25 Kasım 2024 Pazartesi

Veli-Der: Tek çözüm yeterli sayıda ve kadrolu atamanın yapılmasıdır

Okullarda yaşanan temizlik sorununa dikkat çeken Veli-Der, velilerin okullara temizlik için çağrıldığını, öğretmenlerin ve velilerin temizlik yaptığını söyledi. Türkiye'de 60 bin 734 okul olduğuna işaret eden Veli-Der Başkanı Yılmaz, bakanlığın yüzde 25 ihtiyacını karşılayarak 30 bin temizlik personelinin atanacağı açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Yılmaz, "MEB acilen tüm okullara yeterli sayıda kadrolu temizlik, güvenlik, sağlık ve teknik personel ataması yapmalıdır" dedi. 

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), okullarda temizlik sorununa ilişkin basın toplantısı düzenledi. Tek çözümün acilen yeterli ve kadrolu atama olduğu belirtildi. Basın metnini okuyan Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz, "Okullarımızda temizlik sorunu içinden çıkılamaz bir kısır döngüye dönüştü. Biz veliler okullara temizliğe çağrılıyoruz. Okullarda temizlik görevlisi istihdamı için biz velilerden paralar isteniyor. Okullarımızda hastalıklar yaygınlaşıyor. Okullarımızdaki temizlik sorunu hem öğrenciler, hem öğretmenler hem de toplum için halk sağlığı sorununa dönüşmeye başladı" dedi.

'60 bin 734 OKUL VAR BAKANLIK 30 BİN TEMİZLİK GÖREVLİSİ ALINACAĞINI AÇIKLADI'
Velilerin, öğretmenlerin okulları temizlediği, çöp yığını haline gelmiş okul görüntülerine işaret eden Yılmaz, okullardaki temizlik görevlisi ihtiyacının ancak yüzde 25'inin karşılanabildiği 30 bin temizlik görevlisinin daha alınacağının bakanlık tarafından açıklandığını belirtti. Kamu okulu sayısının  ise 60 bin 734 olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "İşgücü uyum programı ile günlüğü 566 liraya haftanın üç günü güvencesiz, yani asgari ücretin yarısından da az bir ücretle, sadece kaza sigortası yapılarak gayri insani çalışma koşulları altında bir program ile bu sorunun çözülmeyeceği çok açık. Şu anda okullarda temizlik görevlileri açıklanan son otuz bin görevlendirme ile beş farklı istihdam şekliyle çalıştırılacak. Okullarda temizlik alanında az sayıda kalan kadrolu çalışanlar dışında dört farklı istihdam yaşama geçiriliyor. Birincisi İşgücü Uyum Programı adıyla günden 566 liraya, haftanın üç günü asgari ücretin yarısının dahi altında çalıştırılma koşulları. İkincisi geçici işçi statüsünde çalıştırılma, üçüncüsü alınacağı açıklanan 30 bin temizlik görevlisinin Toplum Yararına Program kapsamında asgari ücret karşılığında çalıştırılması, dördüncüsü PİCTES (Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar için Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi) kapsamında göçmen çocukların olduğu okullarda çalıştırılan temizlik görevlileri. Kamuda esnek, güvencesiz, düşük ücrette hatta asgari ücretin de altında çalıştırma temel istihdam biçimi haline getiriliyor" ifadelerini kullandı. 

'ÖZEL OKULLARLA KAMU OKULLARI ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK ARTIYOR'
Özel okullarla kamu okulları arasında her geçen yıl daha da artan eşitsizliğin birçok konuda olduğu gibi şimdi de temizlik konusunda yaşandığını belirten Yılmaz, "MEB'in daha geçen gün açıkladığı rakamlarla kamu okullarındaki öğrenci başına eğitim desteğinin dört lira olacağı söylendi. Bugün sakızın bile beş lira olduğu bir dönemde öğrenci başına dört lira verilmesi MEB'in çocuklarımıza verdiği değerin göstergesidir. Oysa iş özel okulların desteklenmesi söz konusu olduğunda öğrenci başına 24- 28 bin lira eğitim desteği verilebiliyor. Salgında, depremde olduğu gibi yoksulluğun, eşitsizliğin her geçen gün arttığı bir dönemde öğrenciler, veliler, öğretmenler, eğitim emekçileri temizlik sorununda da bu sorunla baş başa bırakıldı. Haliyle çocukların bu durumuna kayıtsız kalamayan veliler, öğretmenler okullarına sahip çıkarak kollarını sıvayıp temizlik yapmak zorunda bırakıldılar. Her yıl olduğu gibi Bakan bu yıl da okullarda para toplanmadığını açıkladı. Her veli, her öğretmen, ülkemizdeki herkes bu açıklamanın gerçek dışı olduğunu biliyor. Yıllardır eğitime yeterli bütçe ayrılmamasının sonucu olarak bağış adı altında paralar toplanıyor. OECD raporunda dahi Anayasal hak olmasına rağmen Türkiye'de parasız, kamusal eğitim olmadığı belirtiliyor, kamu okulları için yarı-özel ifadesi kullanılıyor. Kamu okulları da ticarileştirilmiş, paralı hale getirilmiş durumdadır. Temizlik emekçilerinin istihdamı da çok sayıda okulda velilerden toplanan paralarla çözülmeye çalışılıyor. Yoksul mahallelerdeki okullar da her alanda yaşadıkları eşitsizliği şimdi de temizlik, sağlık konusunda yaşıyor. Anayasa'da net olarak tanımlanan sosyal devlet ilkesinden, sosyal devletin sorumluluklarından 'tasarruf' gerekçeleri ile tek tek vazgeçiliyor. Her yeni güne eğitimde yeni bir 'tasarruf tedbiri' ile başlıyoruz" dedi. 

'DERHAL PERSONEL ATANMALIDIR'
Öğrenci Veli Derneği olarak dile okullarda başta temizlik personelinden, güvenlik personeline, sağlık personelinden, teknik personele yer verilmemesi halinin yıllardır devam ettiğini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: "Bugün ülkemizin de içinde bulunduğu koşullardan dolayı bu sorun daha görünür olmuştur. Tasarruf adıyla açıkladığınız tüm gerekçeleri reddediyoruz. Çocuklarımızın yaşamı, sağlığı, kamusal, laik eğitim hakkı, temiz bir okul ortamında eğitim görme hakkı tasarruf gerekçesi olamaz. Çözüm adına sunulan tüm 'seçenekler'; seçeneksizliktir, kalıcı ve sürekli değildir. Tek çözüm yeterli sayıda ve kadrolu atamanın yapılmasıdır. Güvencesiz, düşük ücrette çalışma biçimlerine son verilmelidir. MEB acilen tüm okullara yeterli sayıda kadrolu temizlik, güvenlik, sağlık ve teknik personel ataması yapmalıdır."