'Tutsak hakları yaygın ve sistematik olarak ihlal ediliyor'
2022-2023 Yılı Hapishaneler Hak İhlalleri Raporu'nu açıklayan ÖHD ve MED TUHAD-FED, hapishanelerde uygulanan baskı ve hak ihlallerinin giderek yaygın ve sistematik bir hal aldığını vurguladı.
MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 2022-2023 yılına dair Hapishaneler Hak İhlalleri Raporu'nu İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. 91 ayrı hapishanedeki tutsak ve tutsak yakınlarının şikayetlerinin yer aldığı raporu avukat Fırat Taşkın okudu.
Türkiye hapishanelerinde uzun zamandır devam eden tecrit politikası sebebiyle tutsakların pek çok hak ihlaline uğradığını belirten Taşkın, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan ve Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş'tan 25 Mart 2021'den bu yana haber alınamadığına dikkat çekti. Tecride karşı 91 hapishanede bin 997 tutsağın 27 Kasım 2023'te açlık grevine başladığını belirten Taşkın, açlık grevi eylemlerinin 4 Nisan'da yeni bir aşamaya taşındığını söyledi.
Muhaliflere dönük baskı ve tutuklamaların arttığını vurgulayan Taşkın, tutuklama saldırıları nedeniyle hapishanelerde tutsak sayısının kapasitenin çok üzerine çıktığını söyledi. Kapasiteyi azaltmaya yönelik yapılan infaz düzenlemelerinin "eşitlik ilkesine" aykırı bir şekilde gerçekleştirildiğini dile getiren Taşkın, "Bu düzenlemeler belli suç tipleri ile sınırlı tutulmuş, örgütlü suçlar kapsamında hapishanede bulunan siyasi mahpuslar bu düzenlemelerin dışında tutulmuştur. İşkence, insanlık dışı ve kötü muamele, yalnızca politik mahpuslara değil; insanlık onuruna aykırı tutulma halini reddeden adli mahpuslara karşı da bir yöntem olarak uygulanmaktadır" ifadelerini kullandı.
'TUTSAKLARIN HAKLARI YAYGIN VE SİSTEMATİK OLARAK İHLAL EDİLİYOR'
İmralı tecridinin hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin en tipik örneği olduğunu kaydeden Taşkın, "İnsan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı alanlardan biri olan hapishanelerde; mahpusların tutuldukları fiziki koşullardan, olağan hale getirilmeye çalışılan ağırlaştırılmış infaz rejimi uygulamasına; mahpusların kendi aralarında sosyalleşmesinden, ifade özgürlüğüne, aile görüş hakkının sağlanmasına kadar geniş bir çerçeveyi kapsayan mahpus haklarının yaygın ve sistematik bir şekilde ihlal edildiği, mahpusların keyfi ve hukuk dışı disiplin cezalarına maruz bırakıldığı gözlenmektedir" dedi.
İmralı'da Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'ın aileleri ve avukatları ile görüş yapma haklarının çok uzun yıllardır ihlal edildiğini belirten Taşkın, "Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), 13-22 Şubat 2024 tarihlerinde Türkiye'ye özel amaçlı bir ziyaret gerçekleştirmiş, ancak raporunu açıklamayarak Türkiye'nin izninde olduğunu belirtmiştir" diye belirtti.
Hapishanelerde hasta tutsakların sağlığa erişim haklarının engellendiğini belirten Taşkın, özellikle ağır hasta tutsakların yaşam haklarını ihlal edecek uygulamalarla tahliyelerinin engellendiğini vurguladı.
'İHLALLERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Son olarak tutsakların şartlı tahliyelerinin hapishane yönetimleri ve İdare ve Gözlem Kurulları'nın (İGK) keyfi uygulamaları ile engellendiğinin altını çizen Taşkın, "Hukuki güvenlik hakkını ihlal edici bir şekilde, sübjektif değerlendirmelerin ve keyfi idari süreçlerin işletilmesiyle birlikte, şartlı tahliye taleplerinin sıklıkla reddedildiği gözlenmektedir. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını doğrudan etkileyen 'iyi halli' kavramı bu haliyle cezaevi yetkililerinin keyfi kararlarına bırakılmıştır. Şartlı tahliye hakları hukuk dışı yaklaşım ve kararlarla engellenen, mahpusların ivedilikle tahliye edilmeleri için gerekli işlemler yapılmalıdır. Bizler hapishanelerde yaşanan ihlallerin takipçisi olacağımızı belirtiyor, yaşanan hak ihlallerin bir an evvel sonlandırılması için herkesi sorumlu olmaya davet ediyoruz" dedi.