4 Ekim 2024 Cuma

1 Mayıs halkı: Çocuk istismarına karşı susmayacağız

1 Mayıs Mahallesi halkı, mahallelerinde bir çocuğa yönelik cinsel istismara karşı eylem yaptı: "Çocuklarımızın hayatlarına, geleceklerine ve gülüşlerine sahip çıkacağız, susmayacağız. Susanlara karşı da birlekte mücadele edeceğiz. 

1 Mayıs halkı, mahallelerinde bir çocuğa çok sayıda kişinin cinsel istismarda bulunmasına karşı eylem yaptı. 

Emek Pastanesi önünde yapılan eylemde, "Kadın cinayetlerine de çocuk istismarına da geçit vermeyeceğiz" pankartı ile "İstismarın affı olmaz", "Koruma aklama yargıla" dövizleri taşındı. 

Açıklamayı okuyan Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi Sözcüsü Havva Cuştan, cinsel istismarın normalleştirilmeye çalışıldığına dikkat çekti, çocuklara yönelik korumanın da sadece kağıt üzerinde kaldığına dikkat çekti. 

'SUSMAYACAĞIZ, ALIŞMAYACAĞIZ'
1 Mayıs Mahallesi'nde son dönemde benzer olayların çokça yaşandığını ifade eden Cuştan, "Susmayacağız. Her gün bir diğerimizin katledildiği, kanımızı donduran, öfkemizi büyüten haberler alıyoruz. Alışmayacağız, normalleştirmeyeceğiz. Bu amaçla bugün buradayız. Çocuk İstismarı olarak kamuoyuna yansıyan çoğunlukla cinsel istismar olmaktadır. Cinsel istismar; yetişkinlerin cinselliğinin nesnesi olarak çocuğun bedenini kullanmasıdır. İstismara maruz kalan çocuklar genellikle korkutulur ve sindirilir. Bundan dolayı birçok çocuk sesini çıkarmaz ve yaşadıklarını gizler. Bununla birlikte gelenek, örf ve ananeler, feodal değer yargıları, ekonomik ilişkiler ve toplumsal statülerin de baskısıyla birçok olay açığa çıkarılmadan üzeri örtülür. Kol kırılır yen içinde kalır. Ya acaba, yok ya yapmaz gibi konduramama ile üzerinden atlanır. Bu durum istismarı normalleştirir ve biz buna karşı çıkıyoruz."

İstismarın sadece cinsel istismar olmadığını, şiddetin, haklarından mahrum etmenin, eğitimden alıkoymanın, çalıştırmanın, anadilinden, kültüründen uzaklaştırmanın, çocuk yaşta evlendirmenin ve daha bir çok şeyinde istismar olduğunu vurgulayan Cuştan, "Şunun altını bir kez daha çizelim; cinsel istismar kişinin bilinçli, bile isteye, sistematik olarak işlediği suçtur. Ancak fiziksel, sosyal, duygusal ve ekonomik istismar türleri ülkenin sosyo ekonomik yapısı ile doğrudan ilişkilidir. Yani aç olan çocuğu doyuramamak, üşüyen bedenini ısıtamamak, çocuk işçi olmak, eşit eğitim almasını sağlayamamak bireyin suçu değildir. Çözümü de tek tek bireyler değildir" dedi.

'SUSMAYACAĞIZ, SUSANA DA BİRLİKTE KARŞI ÇIKACAĞIZ'
Çocuk istismarına, kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine sessiz kalmayacaklarının altını çizen Cuştan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuk istismarına ve kadın cinayetlerine susana, görmezden gelene, kulak tıkayana birlikte karşı çıkacağız. Biz sustukça istismarcıların ve katillerin alanı genişliyor. Toplumun vicdanı önemlidir, vicdanımızı ve halkın adaleti terazisini kaybetmeden suçluların cezasını çekmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Kaybolan Gülistan Dokuyu, çocuk bedenleri istismar edilerek katledilen 8 Yaşındaki Eylül'ü, 4 yaşındaki Leyla'yı, 11 yaşındaki Rabia Naz'ı, Aladağda yanan çocuklarımızı ve nice isimsiz bizim çocuklarımızı unutmadık, sorumluları affetmedik.

Bir kez daha haykırıyoruz ki çocuklarımızın hayatlarına, geleceklerine ve gülüşlerine sahip çıkacağız, susmayacağız. Aydınlık geleceğimizin yaratıcısı çocuklarımıza dokundurtmayacağız."