENİ SALDIRILAR GERÇEKLEŞTİREBİLİRLER
 
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı, "İstihbari bilgi delil olarak kullanılamaz" gerekçesiyle mahkemeyle bilgi paylaşmadı. 8 sayfalık yazı gönderen Terörle Mücadele Daire Başkanlığı (TEM) ise firari sanıklar Bayram Yıldız, Kasım Dere ve Yakup Selağzı'ın Türkiye'ye yönelik eylem arayışı içerisinde olabileceği uyarısı yaptı. Yazıda, firari sanıklardan 7'sinin Suriye'de ölmüş olabileceği iddia edildi. Dava avkuatları, yazıda belirtilen Kasım Dere, Muhammed Zana Alkan'ın rahat hareket edebilmek için kendilerini öldü gösterdiklerini belirtti, bunun araştırılmasını istedi.
 
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı (TEM) tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, firari sanıklardan bazılarıyla ilgili detaylı bilgiler verildi. Yazıda sanıklardan Bayram Yıldız için şöyle dendi: "2018 Mart ayı başlarından Suriye'de bulunduğu bölgeden ayrılarak Irak'a geçtiği, IŞİD terör örgütü için silah ve mühimmat (havan topu, bomba vs.) yaptığı, Irak/Bağdat'ta örgüt tarafından ‘uyuyan hücre' diye tabir edilen sözde güvenli evde kalıyor olabileceği, DEAŞ terör örgütü tarafından ülkemizde ses getiren bir eylem için görev verilmesi durumunda ülkemize gelebileceği şeklinde teyide muhtaç bilgilerin bulunduğu" belirtildi. Firari sanıklardan Kasım Dere için de "IŞİD terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü, çatışmalarda hayatını kaybettiği veya bahse konu örgüt tarafından öldüğü algısı oluşturularak rahat hareket etmesi sağlanıp ülkemize yönelik eylem arayışı içerisinde olabileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler bulunduğu…"
 
Bir diğer firari sanık Yakup Selağzı için ise "İllegal yollardan Suriye'ye geçerek Türkiye'ye karşı intihar eylemi düzenleyebileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler bulunuyor" ifadelere kullanıldı.
 
Kazakistan doğumlu sanık Walentina Slobodjanjuk'un "2015 yılı ekim ayı sonlarında veya Kasım ayı içerisinde Suriye'den Türkiye'ye gelerek canlı bomba eylemi gerçekleştirebileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler bulunduğu" bilgisine yer verildi.
 
Muhammet Zana Alkan için de Suriye'de faaliyet yürüttüğü muhtemel eylemlerde kullanılabileceği değerlendirilen şahıslar listesinde bulunduğu, çatışmalarda hayatını kaybettiği veya bahse konu örgüt tarafından öldüğü algısı oluşturarak rahat etmesi sağlanıp ülkemize yönelik eylem arayışı içerisinde olabileceği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler bulunduğu belirtildi.
 
'CANSIZLAR LİSTESİ DE TALEP EDİLSİN'
 
Bu yazıya ilişkin mahkemeye 14 sayfalık dilekçe sunan davanın avukatları, emniyet yazısındaki bilgilerin dava dosyasında da bulunan eski bilgiler olduğuna işaret ederek polisin bilgi sakladığını kaydetti.
 
Emniyetin bilgilerinin "Buzdağının görünen yüzü dahi olmadığı" kaydedilen dilekçede, "Türkiye'nin en büyük katliam davası, baştan savma bilgilerle geçiştirilemez" denildi. Emniyetin yazısında firariler Hasan Hüseyin Uğur, Nusret Yılmaz, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Kasım Dere, Muhammed Zana Alkan ve Deniz Büyükçelebi'nin Suriye'de öldüğüne dair istihbari bilgilerin olduğundan söz edildiğine işaret edilen yazıda şöyle denildi: "Ancak bu kişilerin ölmüş olduğuna ilişkin bu bilgilerin dışında basında yer almış bir haber ya da IŞİD kaynaklarından bir açıklama söz konusu değildir. Hatta 2 kişi Kasım Dere ve Muhammed Zana Alkan için sözü edilen öldü algısı yaratılarak rahat hareket edilmesi gibi bir amaçtan söz edilmektedir ki bu son derece vahim sonuçlar doğurabilecek bir durumdur. Bu nedenlerle söz konusu kişilerin ölüp ölmediklerine ilişkin araştırma yapılması konusunda ilgili yerlere müzekkereler yazılmasını talep etmekteyiz. Ayrıca bazı kişilerin ölümlerine ilişkin drone saldırısı tarihleri verilmiş, bu saldırılar sırasında ölümlerin gerçekleştiği ifade edilmiştir. ABD'nin ya da koalisyon güçlerinin bombardıman drone saldırısı zamanları ve kimliği tespit edilen IŞİD'li cansızlar listesini de diplomatik kanallarla istenmesini talep etmekteyiz."
 
AİLELER: DAVA SANIKSIZ DA OLSA GERÇEĞE ULAŞMAK İÇİN ÖNEMLİ
 
Katliamda yaralanan ve yakınlarını kaybedenlerin oluşturduğu 10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği (10 Ekim-Der) duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
 
Açıklama yapan 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakinci Çoşgun, hala 16 sanığın firari olduğunu hatırlatarak, "Katliamla ilgili bütün failler yargılanıncaya kadar gerçek görülmez. Bu dava sanıksız sünüyor ancak gerçeğe ulaşmak için önemli" dedi.