25 Kasım 2024 Pazartesi

Yılın ilk on ayında en az 62 çocuk işçi yaşamını yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla açıkladığı raporda, 2018'in ilk on ayında en az 62 çocuk işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla çocuk işçiliği ile ilgili hazırladığı raporunu yayınladı.
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, 2018 yılını "Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı" ilan ettiği hatırlatılan raporda, "Güneş balçıkla sıvanmıyor. Ne kadar program hazırlansa, istatistikler söylense ve referanslarda verilse de Türkiye'de çocuklar çalışırken ölüyor. Bu durum öyle bir noktaya varmış ki 2018 yılında 8 yaşında ölen çocuk işçi var. Yine mücadele yılı denilen 2018, böyle giderse en çok çocuk işçinin iş cinayetlerinde öldüğü yıl olacak. Çünkü Türkiye'de çocuk işçilik, sermayenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere biçimlendiriliyor" denildi.
 
Raporda, 2018 yılının ilk on ayından en az 62 çocuk işçinin, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği belirtilirken,  aynı dönemde ölen 25 işçinin ise 18 yaşında olduğu ve bu işçilerin kaçının 18 yaşını doldurmuş olduğuna dair bilgi sahibi olunmadığı kaydedildi.
 
'ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE KARŞI HUKUKSAL ÖNLEM ALINMIYOR'
 
Çocuk işçiliğe karşı hukuksal önlemler alınmadığına vurgu yapılan rapordan öne çıkan bölümler şöyle:
 
-Geçmiş yıllara baktığımızda 2013 yılında 59 çocuk, 2014 yılında 54 çocuk, 2015 yılında 63 çocuk, 2016 yılında 56 çocuk, 2017 yılında 60 çocuk çalışırken yaşamını yitirmişti.
 
-Çocuk iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı üç il sırasıyla Antep, Urfa ve Mardin'dir. Bu şehirlerde tarım işçiliği ve kırsalda yoksulluk had safhadadır. Yine en fazla çocuk iş cinayeti yaşanan illerin aynı zamanda mülteci nüfusun da yoğun olduğu iller olması dikkat çekicidir.
 
-Yaşamını yitiren 62 çocuk işçinin 10'u mülteci/göçmen çocuklardır. Mülteci çocukların ölüm oranının tüm göçmen işçilerin ölümünün 3-4 katı olması hem çalışma koşulları bakımından çok daha tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını hem de çalışan mülteci çocuklara yönelik şiddetin ne denli büyük olduğunu göstermektedir.
 
-Çocuk iş cinayetlerinde ölen kız çocuklarının oranı ise yüzde 11 ile genel iş cinayeti verilerindeki kadın işçi oranının neredeyse iki katıdır. Bu durum kız çocuklarının özellikle tarım sektöründeki yoğun sömürüsünden kaynaklanmaktadır.
 
-Çocuk işçiler en çok ücretsiz aile işçiliğinin ve küçük yaşta çalışmanın yaygın olduğu tarım sektöründe ölmüştür. Her zaman söylediğimizi tekrar edelim: "Çocuk işçilik olmazsa mevsimlik işçilik olmaz." Tarımdaki çocuk iş cinayetlerini yüzde 11 ile inşaat sektöründeki çocuk işçi ölümleri izlemektedir. Sanayide, madenlerde, küçük atölye ve işletmelerde, tamirhanelerde ve sokaklarda çalışan çocuk işçiler trafik kazalarında, boğularak, yüksekten düşerek ya da ezilerek hayatlarını kaybetmektedir.
 
-Ölüm nedenlerine baktığımızda zehirlenme/boğulma, trafik/servis kazası ve yıldırım düşmesi ilk üç sıradadır. Çocukların sağanak yağmur altında tarlalarda çalıştırılması sonucu yıldırım düşerek ölmeleri bile çalışma koşullarını gösteren önemli bir göstergedir.
 
-İş cinayetinde yaşamını yitiren 62 çocuğun 22'si 14 yaş ve altındadır. 14 ve altı yasal olarak çalışması tamamen yasak olan bir yaştır. Çalışması "yasal" olan 15 yaşın üstündeki çocuklar ise kimya, metal gibi ağır ve tehlikeli olup çalışması kanunen yasak işlerde de çalıştırılmaktadır.