3 Ekim 2024 Perşembe

Tutsak yakınları Meclis'te: Fiili idam cezası son bulsun

Adalet Nöbeti'ndeki tutsak yakınları HDP Grup toplantısına katıldı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı, "Buradan Adalet Bakanlığına tekrar çağrıda bulunuyorum: Ailelerin feryadına kulak verin! Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara derhal son verin" dedi. 

Hasta ve infazı yakılan tutukluların aileleri, yakınlarının tedavi edilmesi ve tahliye edilmesi için Ankara'da bir dizi görüşme gerçekleştirecek. Van, Diyarbakır, Şırnak, Batman, Mardin, Yüksekova, Siirt, Çukurova ve İstanbul'dan Ankara'ya gelen tutuklu aileleri, ilk olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) grup toplantısına katıldı. Tutuklu yakınları, "Bijî berxwedana zindana" sloganı attı. Anneler beyaz tülbentleriyle grup toplantısına katıldı.

'BOZLAK'IN BİZE BIRAKTIĞI BÜYÜK MİRAS YOLUMUZU AYDINLATIYOR'
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Türkiye halklarının yeni mücadele yılını kutluyor, 2022'nin demokrasi, barış, özgürlük ve adalete vesile olmasını diliyorum" dedi. Ölüm yıldönümünde Kürt siyasetçi Murat Bozlak'ı anarak sözlerini sürdüren Buldan, "Kendisini saygıyla ve minnetle anıyorum. Ömrünü demokrasi ve barış mücadelesine adayan Bozlak'ın bizlere bıraktığı büyük mücadele mirası yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir" diye belirtti.

'KÜRT DÜŞMANLIĞI İKTİDARIN 2021 YILI KARNESİ OLDU'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yaşattığı kara bir yılı geride bıraktıklarını dile getiren Buldan, şöyle devam etti: "2021, iktidarın politikaları nedeniyle siyasal, toplumsal, ekonomik ve sosyal yıkımların peş peşe yaşandığı bir yıl oldu. Hukuksuzluğun, keyfiyetin, yalanın, talanın, soygunun, yolsuzluğun, kumpasların yılı oldu. Kadınların, gençlerin, emekçilerin, tüm toplumsal kesimlerin, inançların, kimliklerin, doğanın ağır saldırı altında olduğu bir yılı yaşadık. Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye'nin temel sorunlarına çözüm üreten değil, toplumla mücadele eden, sorun üreten, eşitsizliği büyüten bir iktidar gördük. Gözaltı, tutuklamalar, cezaevlerinde işlenen insanlık suçları, kumpas davaları, demokratik siyaseti engelleme çabaları, tecrit, Kürtçeye yönelik tahammülsüzlükler, göçmenlere kadar uzanan ırkçı linç saldırıları, Kürt düşmanlığı iktidarın 2021 yılı karnesi oldu."

'İNFAZ YAKMALAR HUKUK DIŞILIKTIR'
Tutsak yakınlarının seslerini duyurmak için grup toplantısına katıldıklarını dile getiren Buldan, "Özellikle ağır hasta tutsaklar ağır hastalıkları ve cezaevinde kalamaz raporlarına rağmen işkenceli bir ölüm sürecine terk edilmektedir. Bu yüzden sadece Aralık ayı içerisinde 6 tutsak yaşamını yitirdi. Cezaevine sağ giren tutukluların tabutu çıkmaktadır. Bugün tutsaklara adeta fiili bir idam cezası dayatılmaktadır. Yine cezaevlerinde keyfi aramalar, görüş yasakları, darp, işkence, taciz ve tahliyelerin keyfi disiplin cezalarıyla engellenmesi yaygın bir uygulama halini almıştır. İnfaz yakmalar tam bir hukuk dışılıktır, rehine politikasıdır. Elbette bu yaşananlar İmralı'da sürdürülen ağır tecrit politikasından bağımsız değildir. Cezaevlerini ve tüm ülkeyi, toplumu, kurumları, siyaseti ve yaşamın her alanını kuşatma altına almak isteyen kapsamlı bir tecrit politikasıyla bugün Türkiye karşı karşıyadır. Cezaevlerini bir toplama kampına çeviren bu iktidar, haksız ve hukuksuz tutuklamalarla ülkeyi de yarı açık cezaevine dönüştürmüştür" diye konuştu.

'DÜŞMANLIK HUKUKU TÜRKİYE'YE BİR ŞEY KAZANDIRMAZ'
Hapishanelerde asıl mahkum edilen vicdan ve adalet duygusu olduğunun altını çizen Buldan, HDP olarak tutsak yakınlarının ve ailelerinin yanında olduklarını söyledi. Buldan, "Buradan Adalet Bakanlığına tekrar çağrıda bulunuyorum: Ailelerin feryadına kulak verin! Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara derhal son verin! Fiili idam cezasını durdurun! Yarın çok geç olmadan Aysel Tuğluk özelinde tüm hasta tutsaklara tahliye yolunu açın! Ölümlere sebep olmayın! İnfaz yakmalara son verin. Hukuka uyun! Düşmanlık hukuku Türkiye'ye bir şey kazandırmaz. Bundan vazgeçin. İktidarın cezaevlerindeki tabut siyasetine karşı yaşam siyasetini güçlü bir biçimde yürütmeye devam edeceğiz. Demokratik kamuoyunu ve siyasal muhalefeti yaşam siyasetini sahiplenmeye çağırıyorum."