3 Ekim 2024 Perşembe

TİHV: Kazakistan'da insan hakları, hemen, şimdi

TİHV, Kazakistan'da LPG'ye yapılan zamlara tepki olarak başlayan ve tüm ülkeye yayılan protestolara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, sürecin ülkede demokrasi, temel hak ve özgürlükler ile adalet taleplerinin dile getirildiği bir boyut kazandığına vurgu yaptı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV),  Kazakistan'da başta yaşam hakkı ve işkence yasağı ihlalleri olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açan gelişmelerin kaygı verici olduğunu belirtti. Yaşanan hak ihlalleri karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmasını eleştiren TİHV, "İnsanlık onuru, insan hakları ve özgürlüklerinin korunması ilkesi, devletlerarası siyasi, ekonomik ve askeri çıkar ilişkilerine bir kez daha feda ediliyor" değerlendirmesi yaptı.

'TANIDIK SUÇLAMALAR'
Açıklamada, "Basına yansıdığı kadarı ile Kazakistan halkı, hükümet değişikliği yapılması, valilerin doğrudan seçilmesi (şu anda valiler cumhurbaşkanı tarafından atanıyor), cumhurbaşkanının görev süresini ve yetkilerini kısıtlayan 1993 Anayasası'na geri dönülmesi, yurttaşlık hakları için mücadele eden aktivistlere dönük baskının son bulması, mevcut siyasi iktidar ile bağlantısı olmayan kişilerin yetkili konumlara gelebilmelerine izin verilmesi gibi aslında çok temel demokratik talepler ileri sürüyor" denildi. 

'EN AZ 164 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ'
Kazakistan'ı 30 yıldır kesintisiz bir şekilde yöneten iktidar elitinin Türkiye'de çok tanıdık olan bir yaklaşımla eylem yapan halkı "terörist", "darbeci" ilan ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Pek çok otoriter rejimin yaptığı gibi, karşı karşıya kalınan olağan dışı durumda ilk iş olarak insan haklarını tümüyle iptal etme refleksi gösteriyor.  Dahası ülkenin cumhurbaşkanı 'Uyarı yapılmadan ateş açma emri verdim' diyebiliyor. Bunun sonucunda da, basına yansıdığı kadarıyla, kolluk güçlerinin hedef gözeterek ateş açması sonucu en az 164 kişi yaşamını yitirdi."

'İNSAN HAKLARI İHLALLERİ DERHAL DURDURULMALI'
Tüm dünyanın tanıklığına rağmen Kazakistan'da yaşananların "iç güvenlik meselesi" olarak görülerek sessiz kalındığı belirtilen açıklamada, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Kazakistan'da da halkların yıllardır maruz kaldığı kötü yönetim karşısında özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazını yükselttiğinin altı çizildi. Kazakistan yöneticilerine çağrı yapılan açıklamada, şiddet ve hak ihlallerinin derhal durdurulması istendi. 

'BU AĞIR KRİZ KARŞISINDA ULUSLARARASI MEKANİZMALAR HAREKETE GEÇMELİ'
TİHV açıklamasına şöyle devam etti: "Uluslararası toplum da içinde bulunulan bu ağır ağır kriz karşısında insan haklarının kurucu rolünü yeniden etkin kılacak biçimde, başta Birleşmiş Milletler mekanizmaları olmak üzere tüm uluslararası denetim mekanizmalarını harekete geçirerek, Kazakistan yöneticilerini insan haklarına saygı göstermeye zorlamalıdır. Dünyanın her hangi bir yerine düşen ateş, tüm dünyaya düşmüştür ve insan hakları savunucuları ateşin düştüğü her yerde olmalıdır."