AYM Kuday'ın tahliye talebini reddetmiş
Yaşamını yitiren Abdülkadir Kuday'a ilişkin ÖHD'de yapılan basın toplantısında, ATK tarafından 3 kez "hapishanede kalamaz" raporu alındığı halde tahliye edilmediği ve ölüme terk edildiği kaydedildi. AİHM'nin işkence yasasına aykırı olmasına rağmen Kuday'ın tahliye başvurusunun AYM tarafından ret edildiği vurgulandı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), hapishanede katledilen ağır hasta tutsak Abdülkadir Kuday'a ilişkin basın toplantısı düzenledi. Metris R Tipi Kapalı Hapishanesinde sağlık durumu gittikçe kötüleşen ve tüm çağrılara rağmen tahliye edilmeyen Kuday, dün sabah yaşamını yitirdi.
'AYM'NİN RET KARARINDAN SONRA KAYBETTİK'
Kuday için düzenlenen toplantıda söz alan avukatı Eda Önal, ATK tarafından 3 kez "hapishanede kalamaz" raporu alındığı halde müvekkilinin tahliye edilmediğini söyledi. Önal, "Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olması ve 'infazına hiçbir şekilde ara verilemeyeceği' sebep gösterilerek tahliye edilmedi. AİHM, bu hususun işkence yasasına aykırı olduğunu açıklamasına rağmen Abdulkadir Kuday, tüm yetkililer tarafından hapishanede ölüme terk edildi. En son yaptığımız başvuru 10 gün önce reddedildi. AYM'nin bu ret kararından sonra Abdülkadir Kuday'ı kaybettik" dedi.
'SÜREÇ İÇİNDE YAPILAN GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI'
ÖHD üyesi avukat Sidar Perçin de, Kuday'ın yaşadığı sağlık sorunlarını aktararak, süreç içerisinde yapılan girişimlerin sonuçsuz bırakıldığını hatırlattı. Perçin, "1 Aralık 2021 tarihinde ölümcül kas ve sinir hastalığı olan ALS teşhisi konulmuştur. Motor nöron hastalığı olarak da bilinen ALS, kas güçsüzlüğüne neden olan beyin ve omurilikteki sinir hücrelerini etkileyen ilerleyici ölümcül bir kas hastalığıdır. Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne ait sağlık kurulu raporunda, 'Ağır hasta olup engellilik halinin olduğu, bu sebeple infazının 6 ay geri bırakılması gerektiği' belirtilmiş fakat hemen akabinde 'R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na nakli gerektiği' şeklinde yeni bir rapor düzenlenmiştir. ATK'nın 24 Aralık 2021 tarihli raporunda ise Abdülkadir Kuday'ın, R Tipi ceza infaz kurumu şartlarında infazına devam olunabileceği ifade edilmiş, bunun üzerine mahpusun Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevki yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
Kuday'ın hastalığının daha da ilerlemesi nedeniyle 2024 yılı içerisinde birçok kez acil olarak hastaneye kaldırıldığını ve 3 Eylül 2024 tarihinde AYM'ye yapılan tahliye talebinin reddedildiğini ifade eden Perçin, "AİHM, iyi bir ceza adaletinin gerçekleştirilmesi adına, insani nitelikli bir takım tedbirlerin alınmasının gerekli olduğu durumların ortaya çıkmasının imkan dahilinde olduğunu kabul etmekte ve özellikle ölümcül hastalığa yakalanmış kişiler veya sağlık durumu sürekli şekilde cezaevi koşulları ile uyumsuz hale gelmiş kişilerin alıkonulmaya devam etmesinin 3'üncü madde (işkence yasağı) kapsamında değerlendirilebileceğini ifade etmektedir" dedi.
'DEVLET TUTSAKLARDAN SORUMLU'
Türkiye'de hapis cezasının siyasi tutsakların yaşamlarını kaybetmesine varacak ihlallerin yaşamasına sebep olan bir pratik haline geldiğine vurgu yapan Perçin, "Bizler bu pratiğe alışmıyor ve tüm hasta mahpusların yaşam hakkı ihlallerinin hesabını hukuk önünde soracağımızı bir kez daha tekrar ediyoruz. Zira uluslararası ve ulusal düzenlemelerle yargı kararları kapsamında devlet, hapishanelerdeki mahpusların sağlık ve yaşamlarından doğrudan sorumludur" ifadelerini kullandı.
'SEVDİKLERİYLE VEDA BİLE EDEMİYORLAR'
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına söz alan Yağmur Kavak, Kuday'ın ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileyerek, "Bu haber sebebiyle çok üzgünüz ama üzgün olduğumuz kadar öfkeliyiz. Kuday'ın hayatını kaybetmesine sebep olan, hasta tutsakların, özellikle devrimcilerin ve yurtseverlerin bulunduğu hapishanelerde devletin gösterdiği tutumdur. Ağırlaştırılmış hapis cezasına hükmedildiği için insanlık onuruna yakışır bir sağlık hizmetinden faydalanamayan, yaşamını sürdüremeyen birçok tutsak var. Müvekkillerimiz sevdikleriyle veda etme hakkına bile sahip değil. Abdulkadir Kuday şahsında hapishanedeki uygulamalara karşı dayanışmayla mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.