22 Kasım 2024 Cuma

Tutsaklar: Silivri'de can güvenliğimiz yok!

Silivri 5 No'lu Hapishanesi'nde tutsaklar işkenceye maruz kalıyor. Jandarmanın "Burada hepinizi öldüreceğiz" tehdidinde bulunduğu tutsaklar, IŞİD'lilerle aynı hücreye konuluyor. Tutsaklar, can güvenliklerinin olmadığını belirtti.
Silivri 5 No'lu Hapishane'de tutsaklara yönelik işkence sürüyor. Tutsaklar, sağlık muayenesi için hastaneye gidiş-gelişlerde IŞİD'lerle aynı hücreye konuluyor. İtiraz edenler jandarma tarafından darp ediliyor.
 
Geçtiğimiz hafta tutsak yakınları aileleri aracılığıyla maruz kaldıkları işkenceleri kamuoyuna duyurmuştu. Tutuklu Serhad Demirtaş da ETHA'ya gönderdiği mektupta hapishanede yaşananları aktardı. Silivri 5 No'lu Hapishanesi'nde PKK/KCK davalarından tutuklu olanların özellikle son bir kaç ayda can güvenliğinin olmadığını kaydetti. Demirtaş, "Hastane ve mahkeme gidiş-gelişlerde cezaevi dış güvenliğinden sorumlu jandarma tarafından işkence uygulamalarına maruz bırakılmaktayız. Kasım 2017 tarihinden bu yana mahkeme ve hastanelere götürülürken arkadaşlarımız küfür ve hakaretlere maruz kalmakta, darp edilmekte, linç girişimlerine varan işkence uygulamalarına maruz bırakılmaktadır" dedi.
 
ASKERİ PERSONEL: BURADA HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİZ
 
TSK'nın Efrin'e yönelik işgali sonrasında baskının daha da arttığını kaydeden Demirtaş, kampüs hastanesine götürülen tutsakların jandarmanın kasıtlı uygulamasıyla IŞİD ve tecavüz davalarından suçlularla aynı hücreye konulduğunu vurguladı. Demirtaş, "Bu durum, bizi bilinçli olarak birbirimize vurdurma girişimidir. Askeri personel tarafından bu durum sözlü olarak da dile getirilmektedir, 'siz zaten aynısınız, bir birbirinizi yiyin' biçiminde hakaretvari ifadelerle tahrik ve taciz edilmekte, provokasyona açık ortam sunulmaktadır. Askeri personel hiç çekinmeden 'siz bizim düşmanımızsınız', 'burada hepinizi öldüreceğiz', 'buradan sağ çıkamayacaksınız' vb. tehdit ve galiz küfürler eşliğinde arkadaşlarımıza saldırmakta, işkence etmektedir" ifadelerini kullandı.
 
'ASKERLER ÖLDÜRME KASTIYLA SALDIRIYOR'
 
19 Şubat günü iki tutsağın işkenceye uğradığı bilgisini veren Demirtaş, olayı şöyle aktardı: "Kampüs hastanesine götürülen Süleyman Altun ve kanser hastası Cengiz Sinan Halisçelik arkadaşlarımız IŞİD'lilerle aynı hücreye konularak tehdit ve taciz edilmiş, IŞİD'lilerin saldırısına zemin hazırlanmıştır. IŞİD'lilerin tehdidine maruz bırakılan arkadaşlarımızın itirazı üzerine, askerlerin saldırılarına uğramışlardır. Arkadaşlarımız yerlerde ağır biçimde darp edilerek, bir çok asker tarafından kendilerine işkence yapılmıştır. Özellikle kanser hastası olan Cengiz Sinan Halisçelik arkadaşımızın ameliyatlı olduğu kasık bölgesine tekmelerle vurulmuştur. Aynı zamanda sara hastası olan bu arkadaşımız darbelerin etkisiyle sara krizine girmiştir. Süleyman Altun arkadaşımız da yüz ve kafa bölgesinden yaralanmıştır. Bu saldırıların; öldürme kasıtlı saldırılar olduğu askerlerin sözlü ifadelerinden de anlaşılmıştır. Akabinde hastaneye tedavi amaçlı götürülen başka arkadaşlarımız da benzeri sözlü ve fiziki saldırılara maruz kalmıştır. Bütün bu son dönem uygulamalar can güvenliğimiz hususunda ciddi riskler doğurmaktadır. Askeri personelin bu kasıtlı uygulamaları can güvenliğimizi açıkça tehdit etmekte ve telafisi mümkün olmayan provokatif ortamlar oluşturmaktadır."
 
Yaşanan saldırı ve işkencelerden dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Adalet Bakanlığı'na ve Uluslararası İşkenceyi Önleme Komitesi CPT'ye başvuru yaptıklarını belirten Demirtaş, saldırıyı "Kahrolsun işkence" ve "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganlarıyla protesto ettiklerini kaydetti.