3 Ekim 2024 Perşembe

Vali müdahale etti, hakim Diril çifti iddianamesini reddetti

Hurmüz Diril'in kaybedilmesi ve Şimoni Diril'in öldürülmesine ilişkin Şırnak Savcılığı'nca hazırlanan iddianame mahkeme tarafından reddedildi. Kararın savcı, hakim ve valinin görüşmesinin ardından çıkması dikkat çekti.

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kovankaya köyünde 8 Ocak 2020'de Hurmüz ve Şimoni Diril çifti kayboldu. Şimoni Diril'in cenazesi 70 gün sonra Hezil Çayı'nda bulunurken, Hurmüz Diril'den ise 745 gündür haber alınamıyor.

Olayla ilgili başlatılan soruşturmaya getirilen "gizlilik" kararı kaldırılmazken, devam eden soruşturma kapsamında dosyanın bir numaralı şüphelisi konumunda olan Diril çiftinin akrabaları Apro Diril, iki kez tutuklandı, ancak serbest bırakıldı. Ardından bir kez daha tutuklandı. Apro Diril, halen tutuklu bulunuyor.

SAVCI, HAKİM VE VALİ GÖRÜŞTÜ
Davayla ilgili Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sunulduğu Şırnak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Mezopotamya Haber Ajansı'nın haberine göre, dosyaya bakan Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Al ile iddianameyi reddeden Şırnak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şevket Ünal, 12 Ocak 2022'de Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan ile görüştü. Görüşmenin ardından Şırnak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi reddetti. Ret kararının bu görüşmede alındığı belirtiliyor.

'GİZLİLİK, YETERSİZLİĞİNİ PERDELEMEK İÇİN'
İddianamenin reddedilmesini değerlendiren Diril ailesinin avukatı Orhan Kemal Cengiz, hazırlanarak reddedilen iddianameyi halen göremediklerini ve "gizlilik" kararının devam ettiğini söyledi. Önümüzdeki hafta iddianameyi ve ağır ceza mahkemesinin ret gerekçesini almaya çalışacaklarını dile getiren Cengiz, dosyada kaç sanık olduğu konusunda dahi "gizlilik" gerekçesi ile henüz bir bilgi verilmediğini söyledi.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığının olayın başından bu yana hiçbir şey yapmadığını vurgulayan Cengiz, "Başından beri dosyada gizlilik kararı var. O nedenle bizim elimize sınırlı sayıda evrak ulaştı. Bu gizlilik de sözde 'soruşturmanın selameti, faillerin haberdar olmaması' iddialarıyla devam ettirildi. Halbuki; biz de yazdığımız dilekçelerde defalarca söyledik; Bu kadar uzun süren gizlilik, sadece soruşturma makamlarının yetersizliklerini ve işlerini doğru düzgün yapmadıklarını perdelemek için var. Bu kadar uzun gizlilik olmaz diyerek kaldırılmasını istedik, ancak her defasında reddedildi" dedi.

Dosyanın en önemli şüphelisi konumundaki Apro Diril'in defalarca tutuklanıp serbest bırakıldığını anımsatan Cengiz, "Demek ki; tutuklanmasına yetecek kadar delil vardı ve tutuklandı. Arkasından da bir şeyler dönüyor. Dosya çok yetersiz bir şekilde yürütüldü. Zaten savcılık bu dosyayı istemeyerek açtı ve mahkeme de reddetti. Tamamen gizlilik perdesi arkasında yürütülen bir soruşturma. Anladığımız kadarıyla yetersiz bir iddianame çıktı. Buna rağmen dava açılsaydı; bir şeyler olacaktı" diye konuştu.

'GÖRÜŞME KAYGI VERİCİ'
İddianamenin reddedilmesi yönündeki kararda savcı, hakim ve vali görüşmesinin etkisi olup olmadığı yönündeki soruya Cengiz, "Bunu bilemiyoruz. Ama bu ikisinin arka arkaya gelmesi, çok enteresan, çok düşündürücü ve çok kaygı verici" diye cevap verdi.

'BİR EL FAİLLERİ KORUYOR'
İki yıl sonra hazırlanan iddianamenin reddedilmesini "Arkadan bir el failleri koruyor" şeklinde yorumlayan Cengiz, Şimoni Diril'in otopsi görüntülerini adli tıp uzmanlarına inceletmek için istediklerini fakat dosyadaki gizli kararı gerekçe yapılarak kendilerine verilmediğini söyledi.

Avukat Orhan Kemal Cengiz, "Savcının elinde ne varsa onlarla açmalı ve ardından tevsi-tahkikat talepleri ile ilerlemesi lazım" çağrısında bulundu.

'UNUTTURULMAK İSTENİYOR'
Cengiz devamla şunları söyledi: "Benim gördüğüm uyutulup, zamana yayılıp, unutturulmak ve faili meçhule bırakılmak istenen bir durum var. Dosya sahipsiz bırakılmak isteniyor. Bu dosyada ağır insan hakları ihlali var. Üstünkörü bir iddianamenin hazırlanması kabul edilemez. Bunların hepsi hukuki skandallardır. Bir insan kayıp ve bir insan öldürülmüş, bu durum asla kabul edilemez. Dosyanın sürüncemede kalmaması için mücadele edeceğiz. Davanın açılıp, aleni hale getirilmesini istiyoruz."