2 Ekim 2024 Çarşamba

Tutsakların Sesi Platformu'ndan dayanışma çağrısı

Türkiye hapishanelerde 605'i hasta olmak üzere bin 600 civarında hasta tutsak olduğunu kaydeden Tutsakların Sesi Platformu (TSP), tutsakların ölüme terk edildiğinin altını çizdi ve dayanışma çağrısı yaptı. 

Tutsakların Sesi Platformu (TSP), 18 Mart yaklaşırken devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı. Açıklamada, 1920'de Komintern tarafından kurulan Kızıl Yardım Örgütü'nün, 1923 yılında Paris Komünü'nün kuruluş günü olan 18 Mart'ı uluslararası politik tutsaklarla dayanışma günü ilan ettiği hatırlatıldı.

Emperyalist-kapitalist sistem koşullarında dünyanın pek çok ülkesinde devrimci, ilerici ve anti-faşist tutsakların sayısının arttığı belirtilen açıklamada, egemenlere karşı mücadele sürdürenlere yönelik en ağır cezalar verildiği ve onların iradelerinin teslim alınmaya çalışıldığı dile getirildi. 

Faşist Türk devletinin, yurtsever, devrimci-demokratik muhalefete ve onun öncülerine dönük fiziki tasfiye, politik olarak ezme konsepti kapsamında devrimci politik tutsakları özel hedef durumuna getirdiğinin altı çizilen açıklama şöyle devam etti: "Halklarımıza, emekçilere bir yandan her an gözaltı, zindana atılma korkusu yaşatılırken diğer yandan hapishanelerde kazanılmış her türlü insani ve politik kazanımları gasp edilerek hem tek tek devrimci öncüleri hem de onların varlık koşulu olan kolektif örgütlülüklerinin dağıtılması hedefleniyor. Yine, yeni bir uygulama olarak devrimci tutsakların iradesini kırmak için infazları yakılarak daha uzun süre tutsak kalmaları sağlanıyor. Pandemi bahane edilerek tutsakların görüş, mektup, kendi aralarında sohbet ve sağlık hakları kısıtlanarak tecrit uygulaması yoğunlaştırılıyor.

Türkiye hapishanelerinde 605'i ağır hasta olmak üzere bin 600 civarında hasta tutsak vardır. Hasta tutsaklar faşist rejimin kendi hukukuna göre salıverilmeleri gerekirken, devrimci tutsaklara karşı düşman hukuku Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla uygulanarak hasta tutsaklar ölüme terk ediliyor. Yakın zamanda 11 hasta tutsak yaşamını yitirdi.

Emperyalist-kapitalist ideolojinin tüm insanlık için yaratmak istediği yalnızlık duygusu ve karamsarlığına karşı dünyanın her yerindeki devrimci tutsakları sahiplenerek onların dışarıdaki sesi, soluğu olarak bu ablukayı parçalayabiliriz."