Tuncel ve Ata'dan Gültan Kışanak'a destek mektubu
Sincan Hapishanesinde rehin tutulan Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak ve DEM Parti'nin kadın adaylarına destek verilmesi çağrısında bulundu.
Kobanê davası kapsamında rehin alınan Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, Sincan Hapishanesinden gönderdikleri mektupla, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak'a destek verilmesi çağrısında bulundu.
Tuncel ve Ata, Sincan Hapishanesinden gönderdikleri mektuplarında, erkek egemenliğine karşı mücadeleye katkı sunmak bakımından başta Gültan Kışanak olmak üzere DEM Parti'nin kadın eşbaşkanlarını desteklemenin önemine işaret etti.
ATA: İKTİDAR-MUHALAFET PARTİMİZE YÖNELİK DARBE İÇİN İTTİFAK YAPTI
Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinden Ayla Akat Ata gönderdiği mektupta şu ifadelere yer verdi:
"8 Mart ve Newroz coşkusunu da kattığımız yerel seçim çalışmalarının son haftasına giriyoruz artık. Bizlere bu aşamada, Gültan arkadaşımızın kampanyasına katılma ve sizlerle buluşma şansını verdiğiniz için teşekkürler. Biliyoruz çok yoğunsunuz; bizler de öyle. Ama sonunun muhteşem olacağı düşüncesi güç ve moral kaynağı oluyor her zaman.
"Son dokuz yıl, Kürt sorununun demokratik çözümü düşüncesi esas alındığında, Türkiye demokrasisinin ağır darbeler aldığı bir dönem olarak hafızalarda yer etti.
"Özellikle 2013-2015 yılları arasında yaşanan 'çözüm süreci'nden intikam alınırcasına, sürecin bitirilmesiyle, gerek dokunulmazlıkların kaldırılması ile partimize yönelik parlamentoda gerçekleşen, gerekse de yerel yönetimlerimize kayyum atanması ile gerçekleşen sivil darbe sürecinde görülen iktidar-muhalefet ittifakı tabii ki bizler açısından sonuç çıkarıcı oldu. Bu seçimlere kendi adaylarımızla giriyoruz.
"Siyasi çıkarın değil halka hizmetin öncelendiği seçim bölgelerinde 'kent uzlaşısı'nı esas almamız ise halkın iktidarını örgütleme noktasında sahip olduğumuz sarsılmaz iradeyi ortaya koyuyor.
"Partimizin eş genel başkanı ve Siirt milletvekili iken 2014 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı olarak seçilen Gültan Kışanak'ın da belirttiği üzere tüm yaşananlara rağmen Diyarbakır'dan Ankara'ya barış köprüleri kurmak mümkündür. Birileri demokratik çözüm ve barış yolunu Türkiye halklarının çıkarları aleyhine ama kendi siyasi bekası için kapatmak isterken partimizin üye ve yöneticileri yıllardır ağır bedeller ödeyerek bu yolda yürümeye devam etmişlerdir.
'KIŞANAK KADIN ÖZGÜRLÜK YÖNETİMİNİ YAŞAMSALLAŞTIRMAK İÇİN ADAYDIR'
"Yedi yılı aşan tutukluluk süresi ile özgürlüğü hukuk yok sayılarak elinden alınan Gültan Kışanak, 1980 askeri darbe sürecinden bu yana bu yolun yolcusu ve öncüsüdür. Mücadelesi kadınlar siyaset yaparsa, siyaset kurumunu erkekler için çekici kılan her şeyin sonunun geleceğini ortaya koyan örneklerle doludur.
"Ankara halkı yazık ki bu bilgiye sahip değildir. Partimiz ve yöneticileri hakkında söylenen yalan-yanlış sözler, Kobanê dosyasında olduğu gibi atılan iftiralar, bir bütün ülke insanının ve doğalında Ankara halkının hakkımızda önyargılarının olmasına sebebiyet vermiştir.
"1) Gültan Kışanak partimizin ortaya koyduğu demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yönetim paradigmasını yaşamsallaştırarak bu önyargıları kırmak için adaydır.
"2) Gültan Kışanak, temsilde adaleti sağlandığı ve eşit temsil düşüncesinin hayata geçirildiği 'eşbaşkanlık' sisteminin kurumsallaşması ve yerel yönetimlerde resmi statüye kavuşması için adaydır.
"3) Gültan Kışanak, kadın üzerinde kurduğu egemenliği 'erk' olmanın ölçütü olarak gören 'erkek' zihin yapısını değiştirmek için adaydır.
"4) Ve Gültan Kışanak, ülkenin başkentinde Ankara'da görülen, IŞİD zulmüne karşı direnen Kobanê halkı ile dayanışmanın hedef alındığı, arkasında karanlık-derin güçlerin olduğu Kobanê dosyasının sanığı olarak, birliği, bütünlüğü, aydınlık ve ortak geleceği temsil eden adaydır.
"Farklıdır! Fark ettirecek ve fark yaratacaktır.
"Bu iddiası ve bedel ödemeyi göze alarak ortaya koyduğu kararlılık tabii ki 31 Mart akşamı son bulmayacaktır.
"Yolu, yolumuz açık olsun.
"Jin, jîyan, azadî!"
TUNCEL: KULAĞIMIZI ERKEKLERE KAPATIP HALKLARA AÇTIK
Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde rehin tutulan Sebahat Tuncel'in mektubunda da şu ifadeler yer aldı:
"2024 yılının kadınlar öncülüğünde yeni demokratik, ekolojik bir yaşamın inşasını 8 Mart meydanlarında haykırdık. 'Jin, jîyan, azadî', 'Kadın, yaşam, özgürlük' sloganlarıyla isyanımızı büyüttük. Dünyanın her yerinde kadınlar daha özgür ve eşit bir yaşamın mümkün olduğunu haykırdılar. Ne istiyor bu kadınlar diyenlere bir kez daha belirtiyoruz: Kadınlar diyor ki, tek kişinin akıl gücü ne kadar gelişkin olursa olsun toplumsal havuza akmıyorsa, toplum havuzundan beslenmiyorsa, kendi yatağında kurumaktan başka şansı yoktur. Zira böyle bir akıl toprağa ulaşmayan su gibidir. Böyle olunca da toplumu bir arada tutan yaşam tohumlarının yeşermesi de mümkün olmuyor. Hal böyle olunca da kadınlar kolları sıvayıp zigguratlardan saraylara kadan bütün mekanlarda savaş, kaos, kriz her türlü eşitsizlikleri planlayan ataerkil sistemlere artık izin vermeyeceğini belirterek karar mekanizmalarında yer almak için yerel yönetimlere talip oldu. İşimizin hiç de kolay olmadığının farkındayız. Çünkü egemen sistem tarafından karar mekanizmalarının tamamı ele geçirilmiş, alınan kararlar toplum için değil belli bir erkek zümre için alınmakta ve her türlü hile entrika, rant bu alanlarda tavan yapmış durumdadır. Bu nedenle kadınlar kulağını erkeklere kapatıp yüreğini halklara açarak kentlerde adaylar.
'YEREL YÖNETİM KURUMLARINI KADIN ADALETİYLE BÜROKRATİK TARZDAN ARINDIRACAĞIZ'
"Yerel yönetimleri devletin soğuk, bürokratik, eril tarzından kurtarmak için kadınlar olmalıdır. Kadın adaleti ile bu kurumları arındırmak için eşbaşkanlık mücadelemiz hayati önemdedir. Kuşkusuz bu görevlere talip olan kadınların kim olduğu da önemlidir. 'Erkek gibi kadın' olduğu için 'topuklu efe' denilen, Efrîn'e gittiğinde başta kadın ve çocukların katline sebep olacağı gün gibi ortada olan bombaya imza atmaktan imtina etmeyen ya da belediyeyi kazanırsa belediyenin anahtarlarını çantasında taşıyıp kapıya da GBT sistemi kurduracak olan kadınlar değil elbettE, Kürt kadın hareketi içinde kadın özgürlüğü için, halkların birlikte, özgür, eşit yaşamı için mücadele eden, bu uğurda saçlarını ağırtan, kadın gibi kadın sevgili Gültan arkadaşımız hiç kuşku yok ki bir semboldür. 8 yıldır hukuksuzca özgürlüğünden mahrum bırakılan başkanımız bu eşitsiz şartlarda adaylığı kabul ederken en çok da dışarıda kadın mücadelesi yürüten kadın gibi 'asi' kadınlara güvendi. Çünkü nerede varsa bir eşitsizlik kadınlar oradadır.
"Ankara'daki adaylar TV'lerde, meydanlarda seçim çalışmaları yürütürken sevgili Gültan başkan da SEGBİS odalarında hakkındaki düzmece iddiaları cevaplıyor. Eminiz ki eğer dışarıda olsa ve sesi duyulsa milliyetçilikte yarışan 'erkek' adaylara bilgece çok şey söylerdi. Bir adayın 'mülk Allah'ındır' sözüne 'utanmadan Allah'ın mülküne de el koymuşsunuz' dediği gibi.
'AYAĞIMIZA BATAN DİKENLER ARADIĞIMIZ GÜLÜN HABERCİSİDİR'
"Sevgili kadınlar, 'ayağımıza batan dikenler aradığımız gülün habercisidir'. Yerel yönetimlerde var olmaya çalıştığımız için erk zihniyetin hedefindeyiz. Egemen, faşist zihniyetler çok iyi biliyor ki; "Hakikaten çok şey değişir kadınlar özgür olsa'. Bu nedenle de kadınların uyanışından çok korkuyorlar. Biz de diyoruz ki egemenleri bu denli korkutmuşsak doğru çizgideyiz. Artık belediyeler özgür eş yaşamın hayat bulduğu, kadın emeğinin, sevgisinin, adaletinin, zekasının, haylaşımcılığının sirayet ettiği mekanlar olsun. Sokaklar ve caddelerin kadınlar için güvenli olacağı, kadın dostu kentler, özgür kadın köyleri, eko kentler ve toplumsal cinsiyete duyarlı daha birçok hizmetin halklara sunulması için belediyeleri kadınlar yönetmelidir.
"Ankara belediye eşbaşkan adaylarımız sevgili Gültan başkan ile Öztürk başkanın adaylığı kentin aday profilini yükseltmiştir. Açıklanan mal varlığı bile hangi adayların halkçı, hangilerinin rantçı olduğunu gözler önüne seriyor.
'ANKARA VE DİĞER KENTLERDE KADIN ADAYLAR ETRAFINDA KENETLENELİM'
"Sonuç olarak, başta Ankara ve diğer bütün kentlerdeki kadın adaylar etrafında kenetlenmek gerektiği gün gibi ortadadır. Ülkenin içinde bulunduğu karanlığı aşmak, özgür, halkçı, şeffaf kentler için, aydınlık yarınlar için, her türlü cehalet, korku, şiddet zihniyetine son vermek için kadın adaylar desteklenmelidir.
"Yerel yönetimlerde sözü özü bir olan belediye eşbaşkanları, meclis üyelerine, muhtarlara, bütün kurumlara aday olan kadın gibi kadınlara sadece o yerellerdeki kadınlar oy verse kadın seçilmişlerin sayısı tırmanışa geçecektir. Bugüne kadar hep erkek adaylara oy vermek zorunda kalan kadınlar artık alternatifsiz değildir.
"Gültan başkanın Amed surlarına diktiği mor bayrak, simurglar misali. Gültan, Meral ve daha yüzlerce kadın tarafından elden ele feminist kadınlar öncülüğünde yaygınlaştırılıyor. Biz de politik tutsak kadınlar olarak adaylarımıza başarılar diliyor, özgür günlerde buluşacağımız umuduyla sevgilerimizi gönderiyoruz."