3 Ekim 2024 Perşembe

Topkapı Sarayı'nda neler oluyor?

Topkapı Sarayı Müzesi yöneticileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı personele yönelik psikolojik taciz ve mobbing uyguluyor. Kültür eserlerini korumak ve günümüze taşımakla görevli personel alandan uzaklaştırılıyor.

Topkapı Sarayı Müzesi yöneticileri, sarayın tüm konservasyon ve restorasyon işlerini yürüten İstanbul Rölöve Anıtlar Müdürlüğü ile İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü personeline yönelik psikolojik taciz ve mobbing uyguluyor. 

2019 YILINDA KÜLTÜR BAKANLIĞI'NA BAĞLI KURUMLAR CUMHURBAŞKANLIĞI'NA BAĞLANDI
Topkapı Sarayı, 6 Eylül 2019 tarihinde 44 numaralı kararname ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan alınarak Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı'na bağlandı. Bu karar ile Topkapı Sarayı arazisinde bulunun Kültür Bakanlığı'na bağlı diğer kurumların binaları da Başkanlık zimmetine geçirildi. Bu bölgede eser depo binaları, askeri okul ve depo binaları da yer almakta. Bunun yanı sıra Aya İrini Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzelerinin eser depoları olarak kullandığı Darphane Binaları da Başkanlığa devredildi.

BAKANLIK PERSONELİNE BİR YILDIR BİNA BULUNMADI
Sarayın tüm konservasyon ve restorasyon işlerini yürüten İstanbul Rölöve Anıtlar Müdürlüğü ile İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merze ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü'nün bulunduğu bina da Başkanlığa geçerken, Kültür Bakanlığı'na bağlı personel ise kendi kurumlarından çıkarılarak farklı bölgeye taşındı. Ancak personele hala uygun bir bina bulunamadı.

Öte yandan bu iki kurumun personeli Topkapı Sarayı Müzesi yöneticilerinin psikolojik taciz ve mobbinge uğruyor. İstanbul Rölöve Anıtlar Müdürlüğü ile İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü personeline sözlü talimat ile 16 Kasım 2020'den itibaren kurumlarına alınmayacağı bildirildi.

Geçen Ekim ayında da söz konusu personel Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müdürlüğüne gitmek için araçla Sarayburnu parkından giriş yapmak istediğinde engellenmiş gerekçe olarak ise araç içinde sadece tek kişi olacağı söylenmişti. Aracın geçişine izin verilmezken, araçta bulunan diğer kişi indirilmiş ve "Topkapı Sarayı müdürü İlhan beyin emri" denilmiş, tutanak tutulması da engellenmişti.

KÜLTÜR SANAT-SEN'DEN AÇIKLAMA
Konuya ilişkin açıklama yapan KESK'e bağlı Kültür Sanat-Sen, Kültür varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olarak 1985 yılından bu yana hizmet veren İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kültürel miras ve değerlere sahip çıktığını ve bakanlığın bünyesinde bulunan birçok taşınır ve taşınmaz eserin günümüze aktarılmasına uzman personeli ile katkı sunduğunu kaydetti.

Personelin, Topkapı Sarayı Müzesi yöneticileri tarafından sistematik şekilde tacizine ve mobbingine maruz kaldığı belirtilen açıklamada, personele yönelik aşağılayıcı tavır sergilendiği de vurgulandı. Kültür Sanat Sen, konuya ilişkin yaptığı açıklamada yetkililere şu soruları yöneltti:

Peki bu süreç böyle devam ederken, restorasyon ve konservasyon için İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü hizmet binası içerisinde bulunan ve restorasyon çalışmaları devam eden kültür mirasımız olan tarihi eserlerin akıbeti ne olacaktır? Binanın elektiriği ve suyunun kesileceği sözlü olarak söylenmiş olup, içerideki eserlerin nem ve sıcaklık dengesi ve güvenliği nasıl sağlanacaktır?
Tüm konservasyon çalışmalarında kullanılan restorasyon cihazları ve ileri teknik analiz cihazlarının akıbeti ne olacaktır?
Yüz kişiye yakın uzman personelin çalışma alanları bu olaydan sonra nasıl ve neye göre belirnecektir?
Bir yıldır laboratuvara uygun bir bina devlet tarafından neden bulunamamış ve bu konuda neden Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hassasiyet gösterilmemiştir? 
Bu laboratuvar binası için Bakanlık tarafından ne kadar bütçe ayrılmıştır?
En önemlisi müdürlüklerin hizmet verebilmesi, bünyesinde bulundurduğu eserlerin korunabilmesi, güvenliğinin sağlanması nasıl mümkün olacaktır? Bina içindeki tarihi eserlere ve önemli cihazlar olan demirbaşlara herhangi bir şey olması halinde bunun sorumlusu kimler olacaktır?
Bünyesinde birçok tarihi eseri bulunduran ve bilimsel yöntemler ile çalışmalarını sürdüren bu laboratuvarın akıbeti ne olacaktır? 35 yıldır verilen hizmetler hiçe sayılarak taşınacak yeni bir yerleri olmamasına rağmen bulundukları hizmet binasını terk etmeye mi zorlanacaklardır? Bölgede bakanlığa bağlı Kültür Varlıkarının Korunmasında çalışma yürüten personel neden en çok ihtyiaç duyulduğu bölgeden uzaklaştırılmaktadır?
Topkapı Sarayı'nın arka bahçesinde yer alan askeri binaların yıkılarak yok edilmesi gibi 2012'de büyük bütçe ile revize edilen laboratuvar binası ile Rölöve Anıtlar Binası da yıkılarak yok mu edilecektir?
Arkeolojik sit alanında kepçe ile izinsiz ve kontrolsüz yapılan çalışmaların hesabı Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Daire Başkanlığı'na sorulacak mıdır?