6 Ekim 2024 Pazar

'Yaşamak herkesin hakkı, yaşatmak kamu yönetiminin ödevi'

TTB Aşı Çalışma Grubu, Aşı Haftası kapsamında online basın toplantısı düzenledi. Yaşamın herkesin hakkı ve yaşatmanın kamu yönetiminin ödevi olduğu kaydedilen toplantıda, 5 maddelik çözüm önerileri sunuldu. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aşı Çalışma Grubu, Aşı Haftası kapsamında 30 Nisan 2021 günü aşılamanın önemine ve Türkiye'deki aşılamanın durumuna dikkat çeken çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya TTB Merkez Konseyi, Pandemi Çalışma Grubu ve Aşı Çalışma Grubu üyeleri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Dr. Vedat Bulut, Aşı Haftası'nın aşılamanın önemine dikkat çekmek bakımından bir fırsat sunduğunu belirterek Aşı Çalışma Grubu'na yürüttükleri çalışmalardan ötürü teşekkür etti.

Dr. Muzaffer Eskiocak "Aşı aralıklarını nasıl düzenleyeceğiniz faz çalışmalarının ürettiği bilgiler üzerinden olmalı" vurgusu yaptı. Pandemi yönetiminin süreci özenli yürütmediğini söyleyen Eskiocak, pandemi sürecinde güvenin asla sarsılmaması ve sürekli artan bir eğilimde olması gerektiğini kaydetti.

Dr. Melek Demir aşı yetersizliği söz konusu olduğunda farklı stratejiler sergilenebileceğini ifade ederek dünyadaki farklı modellemelerden aktarımlar yaptı. Demir, "Eğer sınırlı bir aşınız varsa ve hızla pandemiyi durdurmak istiyorsanız; burada tam koruyuculuktan çok, intervallerin arasını uzatmak düşünülebilir" diye ekledi.

Dr. Esin Davutoğlu Şenol da bireyi koruma ve pandemiyi sınırlandırma stratejilerinin temel gerekliliklerinden bahsedip hızlı aşılama için aşı yeterliliğinin başat koşul olduğunun altını çizdi. Davutoğlu Şenol yürütülecek stratejinin kamuoyuna iyi anlatılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Dr. Kazım Doğan Eroğulları aşılamanın yürütüldüğü aile sağlığı merkezlerindeki mekan ve kadro sorunlarından bahsetti. Bakanlığın aldığı her kararın kaosu büyüttüğünü belirten Eroğulları "55 yaş üstüne aşıyı açtılar ama randevu sistemini kapattılar. Şu anda aşı yok, randevu yok ama aşılama varmış gibi bir algı yönetimi var. Bu da vatandaşlar ile aile sağlığı merkezlerindeki çalışanları karşı karşıya getiriyor" diye konuştu.

Dr. Onur Naci Karahancı ise aşı yetersizliğinin en temel sebebinin aşıların piyasanın insafına terk edilmesi olduğuna dikkat çekti. Aşıdaki önceliklendirmede sağlık çalışanlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Karahancı, son olarak KHK'ler ve güvenlik soruşturmaları ile hakları gasp edilen sağlık emekçilerinin görevlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Basın toplantısında Aşı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan açıklamayı ise Dr. Ali İhsan Ökten okudu. Aşılama sonucu her yıl 2 ila 3 milyon insan ölümünün önlendiğini ifade eden Ökten, Türkiye'de 2008'de yüzde 9,5 olan Genişletilmiş Bağışıklama Programı hedefine (yüzde90) uzaklığın 2013'te yüzde 15,9'a, 2018'de yüzde 23,1'e yükseldiğini belirtti. Covid-19 aşılarında 26 Nisan 2021 itibariyle temin edilen 28 milyon dozun 20 milyonunun uygulandığını kaydeden Ökten "Yaşamak herkesin hakkıdır, yaşatmak kamu yönetiminin ödevidir" dedi ve yapılması gerekenleri 5 maddede şöyle sıraladı: "Sağlık Bakanlığı'nı yeterli miktarda Covid-19 aşısı sağlamaya, pandemi yönetiminde yaşam hakkına öncelik vermeye, sağlık çalışanlarımızı koruma ve korunma duyarlılığını geliştirerek sürdürmeye, sağlık meslek örgütlerini, uzmanlık derneklerini, toplumbilim profesyonellerinin örgütlenmelerini Bağışıklama İçin Güçbirliği Platformu oluşturup aşı savunuculuğuna, yurttaşlarımızı aşılanmaya çağırıyoruz."