26 Kasım 2024 Salı

Temelli: Yolsuzluk hırsızlık ne ararsan bunlarda var

HDP Aydın Olağanüstü İl Kongresinde konuşan Eş Genel Başkan Sezai Temelli, "Yolsuzluk, hırsızlık ne ararsan hepsi bunlarda var. Siz onlarla kol kola huzur içinde kutu kutu para götürürken, biz FETÖ'cü zihniyetle mücadele ediyorduk. Kimse sizden hesap sormasın diye Kürt düşmanlığını, işte savaşı hayatımızda tutuyorsunuz" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Aydın 2. Olağanüstü Kongresi Ova Emir Düğün Salonunda yapıldı. Kongreye HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, İzmir Milletvekili Murat Çepni, HDP MYK, PM üyeleri, İl Eşbaşkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Salona "Siyasi soykırımlara boyun eğmeyeceğiz, direnerek kazanacağız", "Faşizmin panzehri cesarettir, cesareti bulaştıralım umudu büyütelim" pankartları ve Leyla Güven'in fotoğrafları asıldı.
 
Kongrede ilk söz alan ve katılanları Kürtçe selamlayan Remziye Tosun, tüm baskılara karşı mücadelenin Leyla Güven'in açlık greviyle birlikte sürdüğünü belirtti.
 
'SAVAŞTAN BESLENİYORLAR'
 
Daha sonra konuşan Sezai Temelli, ülkede nefes alan herkesin özgürlüğe hasret olduğunu belirterek, "Bu coğrafyada Aleviler, Sünniler hangi inançtan olursa olsun demokrasiye hasrettir. Bu zulmü sürdürenler iktidarları devam etsin diye halkları birbirine düşman ediyorlar. Halkların arasına nefret düşmanlık tohumları ekmeye çalışıyorlar. İnsanları birbirine düşmanlaştırarak iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Düşmanlık politikası ve hukuku ile ayakta kalacaklarını sanıyorlar. Duramayacaklar, çünkü HDP'nin mücadelesi, bu halkın mücadelesi bu iktidarın sonudur. Sonları yakındır, umutlu günler yakındır yoldaşlarım. Savaştan beslenenler yine bir seçim sürecinde savaş çığırtkanlığı yapmaya başladı. Şimdi Rojava'ya tehditler savuruyorlar. Efendim neymiş, 'Orada bir tehditmiş.' Bu bir savaş politikasıdır. Savaş politikasıyla ayakta durabiliyorlar, düşmanlıkla ayakta durabiliyorlar. Rojava'yı bu yüzden hedef haline getirmeye çalışıyorlar. Diyorlar ki, 'orada teröristler var'. Orada DAİŞ'e karşı, yan yana gelmiş Suriye halkları var. Tüm bu halklar, Kürt, Arap halkıyla özgürlük mücadelesi veriyorlar. Rojava'nın kendileri için tehdit oluşturduğunu söylüyorlar. Hayır! Türkiye halkları için tek bir tehdit bulunuyor o da bu iktidardır" dedi.
 
'TERÖR GÖRMEK İSTİYORSANIZ, SURUÇ'A BAKIN
 
Temelli daha sonra, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "'Terör var' diyorlar. Terör nerede biliyor musunuz? Suruç Devlet Hastanesinde 17 kişi Şenyaşar ailesini katletti. Polisinizin, Valinin gözü önünde katletti. O 17 teröristten bir tanesi adelet karşısına çıkmadı gözaltına alınmadı. Ama İçişleri Bakanı suçluyu aklayan kollayan şekilde, 'HDP terörle iltisaklıdır' diyor. Terörle kimin iltisaklı olduğu Suruç Devlet Hastanesi kayıtlarında mevcuttur. Gidin alın o görüntüler her şeyi zaten anlatıyor. Ama o görüntüleri saklayarak, insanları birbirine düşmanlaştırarak iktidarlarını sürdürüyorlar. Peki bizler bunların karşısında geri adım atacak mıyız? Asla. Bakın Rojava konusu söz konusu oldu ABD çekileceğini söyledi. Biri çıkıp ABD de, Rusya, İran ve Türkiye de çekilsin demiyor. Eğer gerçekten bir ülkenin toprak bütünlüğüne saygınız varsa, eğer demokrasinin gerçekleşmesini istiyorsanız oranın halklarına saygı göstereceksiniz. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılarak, oranın halklarıyla birlikte bir anayasa var etmektir. Bize düşen; BM'ye düşen, uluslararası sivil toplum örgütlerine düşen oranın barışına katkı sunmaktır. Yoksa orada emperyalisti emperyaliste kırdırmak değildir kimsenin görevi. Ya da 'senin emperyalistin benim emperyalistimden iyidir' muamelesi değildir. Şimdi kalkmışlar bize laf söylüyorlar, peki bu İncirlik'teki Amerikan hava üssü ne oluyor? Size mi kaldı bize laf söylemek? Emperyalizme karşı nasıl mücadele ettiğimizi tarih biliyor, siz bilmiyorsanız açın okuyun. Neden hüzün var işte bu savaş politikasından dolayı. Çünkü bunun üzerinden var olmak istiyorlar."
 
Düşmanlık olduğu sürece Türkiye'deki tek bir vatandaşın bile nefes alamayacağını ifade eden Temelli, "Tüm halkların üzerine çörekleniyorlar. Yolsuzluk, hırsızlık ne ararsan hepsi bunlarda var. İşte 17-25 Aralık haftasındayız. Yolsuzluğun merkezi oradadır. FETÖ meselesi, onun ne olduğunu en iyi biz biliyoruz. O FETÖ'cü komutanların neler yaptığını en iyi bizler biliyoruz. Siz onlarla kol kola huzur içinde kutu kutu para götürürken, biz FETÖ'cü zihniyetle mücadele ediyorduk. Ama sizler bunlardan besleniyorsunuz. Kimse sizden hesap sormasın diye Kürt düşmanlığını, işte savaşı sürekli hayatımızda tutuyorsunuz.
 
LEYLA GÜVEN'İN SESİNE SES OLALIM
 
Özgürlük demokrasi gelene kadar asla bu yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Asla faşizmin önünde diz çökmeyeceğiz. Halkımızla birlikte güçlü bir ortak vatanı var edeceğiz. Ortak vatanımızda demokrasi, inşa edebiliriz. Bunun için tecride karşıyız. Bu sadece Kürt halkının melesi değil, Türkiye'deki tüm emekçilerin, kadınların, gençlerin meselesidir. Geleceğimize dair bir meseledir. Demokrasinin barışın önünü tıkayan bu zihniyete karşı, şimdi omuz omuza verme zamanıdır. İşte bu mücadelemizin en önemli vekillerinden biri bedeniyle çığlık olan Leyla Güven'e buradan selam olsun. Leyla Güven'i gidip cezaevinde gördüm kucaklaştık. Bana dedi ki; ‘Gittiğin her yere sevgilerimi saygılarımı götür. Bilsinler ki bu açlık grevi halkımız ve geleceğimiz için küçük bir adımdır. Ama inanıyorum ki o umut dolu günler çok yakındır. Bu günlere herkesin olduğu yerden omuz vermesi için sesleniyorum' dedi. Şimdi Leyla Güven'in sesine kulak verme zamanıdır, ben de buradan tüm Türkiye'ye bir kez daha sesleniyorum çok geç olmadan, telafisi mümkün olmayan günler gelmeden Güven'in sesine kulak verin. Onunla birlikte bugün cezaevlerinde açlık grevine başlayan yoldaşlarımızın tutsakların sesine kulak verin. Onlar güzel bir ülke için ortak bir vatan için, tüm ülkenin birlikte yaşaması için bedel ödemeyi göze aldılar.
 
Bizler de bu demokrasi mücadelesi içinde üstümüze düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Eğer bunu yapmazsak, bugün cezaevlerinde bulunan 6 binden fazla yoldaşımız orada kalacaktır. Eğer bunu yapmazsak memleketinden göç etmek zorunda kalan, sürgünde olan binlerce arkadaşımız yurduna dönemeyebilir. Eğer bunu yapmazsak bu savaş yerimizi yurdumuzu yıkmaya devam edebilir. Eğer bunu yapmazsak bu ülkeye barışta huzur da gelmeyecektir. İşte tüm yoldaşlarımız gibi nerede olurlarsa olsunlar, içeride dışarıda nasıl ki bu mücadeleyi başları dik sürdürüyorlar bizde onların yanında olmalıyız" diye konuştu.
 
'GÜZEL GÜNLER YAKINDIR'
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kimse çözüm mözüm beklemesin" sözlerini hatırlatan Temelli, "Biz senden hiçbir şey beklemiyoruz. Bu ülke biran önce senden, bu yalandan yolsuzluktan kurtulmak istiyor. Senden ve senin iktidarından kurtulduğu gün, halkların özlem duyduğu çözüm mutlaka gelecektir. Emekçiler, demokrasi güçleri, kadınlar gençler mutlaka yan yana gelecek eşit yurttaşlık temelinde anayasa hayata geçirecektir. Böyle bir cumhuriyet ancak bu ülkeye çözüm getirebilir. Tüm halkların bir arada yaşayabildiği anadilinde eğitim görebildiği hizmet alabildiği bir demokrasiyi hepimizin inşa etmesi gerekiyor. Bugün Aydın'da kongremizi gerçekleştiriyoruz. Geçmişiyle geleceğiyle birlikte çalışacaklar. Aydın'da, Didim'de, Söke'de olduğumuz her yerde demokrasiyi her yerde hayata geçirme dönemidir. Bizim kongrelerimiz büyüme kongreleridir. Bunlar mutabakat kongreleridir, tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Sadece Aydın için değil, tüm Türkiye için yerel seçimler çok önemlidir. Geçenlerde sevgili arkadaşımız Ertuğrul Kürkçü'ye ceza verdiler. Yine yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder cezaevine girdi. Biz biliyoruz ki; hiçbir arkadaşımız tutuklanmakla yolundan vazgeçmez. Sırrı Süreyya cezaevine girerken 'güzel günler yakındır' dedi. Sana sözümüz olsun o güzel günler çok yakındır. Ama bir kez daha diyoruz hakikatin sesi asla susmayacak. Susmuyoruz çünkü adalet ve barış istiyoruz. Olduğumuz her yerde hakikatin sesini yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.
 
Yapılan konuşmaların ardından, gidilen seçimde HDP Aydın İl Eşbaşkanlığına Barış Göze ile Sadegül Akalın seçildi.