30 Eylül 2024 Pazartesi

Tutsak gazeteciler Alagaş ve Altan: Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz

Sansür yasasının gündeme geldiği günlerde gözaltına alınarak tutsak edilen Jinnews Haber Müdürü Safiye Alağaş ve DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, gazeteci olduklarını ve yargılanmak istenenin gazetecilik faaliyetleri olduğunu vurguladı.

AKP-MHP'nin Meclis gündemine getirdiği "Dezenformasyon yasası" diye adlandırdığı sansür yasası tartışılırken gözaltına alınarak tutsak edilen 16 gazeteciden Jinnews Haber Müdürü Safiye Alagaş ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Serdar Altan hapishaneden mesaj gönderdi.

ALAGAŞ: ZULMÜN KADININ KALEMİNİ KIRMAYA GÜCÜ YETMEYECEK
Alagaş Diyarbakır Kadın Kapalı Hapishanesi'nden gönderdiği mesajında moralleri ve sağlıklarının iyi olduğunu söyledi. Gazetecilik faaliyetleri suç sayılarak tutsak edildiklerini belirten Alagaş, "Ama bilinsin ki hiçbir baskı ve zulmün, kadının kalemini kırmaya gücü yetmeyecek. Bizler gazeteciyiz, gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Bizlere destek veren herkese çok teşekkür ederiz. Özgür günlerde buluşmak dileği ile" dedi.

ALTAN: YARGILANMAK İSTENEN GAZETECİLİK FAALİYETLERİMİZDİR
Diyarbakır D Tipi Hapishanesi'nde tutsak edilen DFG Eşbaşkanı Serdar Altan da avukatı aracılığıyla Evrensel Gazetesi'ne konuştu.

Evlerine yapılan baskın ve uzun gözaltı sürecinde dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle neyle suçlandıklarını bilmediklerini söyleyen Altan, halen suçlamaları bilmediklerini kaydetti.

Gözaltındayken avukatları aracılığıyla dışarıdaki destekten haberdar olduklarını belirten Altan, "Her ne kadar bazı basın meslek örgütleri çekingen bir tavır içerisinde olsa da meslektaşlarımızın yanımızda olduğunu bilmek gurur vericiydi" ifadelerini kullandı.

8 gün hukuksuz bir şekilde gözaltında tutuldukları, adliyeye çıkarıldıklarında ise 19 saat bekletildiklerini kaydeden Altan, poliste susma hakkını kullandıklarını hatırlattı, savcılık sorgusuna ilişkin şunları söyledi: "Bizi yargılamak için bir senaryo, bir kurgu hazırlanmıştı ve bizi de bunun bir parçası yapmaya çalışıyorlardı. Ancak bu mizansen tutmuyordu. Bizler gazeteciydik ve yargılanmak istenen gazetecilik faaliyetlerimizdi. Düşünce bir kez daha mahkum edilmek isteniyordu. Hapishanelerde var olan onlarca gazeteciye yenileri eklenmek isteniyordu. Nitekim öyle de oldu. Basın yayın faaliyeti yürüten 16 gazeteci tutuklandı."

'AMAÇ SUSTURMAK'
Dosyada gizlilik kararı olduğu ve içeriğinden bihaber oldukları için hukuki bir değerlendirme yapamadıklarını söyleyen Altan, "Fakat rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki bu kurgunun temel amacı bizi susturmak ve sahadan, yani halka haber ulaştırmaktan koparmaktır. Bilindiği üzere sadece bizleri tutuklamakla yetinmediler. Ayrıca çalışma alanlarımız da hukuksuz bir şekilde basıldı ve halen gözlem altında tutulmakta" dedi.

KÜRT GAZETECİLER HEDEF ALINDI
Kürtçe yayın haftalık Xwebûn gazetesinin polisin yaptığı operasyonla işleyemez hale getirildiğini de söyleyen Altan, "Burada genel olarak gazetecilik hedef olarak belirlenmişse de özel olarak susturulmak istenen Kürt gazetecilerdir. Xwebûn gazetesine yapılanlar bunun açık kanıtıdır" diye konuştu.

ALTAN'DAN ÇAĞRI
Susmayacaklarını vurgulayan Altan, meslektaşlarına ve kamuoyuna şu çağrıda bulundu: "Bizler her nerede olursak olalım yazmaya, çizmeye, anlatmaya, göstermeye devam edeceğiz. Bizler olmasak da takipçilerimiz mutlaka olacaktır. Özgür basın onları rahatsız etmeye devam edecektir. Bunu başarabilmemiz elbetteki dayanışmayı büyütmekle mümkün. Tüm meslektaşlarımıza ve basın meslek örgütlerine seslerini daha gür çıkarma çağrısı yapıyoruz. Bizden desteklerini esirgemeyen herkese de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Unutulmasın, gazetecilik suç değildir."